Meşveret sisteminin esaslarını ve uygulamalarını Avrupa’daki arkadaşlarımızla birlikte müzakere ve istişare ettiğimiz Nürnberg buluşmasından iki hafta sonra yolumuz bir defa daha Almanya’ya düştü.
Bu defaki durağımız Mannheim’dı.
Frankfurt Havaalanına inip Mainz’da Ayasofya adıyla cami olarak da hizmet veren medreseye uğradıktan sonra intikal ettiğimiz Mannheim’daki hizmet merkezimizde, senede dört defa düzenli olarak gerçekleşen Avrupa meşveretlerinin bu yılki son toplantısına katıldık.
Her toplantı farklı bir mahalde yapılıyor.
Böylece bütün hizmet mahalleri dönüşümlü olarak meşveret üyelerini ağırlamış oluyor.
Mannheim buluşmasında Almanya’daki bütün hizmet mahallerinin yanı sıra Avusturya, İsviçre ve Fransa’dan da yoğun katılım oldu.
Bir önceki toplantıda alınan kararlar ve uygulamaları gözden geçirildi. Türkiye toplantısında alınan kararlar hakkında bilgi verildi.
Sonra, belirlenen ve yeni tekliflerle son şekli verilen gündem çerçevesinde, görüşülmesi öngörülen maddelerin müzakeresine geçildi.
Bu meyanda, Türkiye’nin son bir yılına damgasını vuran iktidar-cemaat geriliminde gazetemizin ortaya koyduğu duruş ve takip ettiği çizgi hakkında bilgi verip soruları cevapladık.
Her hal ve şarta haktan yana ve haksızlığa karşı olma esasına dayalı bu tavrın her kesimde takdir ve hürmetle karşılanıp, hizmetimiz için yeni ufuk ve pencereler açtığını söyledik.
Risale-i Nur’a bandrol engeli ve devlet tekeli konusunda yaşanan süreci ve gelinen noktayı anlatıp, son gelişmeler hakkında bilgi verdik.
Daha sonra Avrupa hizmetleriyle ilgili gündem maddelerinin müzakeresine geçildi. Bu vesileyle bir kez daha gördük ki, bu hizmetler son derece düzenli, programlı ve sistematik bir şekilde, haklı şûraların kuvvetlendirdiği ihlas ve tesanüd manalarıyla hayata geçiriliyor.
Yıllardır tahakkuku için çalışılan hedeflerden biri olarak Köln medresesinin hizmete girme süreci, her bölgede gerek hanımlar, gerek erkekler için her yaş grubuna yönelik alabildiğine yoğun eğitim ve okuma programları, umre organizasyonları, geleneksel Weinachten buluşması, 2015 Mayıs’ındaki Üstadı anma toplantısı, neşriyata sahip çıkma noktasında yapılması gerekenler, yeni teşekkül eden hizmet mahallerindeki ihtiyaçlar... etraflıca görüşüldü.
Hutbe-i Şamiye’de “Avrupa’yı kalkındırdığı” ifade edilen şûradaki sırrın, Avrupa Nurcularındaki yansımasını da böylece görmüş olduk.
***
tweet 1- Davutoğlu “Paralel yapıyı cemaat olarak görmüyoruz” demiş. Öyle bir yapı varsa cemaat olamaz zaten. Ama cemaat de paralel diye suçlanmamalı.
tweet 2- Haluk Özdalga: AB tarihinde üyelik müzakerelerini AKP kadar başarısız götüren yok. AKP ile AB üyeliği ihtimali artık kalmadı. Ya AKP ya AB.