Ceza hukukuna gerek başta İslam olarak semavî dinlerin getirdiği, gerekse insanlığın asırlara yayılan tecrübe birikimiyle ve ortak akılla geliştirdiği bazı temel prensipler var ki, hiçbir hal ve şartta ihlal edilmeleri söz konusu olamaz ve düşünülemez bile.
Bunların başında masumiyet karinesi denilen ilke geliyor. Kişi, suçluluğu kesinleşmiş mahkeme kararıyla hükme bağlanıncaya kadar masumdur. Kimse suçsuzluğunu ispatlamak gibi bir zorlamaya maruz bırakılamaz. İspat yükümlülüğü, suçun varlığını iddia eden kim ise ona aittir.
Bir diğer prensip: Savcılar soruşturdukları olay ve kişide, aleyhteki deliller kadar lehtekileri de dikkate almalıdırlar.
Bir başkası, Kur’an’ın beş ayetiyle vurguladığı “suç ve cezanın şahsîliği.” Suçu kim işlediyse cezasını o çeker. Birinin hata ve suçundan başkası, ailesi, yakınları, arkadaşları... sorumlu tutulamaz.
Bu itibarla, toplu ve kitlesel cezalandırmaların hukuk devletinde yeri yoktur.
Keza kanunda açık tarifi olmayan bir suç ihdas edilemez. Hele ceza hukuku belirsizliği asla kaldıramaz. Suçlamalar kanunun temel hukuk ölçülerine göre tanımladığı kriterlere uygun olmalıdır. Yargı, döneme ve rüzgâra göre değişen siyasî ve konjonktürel kıstaslarla çalışamaz.
Mahkemeler MGK, MİT, hükümet, şu ya da bu bakanlık veya Cumhurbaşkanlığı gibi, devletin diğer kurumları tarafından yönlendirilemez; takip altında tutulamaz; baskı altına alınamaz; talimat, telkin, tavsiye veya uyarılara muhatap kılınamaz.
Hâkim güvencesi, yargı bağımsızlığının en önemli şartlarından biridir. Hâkim ve savcıların azli, dahası gözaltına alınıp tutuklanması, ancak şartları tahakkuk ettiğinde işletilecek prosedürlere tâbi iken, bunların tamamı bir kenara itilerek binlerce hâkim, savcı ve yanı sıra avukatın derdest edildiği bir tablo karşısında “Herşey hukuk içinde yürüyor” söylemlerinin asla inandırıcılığı olamaz.
Yargılamalar devam ediyorken savcı ve hâkim rolünün bu süreci yönlendiren birtakım güçlerin kontrolündeki medya tarafından üstlenildiği bir işleyişten adalet çıkmaz.
Bu vahim gidişat daha fazla sürdürülmeden artık tersine çevrilmeli.
***
- Fazlasıyla uzayan haksız tutuklulukları artık sona erdirin. Hem de bir an önce. Geciktiğiniz her saniye vebalinizi katmerliyor.
- Halkın seçtiği başkanların lider iradesiyle istifaya zorlanması - http://www.yeniasya.com.tr/video/halkin-sectigi-baskanlarin-lider-iradesiyle-istifaya-zorlanmasi_445159
- Yenilenen Ankara büromuzdaki İttihad’ın 50. yıl programı da çok şevkli ve coşkulu bir atmosferde gerçekleşti. Katılan herkese teşekkürler.