"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Artık OHAL’le işleri bitiyor mu?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
09 Şubat 2018, Cuma
OHAL ve KHK’ları ile öngörülen hedeflere büyük ölçüde ulaşılmış ve artık bu yolla yapılacak fazla birşey kalmamış olmalı ki, galiba yavaş yavaş bu dönemi bitirmenin sinyalleri veriliyor gibi.

Daha önceki uzatmanın ardından, kamu çalışanlarından yurt dışına çıkışlarında izin belgesi istenmesi şartının ve tapu işlemlerinde uygulanmakta olan bazı kısıtlamaların kaldırılması gibi “yumuşama”lar başlamıştı.

Bu defa da KHK’lar üzerinden benzer işaretler veriliyor. Peş peşe çıkarılıp Meclise getirilmeden uygulamaya konulan KHK’ların nihayet birden toplu halde doğrudan Genel Kurula sevk edilerek iktidar blokunun oylarıyla “onay”lanması bunlardan biri.

(Bir diğer işaret, “İhraçlar ve göreve iadeler dışında, artık KHK çıkarılmayacak” haberi. İhraç yolu yine açık tutuluyor!!!)

Aslında evvelce defaatle tekrarladığımız gibi, bu KHK’lar çıkarılmalarını takip eden bir ay içenisinde Meclise sevk edilip onaylanmaları gerekirken, böyle yapılmadığından otomatikman “yok hükmünde”ler.

Anayasa ve İçtüzüğün gereği bu.

Ama hukuk ve kural tanımaz iktidar zihniyeti bu konuda da kendisini gösterdi; hem muhteva, hem yöntem olarak hukukî sakatlıklarla malûl KHK’lar görülmemiş bir sorumsuzlukla Meclis bypass edilerek uygulamaya konulup vahim hak ihlallerine imza atıldı.

Şimdi bunlar “kanun”laşmış oldu.

Böylece, anayasaya aykırılık gerekçesi ve iptal talebiyle AYM’ye götürülmelerinin de yolu açıldı.

KHK formatında iken “Bakmaya yetkim yok” diyen AYM, aynı düzenlemeler kanun olarak önüne gelince bakalım ne yapacak?

Normal olarak, büyük çoğunluğunun iptali gerekir. Ama iptal kararı verilse bile iki problem ortaya çıkacak: İktidar bu kararlara uyacak mı? Ve varsayalım ki, bu defa uydu, ama herşey olup bittikten, bunca ihlal yaşanıp bunca zaman geçtikten sonra, “Ba’de harabi’l-Basra,” ortaya çıkan ağır hak kayıplarının telâfisi ve tahribatın tamiri mümkün olabilecek mi?

Gerçek şu ki, “Halka değil, teröristlere karşı ilan edildi” iddiasıyla bir buçuk yılı aşkındır sürdürülen OHAL uygulaması, Türkiye’yi çok vahim bir hukuk enkazıyla karşı karşıya bıraktı. 

Bu enkazın dehşet ve vahameti OHAL kalktığı zaman çok daha net görülecek.

***

- En son geçen ay İttihad programı için Şanlıurfa’ya gittiğimizde görüştüğümüz Hacı Ahmet Rüzgar’a Allah rahmet eylesin ve Cennetinde buluştursun. Ailesinin ve Nur camiasının başı sağ olsun.

- İttihad buluşmalarımızın bu haftaki durağı İzmit. Ömer Yavuzyiğitoğlu ve Rifat Okyay’la birlikte. Bugün akşam 20:00. Başiskele. Ailecek bekliyoruz.

Okunma Sayısı: 16032
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ali

    9.2.2018 12:06:44

    Aman KHK ile( ihraçlar,hapisler) ne güzel işler yaptılar!!!!! Allah tüm zulümlerin hesabını soracak...

  • Gündüz Alp-2

    9.2.2018 10:43:47

    Doğrusunu söylemek gerekirse AYM'nin bu aşamadan sonra cesur davranacağından, hak ve hukukun yanında yer alacağından fazla emin değilim. İnşaallah yanılırız. Zira en son verdiği ve yerel mahkemelerin "takmadığı" bir kararın sonrasında sessiz kalan ve kararına sahip çıkamayan bir yüksek yargının, bunu gördükten sonra (aslında tüm kararlılık ve cesaretiyle hak ve hukuk adına daha yüksek ve gür sesle 'adalet!" demesi gerekirdi) "yok hükmünde" olan KHK'lar ile yapılan işlerin iyice karmaşık hale getirdiği hukuksuzluk haline nasıl bir çözüm bulacaktır? Keşke daha baştan hukuksuzluğa dur diyecek kararlara imza atabilseydi. Yüz binlerce insan aşından, işinden ve ailesinden olmaz, bu kadar mağduriyet ve hak ihlali yaşanmazdı. Yaşanan maddi kayıplar telafi edilse bile manevi kayıplar nasıl telafi edilecektir veya telafi edilmesi mümkün olacak mıdır?

  • Gündüz Alp

    9.2.2018 10:27:00

    Sayın Güleçyüz, herkesin mübarek cuma gününü tebrik ederim. Artık hepimiz biliyoruz ki, OHAL/KHK'lar ile iktidar, demokratik hukuk devleti ve millet meclisini devre dışı bırakarak, yapmak istediği şeyleri büyük ölçüde yapmıştır. Üstelik çıkarıldıktan 1 ay içinde meclis onayından geçmeyen ve"yok hükmünde" olan KHK'lar ile. Şimdi de "yok hükmünde" olan bu KHK'lar ile yaptıkları işleri Meclise onaylatarak bir başka garabete imza atmaktadırlar. Daha baştan AYM'nin KHK meselesinde "yetkim yok" demek suretiyle hukuksuzluğa kapı aralaması yaşadığımız vahim hak ihlâllerini netice vermiştir. Yâni nereden bakarsak bakalım, yargının alet edildiği tam bir hukuksuzluk hali. Elbette böyle bir sürecin neticesi de toplumsal anlamda enkaz olacaktır. Ülke normale ve demokratik hukuk devletine döndüğü vakit, enkaz bütün çıplaklığı ile ortaya çıkacak, ne var ki millet faturasını ödemiş olacaktır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı