"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Alternatif

Kâzım GÜLEÇYÜZ
29 Nisan 2017, Cumartesi
16 Nisan referandumu sonrasında ortaya çıkan tablo, “Evet mi, hayır mı?” eksenli tartışmaların ötesinde, siyasette yeni bir dönemin açılmakta olduğunun işaretini veriyor.

Görünen o ki, 15 yılı doldurmak üzere olan AKP iktidarının, ilk sinyallerini 7 Haziran seçimleriyle veren iniş trendi, 16 Nisan’da yeniden ivme ve hız kazandı.

16 Nisan, 7 Haziran’ın devamı.

Araya giren ve korku faktörünün gölgesinde gerçekleştirilen 1 Kasım seçiminde saptırılan seçmen iradesi, 16 Nisan’da yeniden normal mecrasına dönüyor.

Gerçi bu defa da OHAL rejiminin her yere hakim kıldığı bir korku atmosferi vardı.

Ancak haksız ihraç, kıyım, tasfiye, gözaltı ve tutuklama dalgalarının toplumda meydana getirdiği “Bıçak kemiğe dayandı” hissi AKP’nin oy tabanını aşındırdı.

İstanbul ve Ankara başta olmak üzere senelerdir AKP’nin “kale”si olarak görülen büyük şehirlerde hayır’lar ağır bastı.

Genel sonuçlar YSK manipülasyonu ile karartılıp saptırıldıysa da, içte ve dışta hakim kanaat AKP’nin kaybettiği yönünde.

Zoraki pompalanmaya çalışılan “zafer” havasının tutmaması, partideki moralsizlik ve hayli zamandır alttan alta süren iç kavganın şiddetlenmesi, inişin hızlanarak devam edeceğini haber veriyor.

Böyle bir ortamda “alternatif arayışı”nın çok konuşulmaya başlanması da işin tabiatına uygun ve beklenen bir sonuç.

AKP iktidarı boyunca ihtiyaç hissedilen, ama ortaya çıkıp güçlenmesine fırsat verilmeyen bu alternatifin siyasetteki yerini alması artık daha fazla ertelenemez.

Burada referandum sürecinde “hayır” için yoğun gayret sarf etmiş olan siyaset aktörlerinin bir araya gelip güçlerini birleştirmeleri, kamuoyuna ortak bir fotoğraf vermeleri ve ellerini taşın altına koyup, toplumun yıllardır beklediği alternatif oluşuma katkı sağlamaları gerekiyor.

Meselâ Meral Akşener, Ümit Özdağ,  Sinan Oğan, Ertuğrul Günay, Gültekin Uysal... gibi isimlerin Demokrat Parti gibi bir çatı altında toplanmaları siyasete nefes aldırır ve topluma yeni bir ufuk açar.

Bu bütünleşme şahsî his ve hesaplara dayalı yaklaşımlara kurban edilmemeli.

***

@ErtugrulGunay AY oylamasının kesin sonucu şu: Türkiye’de hukuk hakkı, siyaset halkı koruyamıyor. “Şimdi yeni şeyler söylemek lazım!” MCRumi

Nur’un mağdur haberlerinden biri: ‘Sivil ölüme mahkûm edildik’ - http://www.yeniasya.com.tr/gundem/khk-magduru-sivil-olume-mahkum-edildik_411638

 

Okunma Sayısı: 7401
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    29.4.2017 23:14:18

    Gelecek Demokratlarin

  • Emre gören

    29.4.2017 22:04:03

    Asya rumuzlu kardeş. Ne kadar oy alsınlar gorelim diyorsun . Millet biktı din istismarcilardan..

  • Özcan Erkiş

    29.4.2017 16:25:06

    ( 4) Sayın L. Salihoğlu'nun endişeyle dile getirdiği "Eyvah! Yalan, kanıksanıyor mu?" başlıklı yazısında ifade ettiği gerçeklerin maalesef toplum hayatımızda geçerli akçe olmaktan çıktığını görmekteyiz. Sebebi birinci derecede menfi ve menfaatçi siyasetin söz ve icraatlarıdır. Meselâ Mağdur Kürsüsünden yükselen mazlumun feryadından kaç müslüman haberdar ve kaçı bu zulüm karşısında ciddi bir muhasebe yapıp duâlar ediyor? Vifak ve ittifakın tevfik-i İlâhiye vesile olduğu gerçeğini bilenler, tıpkı Yeni Asya câmiasının hakkaniyetli tavrını başka hangi câmia gösterebildi? Salihoğlu yazısında Üstad Hz.lerinin "6 dehşetli hastalık"tan bahsettiğini yazmış ki ciddi şeyler. Meseleye siyaset gözlüğüyle baktığımızdan, dini de siyasete âlet ettiğimizden, dinin aslı ve esası olan hususları sıradanlaşıyor ve toplum hayatında "ölmesini"netice veriyor. Malum bir yerden bir şey çekilince boşluğu başkası dolduruyor. Doğruluk gidince yalan, adalet gidince zulüm, demokrasi gidince istibdat gibi.

  • Özcan Erkiş

    29.4.2017 15:27:30

    (3) Sayın Gül 'ün hukuk ve demokrasi, Sayın Arınç'ın adâlet ile ilgili gecikmiş ve cılız olsa da çıkışları artık meselenin çok ciddi ve acil öncelikli mesele olduğunu gösteriyor. Keşke bu çıkışları memleket ve millet kan, kendileri de itibar kaybetmeden çok daha evvel yapmış olsalardı. Geç ve cılız da olsa ülke hesabına güzeldir. Tıpkı 7 Haziran gibi 2017 referandumu da hür ve medeni ve demokrat Türkiye'nin inşâsı adına anlamlı mesajlar ihtiva etmektedir. OHAL ortamı, baskı, korku gibi pek çok menfiliklere rağmen millet, %49 "Hayır! " demek suretiyle yeniden "ittifak ediniz! " yönünde irade beyan etmiştir. Mühim olan mesajı doğru okuyup, "nalıncı keseri" gibi "Atı alan Üsküdar'ı geçti!" deyip kendine yontmamak. Zaman menfaat-i şahsiye vakti değildir. Artık millet ve memleketin menfaati hesabına şu menfi ve menfaatçi siyaset illetinden yakamızı bir kurtaralım Allah aşkına.

  • ASYA

    29.4.2017 15:08:30

    Hepsi bir araya gelip parti kurşunlar.Ne kadar oy alacaklarını görelim.

  • Özcan Erkiş

    29.4.2017 12:58:06

    (1) Sayın Güleçyüz, isabetli tespit ve teşhislerinize katılıyor, teşekkür ediyoruz. Yazınızın son paragrafındaki isimler ile birlikte, gidişattan memnun olmayanların millet ve memleket hesabına siyasî, şahsi ve ideolojik mülahazadan sıyrılarak hâlâ millet nezdinde muteber şahısların inisiyatif alarak ittifak halinde bir oluşumla demokratik hukuk devletinin bir an önce tesisi için harekete geçmeleri gerekiyor. Zira bunun startı aslında 7 Haziran seçiminde verilmişti. Fakat başta CB olmak üzere iktidar cenahı "tek başına iktidar" hırsı ile buna izin vermedi. Şimdi ikinci defa millet iradesi tıpkı 7 Haziran'daki gibi tecelli etmiş "bu defa hür ve demokrat ittifakla işe vaziyet ediniz! " dedi. Hiç değilse bu kez millet iradesinin verdiği mesajı doğru okuyalım ve gereğini -inşâallah -yapalım...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı