Yeni Asya’nın yayın esaslarından siyasete ilişkin olanlarının ikisini bir defa daha hatırlatarak başlayalım:
* Siyasetin demokratik sistem ve kaideler içinde yürütülmesini; devlet ve bürokrasi güdümüyle değil, halkın talep ve beklentilerine göre işlemesini; devlet idaresinin millet iradesine uygun şekilde ve meşruiyet içinde el değiştirmesini savunan Yeni Asya, şahıs, zümre veya tek parti istibdadına; demokratik düzeni hedef alıp tahrip eden ihtilâllere ve millet iradesini hiçe sayan anlayış ve uygulamalara karşı çıkar.
* Siyasî partileri demokratik sistemin aslî ve anayasadaki ifadesiyle “vazgeçilmez” unsurları olarak gören Yeni Asya, millet nezdinde destek bulan her siyasî partiyi eleştiri hakkını mahfuz tutmak kaydıyla bir “vâkıa” olarak kabullenir, saygıyla karşılar ve olumlu hizmetlerine destek verir. Ve partiler arasındaki ilişkilerin medenî bir çerçevede, asgarî müşterekleri esas alan bir millî mutabakat temeline oturtulmasını arzu eder.
Biz siyasetle ilgili yorum ve değerlendirmelerimizi, siyasî tarafgirlik veya karşıtlık üzerinden değil, bu esaslara göre yapıyoruz. İktidarların icraatlarını da yine bu esaslar çerçevesinde takip ve tahlil ediyoruz.
Ama fanatik tarafgirlik illetine tutulmuş bazıları, yayınlarımızı dikkatle okuyup anlama ve insafla değerlendirme zahmetine katlanmadan, önyargıya dayalı basmakalıp ithamlarla bizi karalıyorlar.
Aslında bunların ciddîye alınacak bir tarafı yok. Muhatap alıp cevap vermeye de değmezler. Ama yaptıkları, daha doğrusu alet oldukları seviyesiz algı operasyonları ile safi zihinleri de idlal ettikleri için, buna meydan vermemek adına, bazı hususlara açıklık getirmek gerekiyor.
Özellikle Risale-i Nur’dan cımbızla çekilip bağlamından koparılarak atıf yapılan bazı cümlelere dayandırılan hücumları, o ifadeleri kendi siyak ve sibakı içinde tahlil ederek püskürtmek icab ediyor.
Buna hem Yeni Asya’nın hukukunu korumak, hem de çok daha önemlisi Risale-i Nur’un siyasî gayelerle alet ve istismar edilmesini önlemek için ihtiyaç var.
İlk örneği yarına inşaallah.
“PKK ile müzakere edin” diyen yok. Zaten o müzakere işi buraya getirdi. Yapılması gereken, kalıcı çözümün toplumsal altyapısını inşa etmek.
Sadece “terörist öldürerek” bu sorun çözülemez. Çare, hukuk ve demokrasi içinde halkla birlikte manevî, sosyal ve ekonomik bir seferberlik.