Devlet gücünü ve imkânlarını da sonuna kadar kullanarak bu seçimde yine birinci parti olduğu halde oyunu arttıramayıp, tam tersine 9 puanlık kayıpla inişe geçen AKP’deki iç hesaplaşma ve ayrışmanın işaretleri giderek çoğalıyor.
Erdoğan taraftarları “Reis devreye girip meydanlara inmeseydi partinin oyu yüzde 35’e kadar düşerdi” derken, Davutoğlu cenahında “Erdoğan sebebiyet verdiği Saray eleştirileri ve ötekileştirici tavrıyla bize oy kaybettirdi, HDP’nin barajı aşmasının sorumlusu da o” denildiği ifade ediliyor.
Davutoğlu sandıktan çıkan sonucu “Halk başkanlık sistemine onay vermedi” diye yorumluyor; Erdoğan ise yeni Meclisten bir koalisyon hükümeti çıkmayacağı ve bunun da kaos doğuracağı iddiasından hareketle, başkanlık talebini tekrar gündeme taşıyacağı yeni bir seçimin hesabını yapıyor.
Koalisyon turları öncesi iktidar medyasında çıkan Saray mahreçli haberlerle AKP’nin üç kırmızı çizgisinden söz edilip bu istikamette yönlendirme yapılırken, Davutoğlu “Bizim hiçbir kırmızı çizgimiz yok” diyor.
Böylece koalisyon pazarlıklarında AKP’nin şartları olarak dikte edilen “Erdoğan’ın konumunu tartıştırmayız, paralel yapıyla mücadelede ve çözüm sürecinde taviz vermeyiz” maddelerini kırmızı çizgi olarak görmediğini mi ifade ediyor?
Yine Saray güdümündeki havuz medyasında seçim öncesinde muhalefet için seslendirilen “Haçlı seferi, şer ittifakı” gibi söylemler için Arınç “Yanlıştı, partiler bizim düşmanımız değil, rakibimiz” diyor.
Tam bu hengâmede sahneye çıkan Gül, kendisine ikinci kez seçilme yolunun Erdoğan tarafından kapatılması karşısında yaşadığı kırgınlığı, hükümetin Suriye ve Mısır politikalarına yönelik eleştirilerini, internet yasasını onaylamaktan duyduğu pişmanlığı... gündeme taşıyarak, parti içinde yeni bir tartışmanın fitilini ateşliyor.
Onun çok hassas bir zamanlama ile ortaya attığı eleştiriler AKP’deki sıkı Erdoğancıları harekete geçiriyor ve Gül “Erdoğansız Türkiye” hedefiyle kurulan şer ittifakının değirmenine su taşımakla suçlanıyor.
Görünen o ki, tek başına iktidarın kaybı, AKP içinde hayli zamandır alttan alta devam eden kaynaşmayı iyice kızıştıracak.
Bakalım, neticesi ne olacak?
tweet- THK baskısı yine hortlamış. Okullara gönderilen yazılarla zekât ve fitrelerin, yüzde 10’u okula bırakılarak, THK’ya verilmesi isteniyormuş.
Seçim Sonucu Erdoğan ve Partisi İçin Sonunun Başlangıcı Oldu