Erdoğan cumhurbaşkanı seçildikten sonra AKP’nin başına ve başbakanlığa Davutoğlu’nun getirilmesi, iktidar cenahında yeni bir başarı örneği olarak sunulmuş; böylesine kritik bir değişimin—görünüşte—sorunsuz ve sancısız gerçekleşmesi partideki kurumsallaşmanın yeni bir teyidi olarak gösterilmiş; “Herşey saat gibi tıkır tıkır işliyor” gibisinden yorumlar yapılmıştı.
Sonrasında yaşanan süreç de belli bir aşamaya kadar böyle bir görüntü vermişti.
Ancak gelinen noktada görünen o ki, bu uyum ve ahenk tablosunda sona gelindi.
Erdoğan’ın her fırsatta “Patron benim, komuta bende” tavrını açığa vurması; kısa aralıklarla kabineyi toplayıp başkanlık etmesi; kritik konularda hükümetle sık sık karşı karşıya gelmeye başlaması bunu gösteriyor.
Hükümetten şimdilik Arınç kanalıyla seslendirilen alışılmadık tepkilere hedef olması da.
Arada beliren çatlak giderek büyüyor.
Bunun ilk işaretlerinden biri, Davutoğlu’nun iddialı bir edayla açıkladığı şeffaflık paketine Erdoğan’dan gelen şaşırtıcı itirazdı. “Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki istişare mekanizması sağlıklı işlemiyor” diyerek pakete tepki göstermişti Erdoğan.
Sonra Merkez Bankası Başkanı ile Ali Babacan’a yönelik eleştirileri gündeme geldi.
Ardından Hakan Fidan’ın milletvekili adaylığı için MİT’teki görevinden istifasıyla patlak veren ve Erdoğan’ın ısrarlı tepkisi üzerine Fidan’ın adaylıktan vazgeçip istifasını geri alarak göreve döndürülmesiylesonuçlanan kriz.
Şimdi de çözüm sürecinde Öcalan’a atfen HDP’lilerin açıkladığı 10 madde ile izleme heyetine Erdoğan’ın seslendirdiği itiraz.
Öte yandan, AKP’nin milletvekili aday listesinin belirlenmesinde de Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında derin bir kriz yaşandığı; Davutoğlu’nun listeye damgasını vurup rüştünü ispat etmek istediği; buna karşı ipleri orada da elinde tutma ısrarından vazgeçmeyen Erdoğan’ın Başbakanla ekibi için “Beni arkadan hançerlediler” dediği iddia ediliyor.
Erdoğan’ın son olarak Harp Akademilerinde tekrarladığı “Aldatıldık” söyleminin genel anlamda artık “kabak tadı” verdiği belirtilirken, Arınç-Gökçek kavgası işin tuzu biberi oldu.
Galiba Selvi haklı: Büyü bozuluyor...
tweet- Paralelcilik ithamı bumeranga döndü: Biri diğerini paralelin kucağına oturmakla, öbürü berikini paralelin talimatıyla konuşmakla suçluyor...