15 Temmuz kalkışmasının birinci yıldönümü, salâlar, hatimler ve dualarla maç kutlamalarına benzer şamatalı şenliklerin birbirine karıştığı “demokrasi nöbetleri”ndeki anma-kutlama karması “etkinlikler”le geride kaldı.
Bir hafta önce 25 günlük adalet yürüyüşünün finali olarak yapılan Maltepe mitinginin yankıları da hâlâ devam ediyor.
Orada seslendirilen taleplerden biri, yaygın ve ciddî mağduriyetlere yol açan OHAL uygulamasına son verilmesiydi.
Ve 15 Temmuz’dan beş gün sonra ilan edilen ve bir yılını tamamlamak üzere olan OHAL’in bilânçosu son derece ağır.
OHAL hukukunu da hiçe sayan keyfî ve hukuksuz uygulamalarla ortaya çıkan hukuk enkazı dehşet verici boyutlarda.
Buna rağmen yakın zamana kadar OHAL’in sadece “teröristler” için geçerli olduğunu ve halka hiçbir zarar vermediğini iddiaya devam eden Cumhurbaşkanı, çok sınırlı tuttuklarını öne sürmekten yine vazgeçmediği OHAL için nihayet “Çok uzak olmayan bir gelecekte kaldırılması mümkün” deme noktasına geldi.
Ama bir yıllık uygulamanın ardından üç aylık bir uzatma daha yine gündemde.
Bakalım, bu uzatma devam edecek mi?!
Gerçek şu ki, toplumdan yükselen adalet talebine rağmen KHK ihraçları ile keyfî ve haksız tutuklulukları devam ettirme ısrar ve inadı, hiç kimseye hayır getirmez.
Türkiye’nin bir an önce normalleşmeye ihtiyacı var. Bunun için de tam bir akıl tutulması ve çılgınlığa dönüşen gözaltı ve tutuklama furyasına bir nokta konulup, keyfî şekilde habire uzatılan tutukluluklar sona erdirilmeli ve sonu gelmeyen KHK ihraçları artık gündemden kalkmalı.
Ve OHAL kesinlikle uzatılmamalı.
Toplumun çok büyük bir kesimini korkutup sindirirken devletin işleyişini de fena halde tıkayan bu hukuk dışı ve anormal süreç artık tarihe karışmalı ve yol açtığı mağduriyetlerin telâfisine odaklanılmalı.
Adalet için yürüyen, toplanan ve onlara destek veren milyonların talebi de bunu gerektiriyor. Bu talep asla gözardı edilemez, geçiştirilemez ve ertelenemez.
Türkiye adalet ve huzur istiyor.
***
-Darbecilere de, darbeyi fırsat bilip masumlara zulmedenlere de lânet. Darbeyle mücadele bahanesiyle hukuk ve adalet tatil edilemez.
-OHAL devam ettikçe keyfîlikler bitmez, demokrasi nöbetleri de göstermelik olmaktan öteye gitmez. Adalet yoksa demokrasi de olmaz.
-Hukuk ve adalete kurulan kumpasla nice masumu mağdur eden bu süreç de bitecek ve hak yerini bulacak inşaallah. Zulüm devam etmez.