Son kabine revizyonunda hükümete giren 6 yeni isimden biri olarak özellikle size böyle bir açık mektupla seslenme ihtiyacı duymamızın tek sebebi, yeni görevinizin kapsama alanı olan adalet hizmetlerinde karşı karşıya olunan son derece ağır ve vahim sorunlar.
Darbeyle mücadele gerekçesiyle ilan edilen OHAL uygulamaları çerçevesinde bir yılı aşkın süredir gerçekleştirilen tartışmalı ihraç, gözaltı ve tutuklamalar, hukukun evrensel ve en temel ilkelerinin dahi ayaklar altına alınıp çiğnendiği, bundan dolayı çok ciddi hak ihlallerinin yaşandığı ve şimdiden telafisi imkânsız mağduriyetlere yol açılan kaygı verici bir tabloyu ortaya çıkardı.
Hukukî geçerliliği tartışmalı ve vicdanlarda da mâkes bulmayan gerekçelerle yapılan 100 bini aşkın ihraç ve 50 binden fazla tutuklamanın doğurduğu sonuçlar, ağır bir insanî krize dönüşüyor.
Aralarında yeni doğum yapmış annelerin de bulunduğu 17 bin kadının, 560 bebeğin, 80-90 yaşında bakıma muhtaç hasta ve yaşlıların ağır şartlarda tıkış tıkış dolu cezaevinde tutulmaya devam edilmesi, hiçbir hukuk ve vicdan ölçüsüyle bağdaşmaz.
Bu süreçte şahit olunan daha birçok keyfî uygulamanın da hukuk devleti kriterleriyle açıklanabilmesi mümkün değil.
Vicdanları sızlatan bütün bu hukuk dışılıklara karşı şimdiye kadar sergilenen duyarsızlık da ayrı bir hicrana dönüştü.
Toplumdan yükselen adalet talebinin artık görmezden gelinemez noktaya ulaştığı bir aşamada devraldığınız Adalet Bakanlığı görevine başlarken, öncelikle, bu duyarsızlığa son verip, yargıyı olağanüstü halden normale döndürmeye yönelik adımlara yoğunlaşılması ve bunların hızla atılması gereğini vurguluyoruz.
Bu çerçevede, özellikle HSK üzerinden mahkemelere yapılan baskıların kaldırılması ve keyfî uzun tutukluluklara son verilmesi büyük bir önem arz ediyor.
Yargı ve adalete duyulan güvenin dibe vurduğu ve kaygıların had safhaya çıktığı bir noktada toplumun rahatlaması, özellikle sizin bu yönde atmanız gereken ve beklenen seri adımlara bağlı.
Zor bir zamanda üstlendiğiniz zor görevinizde hukuk ve adalet yolunda hayırlı başarılar dileriz.
***
-Bugünün dünyasında insan hakları, demokrasi ve hukuk sorunları, hele AB adayı bir ülke açısından “iç mesele” olarak görülüp geçiştirilemez.
-Adalet ve hakkaniyetin berhava edildiği dehşetli fitne sürecini bitirmek için hak ve vicdan eksenli bir duruşta bir araya gelelim.
-Kabine revizyonu - http://www.yeniasya.com.tr/video/kabine-revizyonu_438443