29 Kasım’da Brüksel’de Davutoğlu’nun katılımıyla yapılan AB zirvesinin, yıllardır tıkalı olan birlik üyeliği ve müzakere sürecinde yeni bir başlangıç olmasını ve Türkiye’de özellikle son dönemde yoğunlaşan hak ihlallerinin AB takibine alınmasını dilemiştik.
Bilâhare AB Konseyi Başkanının “yeni kurulacak Türk hükümetiyle güçlü temas” mesajı ve sonra AB Komisyonu Başkanı Juncker’in Davutoğlu’na yazdığı mektup, bu dileğimize gelen olumlu cevaplar oldu.
29 Kasım zirvesini takiben yapılan açıklamaya ek ve onu tamamlar nitelikte resmî bir doküman olan mektubunda Juncker, açılması öngörülen 5 başlığı Enerji (15), Yargı ve temel haklar (23), Adalet, özgürlük, güvenlik (24), Eğitim-kültür (25), Dış güvenlik ve savunma politikası (31) olarak sıralamış (Serkan Demirtaş, Hürriyet, 7.12.15).
Söz konusu zirvenin ardından yapılan ortak açıklamada, AB Komisyonunun Türkiye’nin katılım ve müzakere sürecini hızlandırmak amacıyla bazı başlıkların açılması için 2016’nın ilk çeyreğinde hazırlıklarını tamamlayacağı ifade edilmiş, ama bu başlıklar açıkça tek tek yazılmamıştı.
Mektupta bu noksan tamamlandı.
Üst düzey bir Türk diplomatik kaynak, “Bu, zirveden sonraki ortak açıklamayla beraber düşünülmesi gereken bir taahhüt mektubu. Böylece açılacak başlıkların neler olduğu kayda geçirildi” derken, Ankara’da görevli bir AB büyükelçisi de mektubun önemli bir taahhüt ihtiva ettiğini ve Rum blokajının aşılması bakımından da önemli bir adım olduğunu ifade etmiş.
Bir AB diplomatı, 23 (yargı, temel haklar) ve 24. (adalet, özgürlük, güvenlik) başlıkların Türkiye’nin demokratikleşme sürecindeki eksiklerin ve özgürlük-güvenlik dengesindeki olumsuzluğun AB standartlarına göre giderilmesi ve başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerle ilgili sıkıntıların aşılması açısından daha sağlıklı bir diyalog ortamı oluşturacağını söylemiş.
Kıbrıs’ta taraflar arasında süren son görüşmelerin olumlu bir seyir takip etmesi de, fasıllara yönelik Rum blokajının kalkacağı ümidini doğuran pozitif bir gelişme.
Gidişat, AB faktörünün bir kez daha devreye gireceğini gösteriyor. İnşaallah.
Evindeki yangında 3 kardeşini kurtaran ve son çıkarmaya çalıştığı Emre (1) ile can verip Cennet kuşu olan Helin (9) için yüreğimiz yanıyor.
Hz. Peygamber “Yanarak ölen şehittir” diyor. Hele masum çocuksa doğrudan Cennete uçuyor. Onun ölüm acısını dindirecek başka tesellî var mı?