Yeni Asya’daki günlük yazılarla devam eden yazma serüvenimizin başlangıcı 40 yıl kadar öncesine kadar uzanıyor.
İmzamızla çıkan ilk yazımız, 1976 senesinde rahmetli Gediz Belediye Başkanı Hidayet Dönmez’in çıkardığı yerel bir gazetede yayınlanmıştı.
Sonra yine o sıralarda bir yarışma için Yeni Asya’ya gönderdiğimiz bir yazı, müstear isimle gazetemizde neşredildi.
1978 Nisan’ında Yeni Asya’da vazifeye başladıktan sonra farklı yazı türleriyle çalışmalarımıza devam ettik. Ramazan sayfasına yine müstear isimle yazdığımız kısa yazılar; İngilizce bir kitaptan yaptığımız ve Harikalar Ansiklopedisi adıyla yayınlanan tercüme; The Christian Science Monitor adlı Amerikan gazetesinden seçilen makalelerin Yeni Asya’da günlük olarak yayınlanan çevirileri gibi.
Araştırmaya dayalı ve uzunca ilk yazımız Üstadın anarşi konusundaki tesbitlerine dairdi ve Köprü dergimizin Mart-1980’de çıkardığı özel sayıda yayınlandı.
Sonra, kısa fasılalar dışında derginin sorumluluğunu üstlendiğimiz 80’li yıllarda Köprü için epeycesi imzasız olarak kaleme aldığımız çok sayıda yazı oldu.
1988 başından itibaren yayınlamaya başladığımız Bizim Aile dergimizde de.
Bu arada, Yeni Asya Yayınlarında ve Araştırma Merkezinde editör olarak görev yaptığımız dönemde yayınlanan bazı kitaplara da bir hayli emeğimiz geçti.
İlim ve Teknik Serisinde çıkan Harika Sistemler Âlemi İnsan Vücudu ve Nobel sahibi ilk Müslüman bilgin Prof. Abdüsselam’ın İdealler ve Gerçekler kitabı gibi.
Keza 12 Eylül döneminde, o zamanki adı Yeni Nesil olan gazetemizi sıkıyönetim kapatınca çıkarılan Tasvir’deki Meşveret köşesini hazırlayan ekipte yer alıp o köşe için epeyce yazı yazdık ve bunların çoğu bilâhare çıkan İlahiyat Serisindeki küçük cep kitaplarına da konuldu.
1988 başından 1992 Mayıs’ına kadar Köprü-Bizim Aile’ye yoğunlaştık ve o tarihte gazetenin sorumluluğu bize tevdi edildikten sonra günlük yazılara başladık.
O günden bugüne yayınlanan kitaplarımızın çoğunun kaynağı bu yazılar oldu.
24 yılımızda bunların ayrı bir yeri var.
Hadis-i Şerif: “Fitnelerde (yerinde) oturanlar ayaktakilerden, ayaktakiler yürüyenlerden, yürüyenler koşanlardan daha hayırlı olacaklar.”
Fitne ve ihtilaf zamanlarında yangına körükle gitmeyip tersine söndürmeye çalışmak, itidal ve sağduyuyu korumak çok daha önemli hale geliyor.
Yıkmak kolay, yapmak zor; tahrip kolay, tamir zor; dağıtmak kolay; toparlamak zor. Biz zor olana talip olalım, hayır, huzur ve saadet onda.
Davutoğlu’nun 20 aylık başbakanlık serencamını ve neticesini periscope yayınında değerlendirdik www.yeniasya.com.tr/video/davutoglu-keske-siyasetin-ogutucu-carklarina-kapilmasaydi_395959