"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

3 Ocak darbesinden 26 yıl sonra

Kâzım GÜLEÇYÜZ
03 Ocak 2016, Pazar
Geçen Ekim ayında İpek Holding’e bağlı şirketlere ve medya organlarına kayyım darbesiyle el konulması üzerine Bizim Radyo’da yaptığımız ve özetini haberleştirerek Yeni Asya’da yayınladığımız yorumda, bizim başımızdan da çeyrek asır önce çok benzer bir hadisenin geçtiğini anlatmıştık.

3 Ocak 1990’da maruz kaldığımız iç darbeyle, camianın 20 yıllık birikimi elinden alınmış; gazetesi, yayınevi, matbaası ve binası gasp edilmiş; çalışanlarının da büyük bir bölümü kapı dışarı edilmişti.

Soğuk ve karlı bir gündü. Her gün olduğu gibi mesaiye başlamak üzere gazete binasına gittiğimizde, binanın polis kordonuna alındığını gördük ve içeri alınmadık. Senelerce birlikte çalıştığımız bir grup müessese yönetimine el koymuş ve yolunu ayırdığı bizlere kapıyı göstermişti.

Hadisenin bu noktaya gelmesini önlemek için meşvereti kısa aralıklarla peş peşe toplayan cemaat, bir taraftan da böyle bir neticeye karşı sıfırdan yeni bir müessese kurmanın hazırlığını yapmıştı.

O hazırlıkla Cağaloğlu’nda yeni bir yer kiraladık. Gerekli bilgisayar ve teçhizatı tamamlayıp işe koyulduk ve 15 Ocak günü Yeni Asya’yı tekrar çıkarmaya başladık.

Darbeye maruz kaldığımız güne kadar, gazetemizin adı Yeni Nesil’di, gasp edildi.

Yeni Asya ile yola devam ettik. Dergilerimiz ve kitap neşriyatımızla birlikte. külliyatın ayet-hadis mealli, dipnotlu ve lugatçeli olarak neşri de o dönemde oldu.

3 Ocak darbesi, ANAP’ın iktidar olduğu, ancak inişe geçtiği bir dönemde gerçekleşti. Mesut Yılmaz ve dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun bu operasyonla çok yakından ilgilendiklerini biliyoruz. 

Ve ANAP, 20 Ekim 1991 günü yapılan seçimde sekiz senelik iktidarını kaybetti.

Ama o darbeyle herşeyi elinden alınan Yeni Asya, sıfırdan başlamak durumunda bırakıldığı yolculuğuna devam ediyor.

Sonraki dönemlerde de eksik olmayan dahilî ve haricî hücumlara, amansız taarruz ve zorlu fitnelere, tavizsiz istikrar çizgisinden saptırma çabalarına, her koldan yürütülen psikolojik saldırılara rağmen...

3 Ocak’ın 26. yıldönümünde diyoruz ki:

Hiçbir beşerî güç, bu nurlu kervanı ihlas ve istikamet çizgisindeki kararlı yürüyüşünden alıkoyamayacak inşaallah...

Halim selim Jekyll’ı canavar Hyde’a dönüştüren mekanizmanın tetikçisi ve de kurbanı olmaktan Allah bütün medya mensuplarını muhafaza etsin.

Erdoğan (dün): Barışa yaklaşmayıp ölüm kusan İsrail terör devletidir. (bugün): Bizim de İsrail’e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lâzım.

Okunma Sayısı: 5163
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • recep günay

    5.1.2016 17:44:56

    3 ocak darbesinin nerden geldiğini anlamak istersek durum değerlendirmesi yapmak gerekiyor. Şu anda Yeni asya hala hürriyeti, demokrsiyi, demokratlara nota-i istinat oluyorlar. Ya nesil gurubu? Siaysal islama nokta-i istinat oluyor. Perde arkasındakiler aksu ile yılmaz sa. Rüagarın nerden geldiğini bilin gari. Ogünkü rüzgarın nimetini yiyorlar şimdi.

  • kubilay

    4.1.2016 14:24:34

    Nerede olabilirler demokrat kardeş.Hangi yerde olurlarsa olsunlar üstadımın şu sözüne muhataptırlar“Evet, yol iki görünüyor. Cadde-i kübrâ-yı Kur’âniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var.”(1)

  • demokrat

    3.1.2016 20:00:18

    biz o yıllarda hatay hassa ilçesinde idik.iskenderunda bestami çiftçi beyin ve arkadaşlarının davetiyle camiayı ayaklandırmak için hummalı bir gayretin içine girmiştik.ancak saldırılar sürekli içeriden,hep içeriden.düşünüyorum acaba neden.ve o gün bizi toplayan arkadaşlar şimdi neredeler.camianın içeriden çektikleri artık yetmedi mi acaba.

  • kubilay

    3.1.2016 19:40:28

    ağaç demiş ki baltaya sen beni kesemezdin ama ne yapayım ki sapın benden bak şu ağacın bilincine sen ölen ben, öldüren benden .... işte balta hikayesi, işte bizim hikayemiz,Hasan kardeş ne de birbirine çok benziyor değil mi?Üstadıma hangi bahaneyi ileri sürecekler?yapanlar düşünsün.

  • Hasan Aksoy

    3.1.2016 18:52:07

    Şu baltanın sapı hikayesi var ya. Acı ve garip olan o.

  • Mikail Yaprak

    3.1.2016 15:04:00

    KAR YAĞIYOR(devamı):Kar yağıyor bakın bakın karadan/Erzurum'dan, Van'dan, şuradan buradan/Kar yağıyor, evet evet/Hayra alâmet!/Çok yakındır kıyamet!/Gerçekler şimdi perdeli/Beklenmeyen bir tecelli/Kiminin gelmiş eceli/Besbelli../Kar yağıyor, kar yağıyor uzaktan/Görünmeyen tuzaktan/Uhud'dan, Sıffin'den, Kerbela'dan/Hak korusun belâdan!/Bulutlar kara kara, gölgeler ülke boyu../Koyu koyu.*Kar yağıyor kar yağıyor tâ nerden,/Hiç bitmeyen seferden/Çok yaklaşan zaferden/Belki kaderden!/Yıllardır yağmazdı çünkü,/Bulutlar taşıyamaz olmuştu ağır yükü./*Bir mektup aldım İstanbul'dan;/Yağmalıdır diyordu./Meğerse zamanıymış yağmanın,/Bulutlar boşalmalı/Perdeler açılmalıymış./Güneş bütün haşmetiyle/Nurunu saçmalıymış/Ülke üstüne.. M.Y.

  • Mikail Yaprak

    3.1.2016 14:22:53

    KAR YAĞIYOR: 12 Eylül fitnesinde yayınlanan bu şiirim 3 Ocak 1990 sonrası da yayına girmişti. Şiirin bazı serbest mısraları: Kulenin başındakiler, zirvedekiler/Üstümüze geliyorlar/Tabana kuvvet./Evet../Dağılın ayak takımları, savulun uzaklara!/Güvendiğimiz dağlara../Nasıl kar yağmış../Nasıl karalar ak olmuş yağan karla/Nasıl boğuşuyor bir avuç insan,/Tepelerle, tipilerle../Hem nasıl boğuşuyor, öyle ki, iftiharla./Aldırma, ilerle../Zirvedekiler üşüyor./Üşüyen, titreyen, elini gevşeten/Kulenin tâ başından düşüyor./El-aman,/Ayaklar şimdi zirvede, beyinler artık tabanda/Ve şu anda/Korkular dolaşıyor kanda,/Yükseklerde kar, çığ korkusu var../Adım adım çatlaklar, ufuk ufuk uçurum/Korkunç durum../Sesler geliyor uzaktan yakından, öteden beriden/Sesler geliyor kararsız,/Ulaştığı yerler bomboş ve ıssız/Her taraf sis duman, her taraf karlı/Sesler geliyor güvenli ve kararlı,/Sesler geliyor vicdanlı ve irfanlı. Mikail Yaprak

  • kubilay

    3.1.2016 13:59:02

    muhterem! O günleri İstanbul'da sizler Anadolu'da da bizler fazlasıyla yaşadık.Düşmanın saldırılarına aldırmadık aldırmıyoruz. ...rüzgar hangi yandan eserse essin göğsümüzü siper ettik,edeceğiz.Atmacanın serçeye tasliti.. üzülmüyoruz.Hüznümüz nurcu görünenlerin ihaneti,kelimenin tam anlamıyla ihaneti.H.mansur recm edilirken düşmanları sıraya girmiş kendisini taşlarlarmış,O ise gülerek cevap verirmiş.Düşmanlar arasında sıra bekleyen samimi(!)dostu taş yerine gül fırlatmış,derken yüzü solmuş başı yana düşmüş,dostuna(!)şöyle seslenmiş;"Herkes taş atarken sen gül atmamalıydın işte yeni ölüyorum" deyip teslimi ruh etmiş.Bir yandan derin güçler bir yandan siyasî islâmcılar yetmedi bizden(!)görünenlerden çok çektik, çekiyoruz.Ama aldırmadık derin güçlere siyasî islâmcılara ne yandan eserse essin k. r Ama taş dosttan(!) olunca yara daha da acı veriyor.Nokta kadar bir menfaat,virgül kadar bir makam için yarab ne ihanetler sergileniyor.Tazedir ruhumuzda 69,80 ve1990 lı yılların ihanetleri.

  • Toygar

    3.1.2016 13:32:00

    Cenâb-ı Mevlâ bu hizmet-i nuriyede devamımıza hükmetsin, bize kafidir! Muvaffakiyet dahi O'na aittir. Vazifemiz hizmettir, o bize yeter! Anlayan anlamayan herkese!..

  • Malatyalı

    3.1.2016 13:08:01

    Darbeciler mi dediniz? Sakın bunlar darbecilerin içimize sızmış maşaları olmasın?

  • Garib Doğu

    3.1.2016 10:42:04

    26 sene evvel,gazetemizi,yayınevi,matbaa ve binamızı bastılar. Mallarımızı gasp ettiler.Elimiz avucumuzda ne varsa alıp götürdüler.Kimler mi yaptı? bazı muhterem abe ve kardeşlerimiz yaptı.Nasıl yaptılar?devletin gücünü devreye sokarak yaptılar.Bu gasp edilen mallar kimindi? elbetteki cemaatın.Ne yaptılar o mallara? Fazla bilgi sahibi değiliz.Bu gasbı yapanlar cemaatın malını iade ettiler mi?Elbetteki hayır.Peki cemaatla helallaştılar mi?Kesinlikle hayır.Üstüne oturdular. Ve dinimizin hiçbir yerinde yeri olmayan bu mal gasbının sahipleri hizmet yapıyoruz diye ortalıkta geziyorlar. Benim gibi on binlerce insanın hak ve hukukunu çiğneyen insanlar acaba neye nasıl hizmet edebilirler.

  • Kahraman Alpak

    3.1.2016 09:53:41

    Allah ebeden razı olsun.O razı olduktan sonra ve kabul ettikten sonra zindanlar saray olur kabul etmez ise saraylar zindan olur.Hak için hakikat için yola çıkan doğruluktan taviz vermeyen dünyevi olarak zarar etme pahasına yolundan sapmayan her bir ferdi ile dik duruş sergileyen herkesi tebrik ediyoruz...

  • HÜSEYİN İLHAN

    3.1.2016 08:47:29

    YENİ ASYA mız ve ailesi ALLAH a dayanması ve HAK-HUKUK,ADALETTEN ayrılmayarak sahili selamete hep ulaşmış ve devam edecektir.İŞGALCİLER,YAĞMACILAR,TERÖRİST artıkları ise ahirette ilahi adaletten kurtulamıyacaklardır.

  • hasan Muharrem okur

    3.1.2016 00:12:01

    İnşaallah

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı