"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

28 Şubat’tan 15 Temmuz’a

Kâzım GÜLEÇYÜZ
27 Mayıs 2017, Cumartesi
28 Şubat’ta, o günleri yaşayanların hafızalarında en çok iz bırakan zulümler başörtüsü yasağı, bu yasağa karşı çıkanlara ve “Deprem ilahî ikazdır” diyenlere açılan 312 davaları ve verilen mahkûmiyet kararları, YAŞ kararlarıyla askeriyeden yapılan yargısız ihraçlardı.

Başörtüsüyle okul ve üniversitelerde okumak ve kamuda çalışmak yasaktı.

Yasağı eleştiren yayın organları TCK 312’deki “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla toplatılıyor ve haklarında davalar açılıyordu. 17 Ağustos depremini “ilahî ikaz” olarak nitelendirenlere de.

Ve bunların başında gelen Yeni Asya’ya birçok dava açılmış, bir ay kapatma cezası verilmiş ve Mehmet Kutlular da tam 276 gün boyunca hapiste tutulmuştu.

YAŞ kararıyla ordudan atılanların belediyelerde istihdamı da engelleniyordu.

RP ve FP’nin AYM kararıyla kapatılması, “irtica” ile suçlanan bazı dernek ve vakıfların üzerine gidilmesi de o dönemdeki haksız uygulamaların diğer örnekleriydi.

O süreçte, devletteki dindar kadroların tasfiyesi için hazırlanan kanun paketleri defalarca Meclis gündemine getirildi, ama her seferinde Yeni Asya’nın başlatıp kitlelere mal ettiği yoğun tepki kampanyaları sayesinde neticeye ulaşamadı.

15 Temmuz sonrasına gelince:

Başörtüsü yasağı her yerde fiilen kalktı; ama 28 Şubat dahil, hiçbir dönemde görülmemiş bir şekilde binlerce başörtülü, yer yer elleri kelepçeli olarak gözaltına alındı, tutuklandı ve hapse konuldu.

Onlarca TV kanalı, radyo, gazete, dergi, yayınevi ve ajans kapatıldı; geçmişteki “yasak yayın” nitelemesi tekrar hortlatıldı; gazete, dergi ve kitap “suç delili” olarak gösterildi; 159 gazeteci tutuklandı.

Aralarında yüksek yargı üyelerinin, hakim ve savcıların, subayların, rektör ve akademisyenlerin, üst düzey bürokratların, öğretmenlerin de bulunduğu 100 bini aşkın kamu görevlisi ihraç edildi; epeycesi tutuklandı.

Terörle hiçbir ilgisi olmayan on binlerce insan “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklanıp cezaevine konuldu.

Sonuç: 15 Temmuz, 28 Şubat’ta bile yapılamayanların, hukuk tamamen askıya alınarak hayata geçirilmesine alet ediliyor.

***

Dualarımız Ramazan hürmetine kalplerin yumuşaması, vicdanların uyanması, haksız yere içeride tutulan masum Nur’ların özgürlüğü için.

AKP’liler, içlerinde en az biri iftiraya uğrayıp aylardır demir parmaklıkların ardında olan ailelerin buruk iftar sofralarına da katılır mı!

Peki, yine AKP’liler kamudan atılıp özelde de kapılar yüzlerine kapanan KHKzedelerin, menüsü ağaç kökü olan iftar sofralarına giderler mi?!!?!

 

Okunma Sayısı: 6668
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yusuf

    28.5.2017 01:17:56

    Darbeyle yakinda uzaktan alakasi olmayan ve o gece haberi olan insanlarin mesleklerinden men edilmis olmalari ve ozelde bile is bulamamalar ve ustelik neredeyse bir yil olmasindan dolayi artik anne babalarini yaninda bile yuz bulamayan bu insanlarin buruk kalplerini kim tamir edecek... ve artık bu insanlardan biri olarak Allah tan baska herkese karsi inancini yitirmek uzere oldugumu bildiriyorum. Belki de tek yer burasi yani Yeniasya kalmis. Komsusu acken tok yatanlar ve musluman olupta kardeslerinin dertleriyle dertlenmeyenler diyari olmus sanki bu topraklar ve icindekileri. SOZ bitti...

  • Özcan Erkiş

    27.5.2017 16:11:27

    ( 4 ) 15 Temmuz bahanesiyle tesis edilen OHAL ve KHK'lar ile hem dahilde hem hariçte Türkiye ciddi anlamda maddi ve manevi zarar görmüştür. Hür, medenî ve demokrat dünyadaki itibarı zedelenmiş, dost ve müttefiklerini düşman hâline gelmiştir. Dahilde toplumsal barış, uhuvvet ve muhabbet, ittihad ve tesanüd adâvete İnkılâp etmiş bu da tefrikayı netice vermiştir. Birbirinin yakını insanlar arasında bile ciddi ve hissedilir mânâda 'adavet' vardır. Sebebi kimdir ve nedir? Bu girdaptan Türkiye'nin ve toplumun âcilen çıkması gerekir. Bu vaziyetin birinci derecede mesulü, iktidardaki siyasal İslâmcı ideoloji sahibi iktidar ve onun takip ettiği menfi ve menfaatçi siyaset tarzıdır. Yâni bu menfi siyaset cereyanı, milletimizi 'elektrik' gibi çarpmıştır. Âdeta onun şokunu yaşıyoruz değil mi?

  • Özcan Erkiş

    27.5.2017 15:48:50

    ( 3 ) Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu ateşten kurtuluş olan Ramazan-ı mübarek bile, vicdanlarda âdil olma, şefkat ve merhamet hissiyatına medar olamıyorsa, o vicdanı daha başka ne harekete geçirebilir ki. Ramazan orucu, savmı ve sıyamının yalnızca şahsımıza bakan ciheti yok ki. Biliyoruz ki yargının değerli mensupları da oruç, savm yahut sıyam vazifesini yerine getiriyorlar. Ricamız bu vazifeyi yaparken verdikleri kararla medrese-i Yusufiye'ye girmiş insanları da ve onların eş ve çocuklarını da düşünsünler lütfen. Hem onların mahkemesinden başka bir de Mahkeme-i Kübra vardır!

  • Özcan Erkiş

    27.5.2017 15:28:46

    ( 2 ) Hepimizin mâlumu olduğu üzere, 15 Temmuz girişimine "Allah'ın lütfu" nazarıyla bakılmış, normal şartlarda yapılamayacak icraatları yapmak için 15 Temmuz "lütfu" OHAL'e tebdil edilerek mâlum süreç başlatılmıştır. Bu gerçeği hepimiz biliyoruz. Sayın Battal ile Sayın İlhan'ın yazıları da dikkatlice okunursa, 28 Şubat ve 15 Temmuz mukayesesi ve tahlili daha sağlıklı yapılır kanaatindeyim. Adında 'Adalet ' olan bir partinin devr- i iktidarında en çok konuşulan ve hatta en çok ihtiyaç duyulan hususun hukukun üstünlüğü ile Adalet olması ne ibretâmiz bir hadise değil mi? Demek ders ve ibret alınmazsa, 'Adaletsiz' bir devir, isminde Adalet olan bir parti döneminde bile yaşanabilirmiş. Tarih ders almayanlara, hadiselerin diliyle ders veriyor!

  • Özcan Erkiş

    27.5.2017 15:15:09

    Sayın Güleçyüz, izninizle, ben yazınızın başlığına "Ne değişti?" diye ilâvede bulunmak istiyorum. 28 Şubat süreci ile 15 Temmuz arasında değişen tek şey "isimler ile ideolojiler"desem hata etmiş olur muyum? Kemalist ideolojiye mukabil Siyasal İslâmcı ideoloji. Biri siyaseti dinsizliğe, diğeri dini siyasete âlet eden iki beşerî ideolojik iktidar mensupları. Demek "tebeddül- ü esmâ ile hakâik tebeddül etmez"miş! Temelinde menfi tavır ve menfaat bulunan siyasetin icraatları da birbirine ne kadar benziyor değil mi? İşte 28 Şubat süreci işte şimdiki zulümlü mağduriyet süreci. Farkı neresinde? Her iki süreçte zulmü ve mağduriyetleri netice vermedi mi? Cevap 'evet 'ise o halde "yok aslında birbirinden farkı' diyebiliriz.

  • Alim

    27.5.2017 15:06:35

    Simdi yaşananlar 28 şubattan bin beter.bunlarida yapanlar güya müslüman.Allah bildiği gibi yapsın Zalimleri.

  • Bir magdur

    27.5.2017 14:30:12

    Yapamazlar... Çünkü işlenen curmun büyüklüğü ile yüzleşemezler.

  • Serdar celik

    27.5.2017 08:38:45

    Allah yeniasyadan ve kazim agbiden binkez razi olsun hakki savunmak ne guzel birsey sadece bu bile sizi kurtaracaktir belkide Yeniasya destan yaziyor bu gazete calisanlari yazarlari editorler her mevkide calisanlari hepsi cok degerli hepsinden allah razi olsun..biz khk li olanlar bu dunyada hakkimizi alamicaz Ama o bir tarafta alacagiz ve bizler yeniasya calisanlari icin sahitlik yapacagiz dunyada iken hakki savunan yigit insanlar allahim sizlerin yar ve yardimciniz olsun...allah size gelecek fenaliklari sakindirsin allah sizi cok cok yuceltsin..amin

  • Ahmet

    27.5.2017 05:39:25

    Korkusuzca hakikatleri dile getirmenizden dolayı Allah sizlerden razı olsun. Malesef din kardeşinin derdiyle dertlenme bakışı günümüzde ekser Müslümanlarca ihmal ediliyor. Vicdanlar Müslümanların haksız ve hukuksuz uygulamalara maruz kalmalarına karşı çok duyarsız. Şu mübarek Ramazan Ayı hürmetine Cenabı Allah Müslümanların kalplerini birbirlerine ısındırsın. Kin, nefret ve hased duygularını izale eylesin.Sizleri de nusretiyle dünya ve ahirette desteklesin. Sizlerle beraber olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı