"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

28 Şubat’ın yapamadığı, şimdi AKP’ye yaptırılıyor

Kâzım GÜLEÇYÜZ
06 Kasım 2014, Perşembe
28 Şubat günlerinde olduğu gibi adını vermeden açıklama yapan üst düzey bir Genelkurmay yetkilisinin “Kırmızı kitap yürürlüğe girdiğinde paralel yapı devletin içinden ve dışından tasfiye edilecek” sözü, nasıl bir zihniyetin yeniden işbaşı yapmaya hazırlandığını ele veriyor.

Yapacaklarını “kitabına uydurmak” için dayandığı belge, demokratik hukuk devletinin bilinen normları değil, “devletin iç anayasası” olarak nitelediği MGSB olan bu zihniyet, görünen o ki, alabildiğine kapsamlı bir tasfiye operasyonunun planlarını yapmakla meşgul.
Bu tasfiyenin bir ayağı devletin içinde paralelcilikle suçlanan kadroların temizlenmesi.
Gerçi MGSB revizyonundan çok önce başlatılan cadı avı devletin bütün kurumlarında hayli zamandır tam gaz devam ediyor, hattâ büyük ölçüde tamamlandığı dahi söylenebilir.
Böylece, 28 Şubatçıların, dönemin hükümetlerine yaptırmak isteyip de başaramadıkları operasyon, AKP eliyle sonuçlandırılıyor.
28 Şubat’ta, derin mahfillerde hazırlanan ve devletteki dindar kadroların tasfiyesine yönelik düzenlemelerin de yer aldığı “irtica kanunları” Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit hükümetlerinin eline tutuşturulup defaatle Meclisten geçirilmek istenmiş, ancak her defasında kamuoyundan yükselen çok yoğun itiraz ve tepkileri aşamamış ve akamete uğratılmıştı.
Ve bu duyarlılığın oluşmasında, söz konusu girişimler her gündeme geldiğinde, ilgililerin telefon ve faks numaralarını yayınlayıp günlerce manşetten “Tepki gösterin” çağrıları yapan Yeni Asya’nın çok büyük katkıları olmuştu.
O zaman milletin direnişine toslayıp yapılamayan şeyler, ne yazık ki şimdi yapılıyor.
Ve geçmişteki emsallerinde olduğu gibi ihbar ve jurnalcilik furyası eşliğinde gerçekleştirilen tasfiyelerde, birçok kişinin şahsî husumetlerle veya başka sebeplerle “paralelci” diye suçlanarak mağdur edildiğini duyuyoruz.
Öyle ki, buna dair şikâyetlerin, iktidar yanlısı gazetelere dahi yansıdığını görmekteyiz.
28 Şubat’taki “irticacı avı”nda da, dindarlıkla hiç alâkaları olmadığı halde “mürteci diye ihbar edilip “harcananlar” olmamış mıydı?
Şimdi aynı filmin farklı bir versiyonu, değişik aktörlerle bir kez daha vizyona sokuluyor.
İşin ilginç tarafı, yeni dönemdeki tasfiyelerin uygulayıcıları, 28 Şubat sürecinin mağdurları veya şimdiye kadar öyle gösterilenler.
“Devlet içinden tasfiye” için diyeceklerimiz bunlar. “Dışından tasfiye”ye ise yarın bakalım.

tweet 1- Nuri Pakdil: Devleti yapılandıran ideolojinin yıkıcı baskısı bütün şiddetiyle devam ediyor. İdeolojik bağlamda düşünme-yazma özgürlüğü yok.

tweet 2- Nuri Pakdil: Dokunulamaz, eleştirilemez, kinayeli bile olsa dil uzatılamaz bir tabu var. Bu yok edilmeden insan beyni inkişaf edemez.

Okunma Sayısı: 5174
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ahmet akbaş

    8.11.2014 15:39:16

    12 marttan sonra kemalist darbeci generaller erbakanı avrupadan getirtip MSP yi kurdurttular. ne için? AP nin oyları bölünsün diye. 28 şubatta erbakan RP ve milli görüşçüler, kemalist darbeci çevik bir vb. kemalist generallerle danışıklı dövüşüp risale-i nurun siyasetteki müttefiği olan demokratları(DYP& DEMİRELİ) aralarına alarak değirmende iki taş arasında kalan buğday taneleri gibi adeta ÖĞÜTTÜLER. 28 şubatta birbirlerine karşıymış gibi bir görüntü verdikleri için kimse aradaki ittifakın ve ortak amaçlarının farkına varamıyordu. erbakan/RP/milli görüşçüler ile kemalist subayların ortak amacı sosyal dokuda risale-i nur ve nurculuğu, siyasette ise risale-i nurun müttefiği olan demokratları ortadan kaldırmak. bu güne geldiğimizde ise artık RTE nin şahsında müşahhaslaşan siyasal islam ile KEMALİZM&SÜFYANİZM(SİYASAL İSLAM SÜFYANİZMİN DİNDAR VERSİYONU VE RÜKNÜDÜR.) tamamen ve apaçık ittifak halindeler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı