O günlerde Yeni Nesil’in telefonları sıkıyönetim tarafından en sık aranan telefonlar arasındaydı.
Bir şiirde “nur” kelimesinin geçmesi dahi muaheze konusu olabiliyordu. Veya ihtilâlin ilk günlerinde Mahrukatçılar Derneğiyle ilgili bir habere sıkıyönetim yetkilileri “Biz derneklerin faaliyetlerini askıya aldık, siz nasıl böyle bir haber yayınlarsınız?” gibisinden trajikomik bir tepki gösterebiliyorlardı. “Filan haberi niye yazdınız? Niye böyle yayın yapıyorsunuz? Devam ederseniz kapatırız ha!” kabilinden ikaz, ihtar, gözdağı ve tehditlerin ardı arkası gelmiyordu.
Selimiye Kışlasına en fazla davet edilenlerden biri, gazetenin Yazıişleri Müdürü Sabahaddin Aksakal’dı. Aksakal’ın o dönemle ilgili enteresan hatıraları var. Bunlardan birkaçını aktaralım:
Bir defasında çağrıldığı sıkıyönetim komutanlığında Aksakal’a şöyle deniyor:
“Bu gücü nereden alıyorsunuz? Nasıl böyle yazabiliyorsunuz?”
Aksakal’ın cevabı ise şöyle oluyor:
“Biz gücümüzü sadece imanımızdan, Allah’a olan inancımızdan alıyoruz.”
Yeni Nesil’in başörtüsü yasağına karşı çıkan cesur yayınlarının ısrarlı bir şekilde devamı üzerine Aksakal yine sıkıyönetime çağrılıyor ve görevli subaylardan bir yüzbaşı ona şu soruyu yöneltiyor:
“Başörtüsü hakkında bir daha yazmayacaksınız dediğimiz halde yazmaya devam ediyorsunuz. İkaz ettiğimiz halde niçin yazıyorsunuz? Gayeniz nedir?”
Daha sonra sözü alan bir albay Aksakal’ı sıkıştırmaya şöyle devam ediyor:
“Başka yazacak mevzu mu yok? Diğer gazeteler sesini kesti. Size mi düştü bu şimdi? Yazmayın. Bakın, diğer gazeteler birşeye karışmayan yazılar yazıyor.
Aksakal, bu sözlere şu cevabı veriyor:
“Biz şu an için varız. Şimdi söylemeyeceğiz de ne zaman söyleyeceğiz? Başörtüsü vatandaşların öz hakkı. Bu hak elinden alınmak isteniyor. Biz de elbette onların bu meselesini dile getireceğiz.”
Neticede, gazetenin başörtüsünü, sıkıyönetimin müteaddit ikazlarına rağmen ısrarla savunması, bir defa daha bir ay süreyle kapatılmasına yol açtı. (Yarın da devam edeceğiz.)
tweet 1- “Eski Türkiye”de 12 Eylül’e dava açan savcı meslekten atılıyordu; yenisinde Ergenekon-Balyoz davalarının savcıları ihraç ediliyor. Fark bu.
tweet 2- “Yeni Türkiye”nin eskisinden bir farkı daha var: Hoşa gitmeyen karar veren hakim ve savcılar derdest edilip tutuklanıyor ve hapse konuluyor.
tweet 3- Askerlerle telefonda bile hazırol vaziyetinde konuşan Prof. Celal Şengör’den Evren’e çelenk: “Sana müteşekkiriz, nur içinde yat komutanım.”
tweet 4- Adıyaman Kitap Fuarına çağrıldık, hattâ biletlerimiz alındı. Sonra davet de, biletler de iptal edildi. Buna rağmen Cumartesi oradayız inşaallah.