"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Evlat babasından bir su istiyor!

İbrahim Aktaşcı
26 Nisan 2024, Cuma
Hasretin de bir kokusu vardır, tıpkı ekmek gibi kokar!”

Vaktiyle, memleketin birinde, içerisinde pişirilen ekmeğin kokusunun taa köyün dışından duyulduğu bir ev, o diyarda meşhur olur. 

Ekmeği pişiren ellerin mahareti bir yana, lezzetteki aslan payı buğdayındır. Geçimini çiftçilikle sağlayan altı çocuk sahibi hane reisi, zaman içerisinde maişet derdine düşer ve köydeki diğer çiftçiler gibi o da ata tohumunu terk ederek tarlasına ithal tohum atmaya başlar ve mahsülün verimini arttırır. 

Ancak, tarlalarından birini kendi hanesine ayırır ve o tarlayı ata tohumuyla ekmeye devam eder. Çiftçinin fırınındaki lezzetli ekmeklerin sırrı işte bu tarladaki buğdaydır.

Tarlasındaki temiz buğdayı kendi elleriyle değirmene götüren çiftçi, buğdayın başında  bizzat bekler, ihtiyaç fazlası un çuvallarını da fakirlere dağıtır. 

Zamanla elden ayaktan düşen çiftçi, işleri büyük oğluna devreder. Baba vekili bu büyük oğul, ilk başlarda babasının usulünü aynen takip etse de sonraları babasıyla arasında anlaşmazlık başlar. 

Önceleri fakirlere un dağıtmaktan vazgeçen ve değirmende buğdayın başını beklemeyen oğul, nihayetinde hane halkına ayrılan tarlayı da ithal buğdayla ekmeye başlar. 

Böylece hem ekmeğin hem de ağızlarının tadı bozulduğu gibi babayla oğulun arası dahi bozulur…

Biz bu hikayeyi, yukarıda bahsi geçen ve şimdilerde virane hale gelmiş olan fırının başında ayaküstü dinledik. Hikayeyi bize anlatan zât iç çekerek, babanın oğluna yeterli terbiyeyi veremediğinden dem vurdu. 

Biz de bu hikayeyi dinleyince aklımıza eski bir Anadolu türküsü geldi. 

“Evlat babasından bir su istiyor.

Ektiğimiz bitmedik yıllar gelecek...”

Peki sahiden, babasına, “benden su isteme, kalk bir bardak da bana doldur” diyen evlatlar yüzünden mi ektiklerimiz bitmiyor?

Ramazan Bayramında, Türkiye’den Fransa’ya ihraç edilen kuru incirde normal değerin 11 katı aflatoksin tespit edilmiş ve iade edilmiş. İade edilen kuru incirler iddiaya göre iç piyasaya sürüldü ve kuru incirin fiyatı bu sebeple birden düşüverdi.

Benzer haberleri başka sebze-meyveler için de daha önce defalarca okumuştuk. 

Türkiye’de tarım, iktidarın kötü yönetimi ve ekonomik sıkıntıların da etkisiyle her geçen gün zehir saçan bir sektör haline geldi. 

Bunca ilaca ve hormana rağmen, tarımda bizden daha küçük ülkelerin dahi gerisindeyiz. 

Peki ilk düğme nerede ve ne zaman yanlış iliklendi? 

Dünya hırsı tarımda da hasaret sebebi. Hırs mahsülü ürünler, sağlığımız kadar karakterimizi de etkiliyor. 

Demek, hikayemizdeki çiftçi, sadece oğluna yeterli terbiyeyi vermemekle değil, “mahsulüm artsın” hırsıyla, kendisinin yemeyi tercih etmeyeceği türden ürünü başkalarına yedirmekle ilk düğmeyi yanlış ilikledi. 

Şimdi anladınız ki yazımız aslında sadece tarımla ilgili değil. Hepimiz bu dünyada birer çiftçi hükmündeyiz. O halde çocukların yediği her bir lokmanın onların karakterini de etkileyeceği bilinciyle hareket edelim. 

Hem nesl-i âtiye yazık etmeyelim, hem de ahiret tarlamıza temiz tohumlar atalım. 

Sizin de burnunuza ekmek kokusu geldi mi?

Okunma Sayısı: 1264
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zeliha

    26.4.2024 11:55:06

    Allah razı olsun çok ince manalı ama asıl konuyu Cook anlaşılır bir şekilde ifade etmişsiniz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı