Şehrin işlek bir caddesinde, gelen giden vatandaşlara mikrofon uzatarak, “İktidarın uygulamalarından memnun musunuz?” benzeri suallere verilen ve sosyal medyada yayınlanan ‘haber’lerdeki cevaplara kulak verelim isterseniz...
Genç bir üniversiteli: “Bu yıl inşallah okulumu bitireceğim. Ama mesleğime uygun bir iş bulacağımdan emin değilim. ‘Mülakatı kaldıracağız’ dediler, ama sözlerinde durmadılar. Tarafsız, adil bir mülakat yapsalar kesinlikle kazanır ve istediğim işi bulurum. Ama bunların tarafsız bir mülakat yapacaklarından emin değilim.”
Orta yaşlı bir esnaf: “Ben yılların esnafıyım. Böyle bir hayat pahalılığını görmedim. Müşterilerimiz azaldı. Alışveriş yapamaz olduk. Bir sattığımızı tekrar yerine koyamıyoruz. İnanın vergileri, kiraları, faturalarımızı ödeyemiyoruz.”
Yaşlı bir müteahhit: “İnşaat malzemeleri çok zamlandı. Yaptığımız dairelerin maliyeti yükselince satışlarımız azaldı.”
Yaşlı bir teyze: “Oğlum aha pazar yerinden geliyorum. Aldıklarımı görüyorsun. Ben emekliyim. Yaşım geldi geçti, böyle bir pahalılık görmedim. Bundan sonra da bunların bu işleri düzelteceğini zannetmiyorum.”
Mesleğinden edilen bir öğretmen: “Hukuken geçerli bir sebep olmadan beni meslekten ihraç ettiler. Üç seneden sonra temize çıktığım hâlde işime dönmek için müracaat ettim. Kabul etmediler. İşsizim iş arıyorum bulamıyorum. Bunlara hakkımı helal etmiyorum…”
Yaşlı bir emekli: “Senelerce devlet kapısında çalıştım. Artık hem yaşlandım hem de hastayım. Hanım da hasta. Hayat pahalılığı çekilecek gibi değil. Bize verdikleriyle geçinmek çok zor. Bunlara rey verdim ama pişmanım.”
Emekli bir hoca: “Bunlar dindar geçiniyorlar. Dindar olanlar, vatandaşlar arasında bu kadar ayırımcılık yapar mı? Tamamen dini siyasetlerine alet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.”
Bir avukat: “Senelerdir avukatlık yapıyorum. Darbe dönemleri de dâhil olmak üzere, bu iktidar döneminde olduğu gibi adaletin, hak-hukukların rafa kaldırıldığı bir döneme şahit olmadım. Tabii adaletin ve yargının böyle zedelenmesi, beraberinde, başta ekonomideki çöküşü ve daha birçok sıkıntıyı ve problemi getiriyor.”
İş arayan bir genç: “İki fakülte bitirdim. Evliyim, iki çocuğum var. Kiradayım. Geçenlerde belediyenin temizlik işçisi alacağını öğrendim. Müracaat ettim, fakülte mezuniyet diplomalarımı gösterdim. İşe almadılar. Ne diyeyim, fakülte bitirmek dahi işe yaramıyor bu ülkede.”
Emekli bir memur: “Senelerdir çalıştığım kurum bir devlet kurumu olmasına rağmen, sanki iktidar partisinin birimi gibi davrandı. Kendileri gibi düşünmeyenlere, yukarıdakilerden aldıkları cesaretle ve destekle baskı yapıyorlar. Maalesef, tarafsız olması gereken devlet kurumlarını bu hale getirdiler.”