"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

PROF. DR. DOĞU ERGİL: Said Nursî bugüne ışık tutuyor

30 Mart 2011, Çarşamba
Hafta sonu Risale-i Nur Enstitüsü tarafından İstanbul Haliç Kongre merkezinde gerçekleştirilen panelde konuşan Prof. Dr. Doğu Ergil, yakın zamanlara kadar tarihten dışlanmış ülkelerin artık bir figüran değil, senaryosuna katılabilecekleri bir aktör olmak istediklerini dile getirdi. Ergil, değişim isteyen toplumların kendilerini sorgulayarak adım attıklarını vurguladı.

SAİD NURSÎ ÇAĞDAŞ UYGARLIĞI ÖNGÖRÜYOR
Said Nursî’nin uygarlığı insanlığın ortak malı olarak gördüğünü ifade eden Prof. Ergil, “Ona göre uygarlık bir anlamda, herkesin girmesine ve indirmesine olanak sağlayan bir bilgisayar yazılımı. Siz onu indirirseniz, istediğiniz gibi yerlerini değiştirip, katkılarla ona şekil verebilirsiniz. Said Nursî’nin istediği herkese açık bir uygarlık. Bir doğu-batı karşıtlığı yerine farklı kültürlerimizle katılabileceğimiz bir uygarlık anlayışı söz konusu.”
Bediüzzaman Hazretlerinin çağdaş uygarlığı istediğini anlatan Ergil, “Said Nursî çağdaş uygarlığın içinde edilgen değil etkin bir unsur olmak için çalışın diyor. Bu anlamda kültürler izdivacını savunuyor. ‘Avrupa ve Amerika İslâmiyet’e hamiledir, günün birinde bir İslâmî devlet doğuracaktır’ öngörüsünde bulunuyor. Nasıl ki Osmanlılar Avrupa ile hamile olup bir Avrupa devleti doğurdu, aynen onun gibi olacak. Unutmayın Osmanlının en zayıf olduğu dönemde Avrupa’nın hasta adamı deniyordu Asya’nın değil…” diyerek Osmanlı’nın Avrupa üzerindeki etkisinden söz etti.
Prof. Dr. Ergil, Bediüzzaman’ın ifade ettiği, çağdaş uygarlığı sağlayacak unsurları şöyle sıraladı: “Said Nursî, ‘Maneviyat cihetinde terakkiyat ve maddi terakkiyat, yani bilim ve teknoloji muhakkak istikbalde hâkimiyeti doğuracaktır’ diyor bunun da 5 kuvvet gerektirdiğini söylüyor. O, hakikî bir medeniyet müsbet ve doğru fenlerle teçhiz olmayı gerektirir diyor. Sanata önem veriyor. Hürriyet ve şefkatle desteklenmiş bir cesaret istiyor. Buna yıkıcı değil yapıcı cesaret diyebiliriz. İzzet-i İslâmiyet yani şerefle haysiyetle İslâmiyetin yüceltilmesini diliyor. Bu nasıl olacak? İslâmiyetin yoksulluklar ve cahillikler dini olmasından kurtulmasıyla olacak. Bediüzzaman, bu savaşın nasıl kazanılacağını da söylüyor bize; “İstikbalde silâh kılıç yerine hakikî medeniyet ve maddî terakki ve hak ve hakkaniyetin manevî kılıçlarıyla elde edilecek zaferle…’ diyor.”

BİLİMLE İNANÇ BİRBİRİNİ DESTEKLER
Bediüzzaman’ın ‘tabiat kanunlarını anlayarak, İlâhî nizamın sağlanacağını’ düşündüğünü dile getiren Doğu Ergil, bilimin inançla çelişmediğini, aksine birbirini desteklediğini belirtti. Prof. Dr. Ergil, “Bilimle inanç çelişen, çatışan alanlar değildir. İnsanın ve toplumların hayatında ikisi bir arada birbirini destekler biçimde, ama birbirine karışmadan tahakküm etmeden olmalıdır. İslâmiyet’in gerilemesinde yanlış dinî yorumlarla saptırılan siyasetin ile müdahalesiyle olmuştur. Biz Hazerfan Ahmet Çelebiyle ilk uçan adam diye övünürüz, ama onu katlettik. Dünyanın ilk haritasını çizen Piri Reis’i katlettik. Karagöz ve Hacivat’ı öldürttük. Çünkü eleştiriyorlardı. Hâlbuki eleştirel akım olmadan bilim olmaz, bilim olmadıkça da sahte şeylere inanırız” diye konuştu. 

100 YIL ÖNCEKİ GÜFTEYE YENİ BESTE YAPIYORUZ
Prof. Dr. Doğu Ergil konuşmasına şöyle devam etti: “Geçmişten bugüne gelen bir güfteye yeni bir beste arıyoruz. Yoksa 100 yıl önce söylenen sözleri bugün niye değerlendirmeye çalışalım. İçinde bugünümüzü anlamlandıracak bir şeyler olduğunu düşünüyorum. Hayat hızla değişiyor. Hızlı değişen hayatı anlamakta ve anlamlandırmakta zorluk çekiyoruz. O yüzden kendimize ışık arıyoruz. Onlardan birisi olan, Bediüzzaman ve söyledikleri karşımızda duruyor. Bu bir methiye değil saptamadır. Said Nursî der ki: ‘Ümit olmadan inanç olmaz. Ümit güven duygusunun kaynağıdır. Allahtan başka korkacak ne var? Allah size akıl ve izan vermiş. Davranışlarınızı yönlendirebilirsiniz.’ Ümitsizliğiniz ve endişeniz iradenin felç olması demek. Bu yüzden etrafımızda bir sürü komplo teorisi uçuşuyor. Çünkü korkuyoruz. Kendimizden daha büyük güçlerin var olduğunu, onların bizim için karanlık gelecek yaratmaya çalıştığına inanıyoruz. Kendimize inanmadığımız için, saklı bir aşağılık duygusunun eseri bu. Hâlbuki Bediüzzaman’a göre, her şeyi bilen gözeten ve koruyan bir yaratıcı olduğuna göre ümitsizliğe gerek yok. Bize yeteri kadar donanım vermiş zaten. O yüzden sizin iyi niyetiniz, çalışkanlığınız ve topluma ve insanlığa hizmet etmek gibi bir çabanız varsa bunlar zaten ödüllendirilecektir. Yeise kapılmanın anlamı yok diyor. Yine de endişe ediyoruz.”

BEDİÜZZAMAN ÖLÜMDEN KORKMAYIN DİYOR
Bedİüzzaman Hazretlerinin önümüze ışık tuttuğunu aktaran Prof. Ergil, sözlerini şöyle tamamladı; “Bediüzzaman öyle ölümden filan da korkmayın diyor. Ölüm bir korku sebebi olmamalıdır. Belki insanlar bedenleri kaybedeceklerdir, ama ruh ölümsüzdür, yokluğa mahkûm olmayacaktır. İnanan bir insan için ölüm, ruhun terhis teskeresidir. Terhis olan her insan artık zordan ve zorunluluktan kurtulur. Hür irade olur ve büyük irade ile birleşir. Bu kadar karanlık ve belirsizlik içinde bunlar güzel mesajlar değil mi? Bu mesajın bizi ileriye doğru yolumuzu aydınlatacak ışık olarak anlamlı olması bize rahatlık veriyor.”  
 
 
 
İstanbul-Haliç Kongre Merkezinde Risale-i Nur Enstitüsü tarafından düzenlenen panel ilgiyle takip edildi. FOTOĞRAFLAR: YASİN ÖKSÜZ, ERHAN AKKAYA, MUSTAFA IŞILDAK
 
ELİF NUR KURTOĞLU-İSTANBUL
Okunma Sayısı: 2005
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı