Merkez Bankası açıklamasına göre borç stoku Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. AKP’nin, 232 milyar liradan devraldığı “merkezî yönetim borç stoku” 482,8 milyar TL’ye çıktı.
Cumhuriyet’in borçlanma rekoru
Sekiz yıllık iktidarı döneminde AKP hükümetleri, miktar bazında borçlanmada Cumhuriyet tarihin rekorunu kırdı.
Dünya gazetesi’nin haberine göre, AKP, Kasım 2002 itibariyle 232 milyar liradan devraldığı “merkezi yönetim borç stokunu” Şubat 2011 sonu itibariyle 482,8 milyar TL’ye çıkardı. Özel sektörün yanı sıra Merkez Bankası ve yerel yönetimler gibi kamu kuruluşlarının borcunu da kapsamayan, sadece hükümetin tasarrufundaki borçlanmayı gösteren söz konusu stok, 58’inci, 59’uncu ve 60’ıncı AKP hükümetlerinin iş başında olduğu 8 yıl üç aylık dönemde yüzde 108 oranında net artışla 250,6 milyar lira büyüme gösterdi.
Kasım 2002’de 232,2 milyar TL olan merkezi yönetimin borcu, 2002 sonunda 242.7 milyar, 2003 sonunda 282,8 milyar 2004 ‘te 316,5 milyar, 2005’te 331,5 milyar, 2006 sonunda 345,1 milyar liraya yükseldi. Özellikle dış borçtaki hızlı azalışın etkisiyle 2007 sonunda 333,5 milyar liraya gerileyen merkezi yönetim borç stoku, izleyen dönemde yeniden büyüme sürecine girdi. Stok, son çeyreğinde küresel krizin patlak verdiği 2008 yılında 380,3 milyar lira, tamamında krizin etkili olduğu 2009’da 441,5 milyar, krizden çıkış yılı kabul edilen 2010’un sonunda 473,3 milyar liraya çıktı. Merkezi yönetim borç stoku büyümesini bu yıl da sürdürerek Ocak ayı sonunda 478,1 milyar, Şubat sonu itibariyle de 482,8 milyar liraya kadar yükseldi.
REKOR BORCUN KAYNAĞI
Anılan 8 yıl üç aylık dönemdeki rekor borç artışı, ağırlıkla piyasadan yapılan borçlanmadan kaynaklandı. Hazine’nin piyasaya tahvil-bono ihraç etmesi yoluyla gerçekleşen borç stoku, bu dönemde 67 milyardan 304,4 milyar TL’ye çıkarak neredeyse 5’e katlandı. Toplam borç stokundaki 250,6 milyarlık artışın 237,4 milyar lira ile tamamına yakını, piyasadan yapılan net iç borçlanmadan kaynaklandı. Piyasaya olan borcun toplam stoktaki payı yüzde 29’dan yüzde 63’e çıktı. İhalelerde oluşan ortalam faiz-fiyat üzerinden kamu kuruluşlarına yapılan ihraçlar yoluyla gerçekleşen iç borcun bakiyesi ise aynı dönemde 26 milyar lira azalarak 79 milyar liradan 53,1 milyara geriledi. Bu gelişmelerde toplam iç borç stoku anılan dönemde yüzde 145 oranında 211,4 milyar lira büyüyerek 146,1 milyar liradan 357,5 milyara yükseldi.
DIŞ BORÇTA TAHVİL İHRACI
Merkezi yönetim borç stokundaki artış ise görece düşük kaldı. Anılan dönemde 55,8 milyar dolardan 78,8 milyar dolara yükselen dış borcun, Türk Lirası cinsinden tutarı da 86,1 milyar TL’den 125,3 milyar liraya çıktı. Dış borçlanmada ağırlık kredi kullanımından tahvil ihracına kaydı. IMF’ye olan borcun önemli oranda azalmasının da etkisiyle bu dönemde toplam kredi borcu sadece 3,4 milyar liralık bir artışla 54,4 milyar liraya (34,2 milyar dolar) yükselirken, tahvil ihraçları yoluyla oluşan dış borç stoku ise yüzde 102,4 artarak 70,9 milyar liraya (44,6 milyar dolar) ulaştı. Anılan 8 yıllık dönemde dış borç stokunda meydana gelen net 39,2 milyar liralık artışın 35,9 milyarı tahvile dayalı borçlardaki büyümeden kaynaklandı.
IMF’YE BORÇ AZALDI
KasIm 2002 sonu itibariyle Türkiye’nin stand-by anlaşmaları kapsamındaki kullanımları dolayısıyla IMF’ye borcu 21 milyar lira (13,6 milyar dolar) düzeyinde bulunuyordu. İzleyen dönemdeki kullanımlarla söz konusu borç, 2004 sonunda 24,8 milyar TL’ye (18,4 milyar dolar) kadar çıktıktan sonra, azalarak Şubat 2011 itibariyle 8,5 milyar liraya (5,3 milyar dolar) kadar geriledi. Anılan sekiz yıllık dönemde IMF’ye net 12,5 miyar liralık (8,3 milyar dolar) geri ödeme yapıldı. Ancak IMF dışındaki uluslar arası kuruluşlara borç ise 10,4 miyar liradan 25,1 milyar liraya çıktı. Böylece uluslar arası kuruluşlara olan toplam kredi borcu, yüzde 7,2 oranında 2,2 miyar lira artarak33,6 milyar liraya ulaştı. Hükümet kuruluşlarına olan kredi borçlarının düzeyi ise 10,1 milyar lira ile değişmezken, ticarî bankalara olan kredi borçları da sadece 1,1 milyar liralık bir artışla 10,7 milyar lira oldu. Bu gelişmelerle dış borçlar kapsamında toplam kredi borcu sekiz yılda yüzde 6,6 oranında büyüyerek 54,4 milyar lira oldu.
BORCUN GSYH'YE ORANI YÜZDE 40'IN ÜSTÜNDE
Son sekiz yılda rekor bir büyüme gösteren merkezi yönetim borç stokunun millî gelire oranı ise kaydettiği hızlı düşüşe rağmen, hala oldukça yüksek bir düzeyde bulunuyor. 2001 kirizinin getirdiği ağır mali tablonun düzeltilmeye çalışıldığı 2002 yılında Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) yüzde 69’u düzeyine ulaşan borç stoku, izleyen dönemde ekonomide başlayan düzelme süreci parelelinde düşüşe geçti: 2003’te yüde 62,1’e, 2004’te yüzde 56,6’ya, 2005’te yüzde 51,1’e, 2006’da yüzde 45,5’e, 2007’de de yüzde 39,5’e kadar indi. Ancak bu trend, küresel finans sisteminde istikrarsızlık ve risklerin artmaya başladığı izleyen dönemde tersine döndü; 2008 yılında yüzde 40’a çıkan borcun milli gelire oranı, küresel çapta ağır krizin yaşandığı 2009 yılında da yüzde 46,3’e ulaştı. Bu ayın sonunda açıklanacak 2010 yılı GSYH büyüklüğüne ilişkin 2011 Programı’nda yer alan gerçekleşme tahmini de merkezi yönetim borcunun millî gelire oranının 2010’da da yüzde 40’ın üzerinde oluştuğu öngörüsüne işaret ediyor.