"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Apo: Artık silah değil, siyaset

22 Mart 2013, Cuma
Abdullah Öcalan, “Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir” dedi. Diyarbakır’daki Nevruz kutlamaları sırasında cezaevinden gönderdiği mektubu okunan Öcalan, “Bu mücadeleyi bırakma değil, daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır” ifadesini kullandı
Öcalan’dan PKK’ya çağrı: Silahları bırakın, sınır dışına çıkın!
 
Terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan, örgüt mensuplarının silahlarını bırakarak sınır dışına çıkmasını istedi. Diyarbakır’daki Nevruz kutlamaları sırasında cezaevinden gönderdiği mektubu okunan Öcalan, artık silahların susması, fikirlerin konuşması gerektiğini açıkladı. Öcalan’ın mektubu Kürtçe ve Türkçe olarak okundu. Kürtçe metni Pervin Buldan, Türkçe metni ise milletvekili Sırrı Süreyya Önder okudu. Öcalan mesajında terör örgütüne ‘silahları bırakın Türkiye dışına çıkın’ çağrısında bulundu. “Ülke bütünlüğü içerisinde yeni ve barışçıl bir siyaset gerçekleştirelim.” diyen Öcalan, “Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir. Yüreğini bana açan, bu davaya inanan herkesin sürecin hassasiyetlerini sonuna kadar gözeteceğine inanıyorum. Bu, bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu, mücadeleyi bırakma değil, daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır.” diye konuştu. Öcalan’ın mesajlarından biri de, “Türk ve Kürt halkı Çanakkale’de birlikte şehit oldu. Zaman, kucaklaşma ve helalleşme zamanı” şeklinde oldu. “Saygıdeğer Türkiye halkı” diyerek Türk halkına da seslenen Öcalan, “Bugün kadim Anadolu’yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki Kürtlerle bin yıla yakın İslâm bayrağı altındaki ortak yaşamları, kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır. Gerçek anlamda bu kardeşlik hukukunda; fetih, inkar, red, zorla asimilasyon ve imha yoktur, olmamalıdır.” açıklamasında bulundu. Sömürü rejimlerinin, baskıcı ve inkarcı anlayışların artık miadını doldurduğunu aktaran Öcalan, “Ortadoğu ve Orta Asya halkları artık uyanıyor. Kendine ve aslına dönüyor. Birbirlerine karşı kışkırtıcı ve köreltici savaşlara ve çatışmalara dur diyor.. Bugün artık yeni bir Türkiye’ye, yeni bir Ortadoğu’ya ve yeni bir geleceğe uyanıyoruz.” ifadelerine yer verdi. Kürtlerin Misak-i Milli’ye aykırı olarak parçalandığını söyleyen Öcalan, “Bugün Suriye ve Irak Arap Cumhuriyeti’nde ağır sorunlar ve çatışmalar içinde yaşamaya mahkum edilen Kürtleri, Türkmenleri, Asurileri ve Arapları, birleşik bir ‘Milli Dayanışma ve Barış Konferansı’ temelinde kendi gerçeklerini tartışmaya, bilinçlenmeye ve kararlaşmaya çağırıyorum.” dedi.
 
Öcalan’ın mektubundan satır başları şu şekilde:
 
* ”Binlerce yıllık bu büyük medeniyeti farklı ırklarla, dinlerle, mezheplerle kardeşçe ve dostça birlikte yaşayan, birlikte inşa eden Kürtler için Dicle ile Fırat, Sakarya ve Meriç’in kardeşidir. Ağrı ve Cudi Dağı, Kaçkar ve Erciyes’in dostudur. Halay ve Delilo, Horon ve Zeybek’le hısım-akrabadır.”
* ”Son iki yüz yıllık fetih savaşları batılı emperyalist müdahaleler baskıcı ve inkarcı anlayışlar, Arabi, Türki, Farisi, Kürdi toplulukları ulus devletçiklere, sanal sınırlara suni problemlere gark etmeye çalışmıştır.”
* ”Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor. Siyasi, sosyal ve ekonomik yanı ağır basan bir süreç başlıyor; demokratik hakları, özgürlükleri, eşitliği esas alan bir anlayış gelişiyor.”
* ”“Artık silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun” noktasına geldik. Yok sayan, inkar eden, dışlayan modernist paradigma yerle bir oldu. Akan kan Türküne, Kürdüne, Lazına, Çerkezine bakmadan insandan, bu coğrafyanın bağrından akıyor.Ben, bu çağrıma kulak veren milyonların şahitliğinde diyorum ki; artık yeni bir dönem başlıyor, silah değil, siyaset öne çıkıyor. Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir.”
* ”Saygıdeğer Türkiye halkı; Bugün kadim Anadolu’yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır. Gerçek anlamında, bu kardeşlik hukukunda fetih, inkar, red, zorla asimilasyon ve imha yoktur, olmamalıdır. Çanakkale’de omuz omuza şehit düşen Türkler ve Kürtler; Kurtuluş Savaşı’nı birlikte yapmışlar, 1920 Meclisi’ni birlikte açmışlardır.’Kürtleri, Türkmenleri, Asurileri ve Arapları ‘Milli Dayanışma ve Barış Konferansı’na çağırıyorum’”
Okunma Sayısı: 1188
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı