"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meşhur ve meçhul ‘Âkif’ Kur’ân merkezli yaşadı

26 Şubat 2013, Salı
MEHMET AKİF ERSOY, DOĞUMUNUN 140. YILINDA ESKADER TARAFINDAN DÜZENLENEN BİR PROGRAMLA ANILDI. PROGRAMDA, MEHMET ÂKİF ERSOY’UN KUR’âN MERKEZLİ BİR HAYAT YAŞADIĞI VURGULANDI.

MEHMET Âkif Ersoy hakkında doğumunun 140. yılı dolayısıyla ESKADER tarafından düzenlenen toplantıda “Mehmet Âkif Ersoy’un hem meşhur, hem de meçhul bir şahsiyet olduğu” hayatını Kur’ân’ın emir ve yasaklarına göre yaşadığı vurgulandı.
Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER), Mehmet Âkif Ersoy’a Aydın Bakışlar paneller dizisinin dördüncü ayağını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi’nde gerçekleştirdi. On iki ayrı panel olarak tasarlanan organizasyonun koordinatörlüğünü yazar Semih Çelik’in yürüttüğü toplantılardan dördüncüsü “Şairin Bir İnsan Olarak Portresi” üst başlığı ile yapıldı. Bu çerçevede gerçekleşen programda konuşmacılardan ESKADER Başkanı Mehmet Nuri Yardım, Âkif’in çocukluk ve gençlik yıllarını anlatırken, şair Vahap Akbaş ailesini, araştırmacı-yazar İbrahim Öztürkçü ise yakın çevresi ve dostlarını ele alan birer konuşma yaptılar.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Mehmet Nuri Yardım, Mehmet Âkif’in son yıllarda gündeme gelen ve artık değer verilen bir şair ve fikir adamı olduğunu vurgularken, Türkiye’nin dışında İslâm coğrafyasının kapsadığı birçok ülkede toplantı ve sempozyumların gerçekleştirildiğini ve hakkında güzel eserler kaleme alındığını ifade etti. Ardından çocukluğu ve yetiştiği ortama dair bilgiler aktaran Yardım, Âkif’in dinî yaşantının hüküm sürdüğü bir çocukluk geçirdiğini ve bütün hayatının bu çocukluğun ve titiz yetiştirilmenin prensipleriyle yoğrulduğunu vurguladı. Yardım, Mithat Cemal Kuntay’ın Âkif hakkındaki biyografik eserinin bu alanda yazılmış en yetkin eserlerden biri olduğuna dikkat çekerken, şairin hayatını kaleme almış birkaç yazarın eserlerinden yaptığı alıntılarla konuşmasını sürdürdü.

TOPLUM HİZMETİ AİLESİNDEN ÖNCE GELİRDİ
Programın ikinci konuşmacısı Vahap Akbaş ise konuşmasında Âkif’in eşi ve çocukları ile ilgili bilgiler verdi. Onun titiz, müşfik bir baba ve İslâmî hassasiyetleri olan Kur’ânlı bir evde büyüdüğünü vurgulayan Akbaş, Safahat’ın aile ve çocuğun yetişmesinin önemine dair mısralarla dolu olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti: “24-25 yaşlarında aile kurar. Eşi İsmet Hanım ile evlenir. İsmet Hanımın tam bir İstanbul kızı olduğunu bilmekteyiz. Âkif, ‘Benim İstanbul’da oturmadığım yer yoktur’ dermiş. İsmet Hanım da hem Âkif’in acılı hayatına hem de bu hareketli serüvenine eşlik etmiştir. Çocuklarına gösterdiği alâkayı, kızı Feride Hanımın anlatımlarından biliyoruz. Çocuklarına önemli şairlerin şiirlerini okutur ve değerli bulduklarını ezberletirmiş. Safahat’taki şiirlerinden bazıları çocukları ile diyaloguna dairdir.” Akbaş, Âkif’in topluma hizmeti ve vatan sevgisini ailesinden bile önde tuttuğunu ve verilen her vazifeye koştuğunu belirterek; imkânsızlıklar, yokluk ve maddî sıkıntıyı dert saymayan bir babanın çocuğu olmanın da kolay olmadığını söyledi. Akbaş, Mehmet Âkif’in oğlu Emin’in asker koğuşundan Kur’ân tefsir ettiği için hapse girip yokluklar içinde yaşadığını ve bir kamyon kasasında vefat ettiğini belirtti. Akbaş ayrıca bir mülâkatta kendisine babası Mehmet Âkif’ten kalan miras sorulduğunda Emin’in cevabının ‘muhteşem bir isim’ ve ‘gurur’ olduğunu söyledi.

 DOSTLUĞA ÇOK ÖNEM VERİRDİ

PROGRAMIN son konuşmacısı İbrahim Öztürkçü ise Âkif’in dostlarından ve dostluk ilişkilerinden bahsetti. Öztürkçü, konuşmasında Âkif’in ender şahsiyetlerden olduğunu vurguladı. Onun sadece dostlarının değil düşmanlarının da takdirini kazandığını belirten Öztürkçü, Mithat Cemal ve Eşref Edip ile sıkı bir dostlukları bulunduğunu ancak onlardan da yakın olan hakikî dostunun Babanzade Ahmet Naim olduğunun altını çizdi. Âkif’in dostluğa verdiği ehemmiyete dair çok değerli sözler söylendiğini dile getiren Öztürkçü, Âkif’in dostları ile olan bazı hatıralarını aktardı ve şöyle devam etti: “Bir dostu aleyhine konuşuluyorsa o münakaşada sessizliğini korurdu ki, dostu hakkındaki kötü sözler körüklenmesin isterdi. Tevfik Fikret ile yaptığı görüşmenin ardından düşüncesi sorulduğunda ‘Nasıl bir adam olduğunu anlamadım ama 20 yıllık mesai arkadaşını bana kötüledi’ demiştir. Birini dost olarak benimsediğinin emaresi, onun yanında nispeten rahat davranmaktı. Onunla dostluğun zor elde edildiğini ve korumanın da ne denli önemli olduğunu kendi sözlerinden anlıyoruz.” Öztürkçü, Âkif’in dost halkasında bir kebapçı ile Mısır prensinin aynı yerde olduğunu ama bu halka içinde siyasîlere pek yer bulunmadığını belirterek konuşmasını sonlandırdı.

BİZLER “AKİF’İN” NESLİYİZ

DİNLEYİCİLER arasında bulunan Mehmet Âkif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, Âkif’in “Asım’ın Nesli” diye bir nesil ortaya çıkardığını hatırlatarak “Bu nesil sizlersiniz. Biz bu medeniyetin hatıralarını tüketirsek kolaycılığı tercih etmiş oluruz. Yeni bir medeniyet tasavvuru meydana getirmek için bu neslin çalışması ve her alanda en iyiyi hedeflemesi lazım” dedi. Programın sonunda bir konuşma yapan, “Mehmet Âkif Ersoy’a Aydın Bakışlar” projesi koordinatörü Semih Çelik, “Bu toplantılar on ikincisi gerçekleşene kadar sürdürülecek. Bu toplantıları yaptık çünkü Mehmet Âkif meşhur olduğu kadar meçhul bir şahsiyet. Ömrünün büyük bir kısmı hâlen kapalı duruyor. 2011 Mehmet Âkif Ersoy Yılı olmasına rağmen iyi değerlendiremedik. Bu toplantılarla Âkif’e yeni ve farklı yaklaşımlar getirmeyi amaçlıyoruz. Herkesin bir Âkif’i ve Âkif’e yaklaşımı var. Biz bu Âkiflerle buluşmak ve Âkifseverleri buluşturmak istiyoruz. 21 Aralık 2013’e yani Âkif’in doğumunun 140. yılına hazırlanıyoruz ve bu konuşmaları kitaplaştırmak istiyoruz” dedi.

Okunma Sayısı: 761
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı