"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Edep yâ hû!

19 Şubat 2013, Salı
ÖTEDEN beri Türk basını, tiraj artırabilmek ya da reyting kazanabilmek için cinselliği aşırı derecede kullanıyor. Bunu birkaç marjinal gazete yapsa, belki o istismarcı çehre, dünyadaki kötü örneklerin arkasına gizlenebilir.
Ne yazık ki kendini merkezde görenlerin marjinal kulvardan pek farkı bulunmuyor. Dün yoktu, bugün hiç yok. İnsan zaafına ve onun sömürüsüne dayanan pespaye gazeteciliği eleştirmeye kalktığınızda ise başınıza gelmedik kalmaz. İlk kurşun hazırdır: Sizi hemen ‘ahlak zabıtası’ olmakla suçlarlar. Tamam ‘ahlak zabıtası’ olunmasın ama ‘ahlak tahripçisi’ olmaya kimin hakkı var ki! Kaldı ki yapılan istismar sadece gazeteciliğin insan ve aileden koparılması değil; aynı zamanda toplum değerlerinin altüst edilmesidir.
Son günlerin güncel haberlerine bakın lütfen, neler yaşandığını daha iyi anlayacaksınız. Mesela kadim medya yine koro halinde tempo tutuyor. Neler mi diyor? ‘Ey Türk Hava Yolları (THY), hosteslerin etek boyunu nasıl olur da uzun tutarsın?’ O da yetmiyor feryat ediyorlar: ‘Ey THY sen kimsin ki bazı hatlarda içki ikramını kaldırırsın?’. Aslında bu iki konu da sağduyu ile tartışılabilir; ancak öfkeli taarruz, sağlıklı tartışma ortamını ortadan kaldırıyor. Çünkü ne zaman kadın bedeni söz konusu olsa, ne zaman içki gündeme gelse adeta müstehcenlik ve alkol, kutsal semboller haline dönüşüveriyor.
Daha masum bir konudan sürdürelim tartışmayı: Sevgililer Günü. Bu gün vesilesiyle basılan fotoğraflara, yapılan haberlere bir bakın; en baskın temayülün müstehcenlik olduğunu, cinselliğin sonuna kadar sömürüldüğünü rahatlıkla göreceksiniz. Maalesef bizdeki feminizm, başka izm’lerin paletleri altında ezildiği için kadın örgütlerinin büyük çoğunluğu kadın bedeninin bir pazarlama metodu olarak kullanılması karşısında lâl kesiliyor.
Vaziyet ortada. Kendini hâlâ ‘merkez medya’ gibi gören gazetelerin sayfalarına bakın. Eminim utanacak, gazeteleri çocuklarınızdan saklamak isteyeceksiniz. Habercilik mi, yorumculuk mu, magazincilik mi? Senenin her günü onlarca çıplak kadın fotoğrafı basmak ve gazeteleri (televizyonlar ondan beter) ‘müstehcenlik galerisi’ne indirgemek medya sahiplerini hiç mi üzmüyor? Dünyanın neresinde ‘merkez medya’ bu kadar vahşi metotlara başvurarak kadın istismarı yapabiliyor? Dünyanın hangi saygın gazetesi haberciliği ve yorumculuğu çöpe atarak kurtuluşu cinsellik istismarında görüyor?
Daha kötüsü de var. İnternet mecrasını en etkin şekilde kullanmak isteyen medya organları kendilerine yer açtı; ama aynı hasta ruhu oraya da taşıdı. Marka değeri olmayan nevzuhur internet sitelerinin tahribatına hiç değinmiyorum bile. Sinsi metotların bini bir para. Neymiş? Tık sayısı artıyormuş. Foto galeri diye sunulan rezaletin habercilikle uzaktan yakından bir ilgisi yok. Video paylaşım diye takdim edilen görüntülerin gazetecilik mesleğiyle herhangi bir bağı ya da bağlantısı bulunmamakta. Normal bir haber metninde adı geçen bir kişinin ‘foto galeri’ ya da ‘video paylaşımı’ adı altında istismar edilmesi hangi gazetecilik kriterlerinde yer alabilir?
Bu haftaki gazetelere bir de bu gözle bakın lütfen. Kadına şiddeti protesto eden bir eylemi bile kadının istismarına yol açacak görsel unsurlarla haberleştirenleri göreceksiniz. Güya kadın haklarını savunuyorlar! Bu nasıl bir tilki metodudur ki her yol ‘beşinci kol’ haline geliyor. Hafta içinde bir kısım medya Rio nöbeti tuttu. Oradan derlenen fotoğraflar ‘merkez medya’da çarşaf çarşaf yayınlanıyor her sene. Rio’dan bol bol fotoğraf servis edilir de, Grammy ödüllerindeki ‘renkli görüntüler’ ihmale uğrar mı hiç? Güya Grammy’yi düzenleyenler (Bunlar da irticacı mı acaba?) misafirlere “Açık saçık giyinmeyin...” demiş ama ‘sanatçılar’ bu yasağa boyun eğmemiş. İyi de bunu ispat için bastığın ve internetten paylaştığın onlarca fotoğrafın gazeteleri aileden nasıl kopardığını, halkın büyük çoğunluğuyla nasıl ters düştüğünü anlayamıyor musun?
Türk medyası maalesef yanlış bir yolda ilerliyor. Korkarım ki cinselliğin istismarına dayanan tiraj arzusu Türk medyasının sonunu getirecek. Zaten toplum vicdanı da bu sömürüye boyun eğmeyecek. Ayrıca modern hukuk, modern toplumun başına bela olan cinsel istismara karşı yaptırım yolları arıyor. Mutlaka bir çare bulunacak ve insan onurunu doğrudan tehdit eden, toplumsal erozyona sebep olan istismarcıların yakasına yapışacak. İnanmayan, geçen hafta Avrupa’da yaşananlara bir göz atsın. Hem gazeteler istismarın önüne geçmek için kararlar alıyor hem de hükümetler istismarcıların belini kıracak kanunlar çıkarmaya hazırlanıyor.
Ekrem Dumanlı / Zaman, 18.2.2013
Okunma Sayısı: 544
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı