"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kadının yaratılışı tesettürü gerektiriyor

14 Ekim 2011, Cuma
Kur’ân’ın tesettür emri fıtrî olmakla beraber, o maden-i şefkat ve kıymettar birer refika-i ebediye olabilen kadınları, tesettür ile sukuttan, zilletten ve mânevî esaretten ve sefaletten kurtarıyor.
Birinci Hikmet
Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktizâ ediyor. Çünkü kadınlar hilkaten zayıf ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale mâruz kalmamak için fıtrî bir meyli var.
Hem kadınların on adetten altı yedisi, ya ihtiyardır, ya çirkindir ki, ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istemezler. Ya kıskançtır, kendinden daha güzellere nisbeten çirkin düşmemek veya tecavüzden ve ittihamdan korkar; taarruza mâruz kalmamak ve kocası nazarında hıyanetle müttehem olmamak için, fıtraten tesettür isterler. Hattâ dikkat edilse, en ziyade kendini saklayan, ihtiyarlardır. Ve on adetten ancak iki üç tanesi bulunabilir ki, hem genç olsun, hem güzel olsun, hem kendini göstermekten sıkılmasın.
Malûmdur ki, insan sevmediği ve istiskal ettiği adamların nazarından sıkılır, müteessir olur. Elbette açık saçıklık kıyafetine giren güzel bir kadın, bakmasına hoşlandığı nâmahrem erkeklerden onda iki üçü varsa, yedi sekizinden istiskal eder. Hem tefahhuş ve tefessüh etmeyen bir güzel kadın, nazik ve serîü’t-teessür olduğundan, maddeten tesiri tecrübe edilen, belki semlendiren pis nazarlardan elbette sıkılır. Hattâ işitiyoruz, açık saçıklık yeri olan Avrupa’da çok kadınlar, bu dikkat-i nazardan sıkılarak, “Bu alçaklar bizi göz hapsine alıp sıkıyorlar” diye polislere şekvâ ediyorlar. Demek, medeniyetin ref-i tesettürü hilâf-ı fıtrattır. Kur’ân’ın tesettür emri fıtrî olmakla beraber, o maden-i şefkat ve kıymettar birer refika-i ebediye olabilen kadınları, tesettür ile sukuttan, zilletten ve mânevî esaretten ve sefaletten kurtarıyor.
Hem kadınlarda ecnebî erkeklere karşı, fıtraten korkaklık, tahavvüf var. Tahavvüf ise, fıtraten, tesettürü iktiza ediyor. Çünkü, sekiz dokuz dakika bir zevki cidden acılaştıracak sekiz dokuz ay ağır bir veled yükünü zahmetle çekmekle beraber, hâmisiz bir veledin terbiyesiyle, sekiz dokuz sene, o sekiz dokuz dakika gayr-ı meşrû zevkin belâsını çekmek ihtimali var. Ve kesretle vâki olduğundan, cidden şiddetle nâmahremlerden fıtratı korkar ve cibilliyeti sakınmak ister. Ve tesettürle, nâmahremin iştahını açmamak ve tecavüzüne meydan vermemek, zayıf hilkati emreder ve kuvvetli ihtar eder. Ve bir siperi ve kalesi, çarşafı olduğunu gösteriyor.
Mesmûâtıma göre, merkez ve payitaht-ı hükümette, çarşı içinde, gündüzde, ahalinin gözleri önünde, gayet âdi bir kundura boyacısı, dünyaca rütbeten büyük bir adamın açık bacaklı karısına bilfiil sarkıntılık etmesi, tesettür aleyhinde olanların hayâsız yüzlerine bir şamar vuruyor!
Lem’alar, 24. Lem’a
 
 
LÜGATÇE
 
cibilliyet: Yaratılıştan olan, huy, tabiat, karakter.
fıtrat: Yaratılış.
fıtrî: Yaratılıştan, yaratılışla ilgili, yaratılışa ait.
hamî: Himaye eden, koruyan, sahip çıkan.
hilâf-ı fıtrat: Yaradılış maksadına zıt.
hilkat: Yaratılış.
hilkaten: Yaratılış yönüyle.
istiskal: Sakîl görme, ağır bulup hoşlanmadığını belirtme.
kesretle: Çoklukla.
mâden-i şefkat: Şefkat madeni, kaynağı.
mesmuât: Duyulanlar, işitilenler.
müttehem: Suçlanan.
payitaht-ı hükümet: Hükümetin, devletin merkezi; başşehri.
ref-i tesettür: Tesettürün kaldırılması.
refika-i ebediye: Ebedî hayat arkadaşı.
semlendirmek: Zehirlemek; kirletmek.
serîü’t-teessür: Çabuk müteessir olan, çabuk üzülen.
sukut: Alçalma.
tahavvüf: Korkuya düşme, korkma.
tefahhuş: Fuhşa girme, ahlâksızlık.
tefessüh: Bozulma, kokuşma.
tesettür: Örtünme.
Okunma Sayısı: 1603
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • mustafa.halil

    14.10.2011 00:00:00

    Ben aklımın durduğu ve karihamın karışık, müşevveş bir hal aldığı bir konuya temas etmek istedim. Tesettürü her yönüyle terk eden kadın ve onu o haliyle kıskanmadan kocalık yapan sukut-u mutlak durumuna düşmüş ve kendini medeniyet ile terakki etmiş gören zavallılar var, veyl onlara ki , onlar erkek ve kadınlar karmakarışık plaj denen yerlerde iç çamaşırları ile geziyorlar.Bu vaziyet ile arkadaşları ve kadınları beraber eğleniyorlar.Durum tenkid edildiğinde, utanmadan karşıdaki kişileri yobazlık ile suçlayarak kalplerinin ( onlardaki kalb değil kalp dir ) temiz olduğunu söyleyerek ’ burası plajdır adet böyledir ’ derler.Sanki tesettür haşa plaja farz olmamış .Yazıklar olsun onlara..demek dahi az gelir.Allah ıslah etsin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı