"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Seçim güvenliği zedelendi

19 Mart 2024, Salı
Emekli hakim Nimet Demir, 2017 yılında Anayasada, 2022 yılında 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunda yapılan değişikliklerle seçimlerin güvenliğinin zedelendiğini söyledi.

Sandık kurulu başkanlığı da yapan emekli hakim Nimet Demir ile yaklaşan 31 Mart yerel seçimlerini ve ülkenin gündemini konuştuk.

***

Nimet Demir kimdir?

Muş’ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Sırasıyla Çayıralan, İspir, Afşin, Orhangazi, Mersin ve Fatih’te hâkimlik yaptı. Daha sonra Çağlayan Adliyesinde Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak çalıştı. Ayrıca Fatih, Beşiktaş ve Kâğıthane İlçe Seçim Kurullarında Başkanlık yaptı. Cemal Kaşıkçı Cinayeti olarak bilinen davanın Suudi Arabistan’a devri kararına muhalefet şerhi yazdı. 2022 yılında Kahramanmaraş’a tayin edilince emekli oldu. Halen ceza hukuku alanında danışmanlık yapmaktadır.

***

Demir ile yaptığımız röportaj şu şekilde:

Demokrasi denince akla seçimler geliyor. 31 Martta mahalli idareler seçimi yapılacak. Siz Seçim Kurullarında başkanlık yaptınız. Seçim ve seçim güvenliğiyle ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Siyaset biliminde temsili demokrasinin varlığı için altı kıstas gösterilir. Bu kıstaslardan ‘’temel kamu haklarının güvence altına alınması’’ hariç, geri kalan beşinin tamamı seçimle ilgilidir. Bunlar; -etkin siyasal makamlardakiler seçimle işbaşına gelmeli, -seçimler düzenli aralıklar ile tekrarlanmalı, -seçimler serbest ve adil olmalı, -genel oy ilkesi uygulanmalı, seçimlere birden fazla siyasal parti katılmalı ve muhalefetin iktidara gelme şansı olmalıdır(1). Sayılan şartların tamamı halkın rızasına dayalı demokratik bir iktidarın varlık ve devamı için elzemdir. 

- Tabii ki serbest ve adil bir seçimden bahsedebilmek için, öncelikle seçimi yapacak merciin tarafsız ve bağımsız olması aranır, değil mi?

Elbette. 1982 Anayasasının 79. maddesi ‘’seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır’’ hükmüyle bu merciin yargı organı olduğunu belirtmektedir. Aynı hüküm 1961 Anayasasının 75. maddesinde de yer almaktaydı. 1961 yılında yürürlüğe giren 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanundaki seçim kurullarına ilişkin düzenlemeler ile 1961 ve 1982 anayasalarının seçimleri ilgilendiren ilkeleri yaklaşık 60 yıldır seçimlerin şaibesiz bir şekilde yapılmasını sağlamaktaydı. 

- Sonra değişiklikler yapıldı...

Evet. 2017 yılında Anayasada, 2022 yılında 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunda yapılan değişikliklerle seçimlerin güvenliği ne yazık ki zedelenmiş bulunmaktadır. Seçimler, yargıçlardan oluşan Yüksek Seçim Kurulu ve il seçim kuruları ile yine yargıçların başkanı olduğu ilçe seçim kurullarının yönetim ve denetimiyle yapılmaktadır. Yargıçların herhangi bir etki altında kalmadan seçimi tarafsız ve adil bir şekilde yapmaları için bağımsız ve özgür olmaları gerek. 2017 yılında Anayasada yapılan değişiklikle yargıçların idari işlerini deruhte eden HSK yürütme tarafından oluşturuldu, dolayısı ile yürütme yargı üzerinde etkili hale geldi. 

- Anayasanın 138. Maddesi “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.” diyor ama?

İdeal olan o elbette. Ancak HSK’nın oluşumuyla ilgili mevcut düzenleme ve HSK’nın yakın geçmişte coğrafi teminatları olmayan yargıçlarla ilgili tasarrufları dikkate alındığında; Yüksek Seçim Kurulu dışında seçimi yapan ve teminattan yoksun olan il ve ilçe seçim kurullarında görevli yargıçların kendilerini baskı altında hissedecekleri kabulden varestedir. İhtilaf halinde, yürütmeyi karşılarına alacak bir karara imza atmaları pek mümkün gözükmemektedir. 2022 yılında, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunun il seçim kurulunu düzenleyen 15. maddesi ile ilçe seçim kurulunu düzenleyen 18. maddesi değiştirildi. 

- Değişiklikte amaç kamu yararı mıydı?

Değişiklikten önce il seçim kurul başkan ve üyeliklerine, keza ilçe seçim kurul başkanlıklarına o bölgede görev yapan en kıdemli hâkimler getirilmekteydi. 

Bu düzenlemenin gerekçesi oldukça isabetliydi, zira kıdemli hâkimlerin bilgi ve tecrübe birikimleri vardı, keza yaşları kemale ermiş, dolayısı ile ikbal beklentileri de kalmamıştı. Bu yüzden etkilenme olasılığı diğerlerine göre çok daha azdı. Yaklaşık atmış yıllık sorunsuz bir uygulaması bulunmasına karşın, herhangi bir kamu yararı olmaksızın anılan maddeler değiştirilmiş, yerine ‘’birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş hâkimler arasından adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunca ad çekme suretiyle belirlenmesi’’ hükmü getirilmiştir.

Röportaj: M. Said Zeki

Okunma Sayısı: 1743
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı