Beş yılı geride kalan Suriye savaşında yeni bir safha, yeni bir oyun sahneye konuldu.
Bir yönüyle beklenen Amerika saldırısı 7 Nisan 2017 Cuma günü sabah saatlerinde gerçekleşti. Gelen haberlere göre ABD Başkanı Donald Trump’un emriyle Suriye’ye 59 Tomahawk füzesi fırlatılmış ve İdlib’deki saldırıyı yapan hava üssü vurulmuş.
Açıklamaya göre saldırı 04.40’da gerçekleşmiş. Acaba, bu saatin seçilmesinde gizli bir mesaj var mı? Yani, ‘zamanlama manidar’ denilebilir mi? [Bazılarının çok meraklı olduğu şekilde hayali bir hesap yapalım: Sıfırlar toplama işleminde etkisiz eleman olduğuna göre 4 ile 4’ü çarpalım. Ne çıktı: 16! Saldırı hangi ayda oldu? Nisan! :)]
Suriye meselesi gündeme geldiğinde her defasında hatırlatılan hadise şudur: Keşke bu kriz hiç başlamasaydı. Şu ya da bu sebeple kriz başladığına göre, mümkün olan en erken zamanda bitirilmeliydi. Aslolan barıştır. Savaşlar istenmez ve arzu edilmez. Başlayınca da bitirilmesi için gayret sarf edilir.
Komşumuz Suriye’de diplomasi ertelendi ve savaş isteyenler kazandı. Peki, bu savaşın faturası kime çıkıyor? Zalimler zulmünde devam ederken faturayı mazlûmlar ödemiyor mu? Milyonlarca insan yerinden ve yurdunda ayrıldı, göçtü, mülteci oldu ya da başka şekillerde bedel ödedi. Ölenlerin ekseriyetinin mazlûmlardan meydana gelmesi tesadüf müdür?
Kısaca, eski zalimlerin yeni oyunlarıyla karşı karşıyayız. Her savaşta olduğu gibi Suriye’de de en önce gerçeklerin öldürüldüğüne şahit oluyoruz. Düşünün ki kullanılması dahi yasak olan ‘kimyasal silâh’ kullanılıyor ve bunun kim tarafından kullanıldığı ortaya konulmuyor. Taraflar birbirini suçluyor ve ölen mazlûma oluyor. Günümüz imkânları ölçüsünde havalanan bir uçağın tesbit edilememesi mümkün kü? Kimsayal gaz kullanıldığına göre bunu hayalet yapmış olamaz. Niçin bu saldırının bilgileri ve belgeleri dünyanın önüne konulup bu zulmü işleyene gerekli ceza verilmiyor? Önce gerçekler öldürüldüğü için mi?
Saldırıya izin ve emir veren ABD Başkanı Donald Trump, Florida’daki evinden gazetecilere yaptığı kısa açıklamada füze saldırısının, Salı günü (4 Nisan 2017) Suriye’nin Han Şeyhun kasabasında sinir gazı kullanıldığı öne sürülen saldırıya karşılık yapıldığını açıklamış.
Füze saldırısı öncesinde Rusya ve bazı ülkelere bilgi verilmiş olması onların da itirazlarını sadece ‘söz’le sınırlı tutması Amerika’nın Suriye’de yeni bir politika geliştirmeye çalıştığını akla getiriyor. Muhtemelen kapalı kapılar ardında alınan kararlar planlı bir şekilde uygulanmaya çalışılıyor. Saldırıya sözlerle itiraz edenlerin gerçekte ABD ile anlaşmış olması bile mümkündür.
Her ne olursa olsun temennimiz Suriye’deki savaşın bir an önce, hemen, bugün sona ermesidir. Savaş devam ettiği müddetçe silâh satan tüccarlar kâr edecek ve bu kârları mazlûmların canları finanse etmiş olacak.
Hakikî ve gerçek anlamda bir barış Suriye’de yaşayan insanların ve dolayısıyle bütün insanlığın hakkı. Dünya bu gerçeğe odaklanmalı ve eski ve eskimez zalimlerin yeni tuzaklarına düşmemeli.