Komşumuz Yunanistan’da erken genel seçimler yapıldı ve daha 16 yaşında bir lise öğrencisiyken ‘eylem’lerde ön sırada yer alan Aleksis Çipras’ın liderliğindeki Radikal Sol Koalisyon (SYRİZA) tahminlere uygun şekilde bir ‘zafer’ kazandı.
2 milletvekili daha kazanabilmiş olsaydı tek başına hükümet kurma imkânı olacaktı. Neticede sağcı Bağımsız Yunanlar (ANEL) partisi ile koalisyon hükümeti kurmak üzere anlaşan Çipras, merkez sağdaki Yeni Demokrasi (ND) ve sosyal-demokrat PASOK hükümetlerinin 41 yıllık iktidarına sona vermiş oldu.
Elbette böyle sürprizler ilk defa komşumuz Yunanistan’da yaşanmıyor. Başka ülkelerde de benzer sürpriz iktidar değişiklikleri yaşanmıştı ve yaşanmaya da devam edecek gibi görünüyor.
SYRİZA’nın seçim vaatleri arasında; fakirlere ücretsiz elektrik verilmesi, zenginlerden daha fazla vergi alınması, ihtiyacı olanlara kira yardımı yapılması, bazı banka borçlarının silinmesi, emekli maaşları ve asgari ücrete zam gibi kararlar var.
Bu vaadlerin ne ölçüde hayata geçirilebileceğini önümüzdeki aylarda ve yıllarda yaşayan görecek. Ancak şunu ifade etmek lazım ki, iktidar insanları ve partileri değiştirir! Elbette Yunanistan’ın da krizi aşması, düzlüğe çıkması Türkiye’nin de menfaatinedir. Keşke dünyanın hiç bir ülkesinde kavga, kargaşa ve fakirlik olmasa. Yunanistan vatandaşlarını böyle radikal ve keskin bir değişime imza attıran sebeplerin başında, ekonomik kriz geliyor. Çaresiz kalan vatandaş, eline ne geçerse ona sarılmış durumda.
Şunu herkes kabul eder ki, Avrupa Birliği ya da başka güç odaklarına itiraz etmek, ‘rest’ çekmek kulaklara hoş gelse de, bu restlerin altının doldurulabilmesi lazım. Mesela, Yunanistan’ın yeni lideri “Ben AB falan tanımam. Borçlarımı da ödemem” gibi muhtemelen Yunanistan’da yaşayanların hoşuna giden sözler sarfetmiş. Seçim meydanlarında alkış ve sandıklarda oy alan bu sözler, yarın ya da öbür gün memurların maaşlarını ödemek için işe yaramaz! 40 yıllık iktidarları deviren yeni Yunanistan lideri, sözlerinin arkasında durmak için bol paraya ihtiyaç duyacak. Başka ve AB’den daha güçlü bir para kaynağı bulamadıktan sonra bu vaadlerini nasıl yerine getirecek? Olmaz ya, Rusya ya da Çin; “Merak etme Çipras! Biz senin arkandayız. AB’ye dersini ver, onları kov” dese ve büyük miktarda para yardımı etse yeni lider bu vaadlerini ancak yerine getirebilir. Böyle bir hadisenin de olması dünya şartlarında mümkün görünmüyor...
O halde uzun dönemde Yunanistan’ı ve orada yaşayanları bir hayal kırıklığı bekliyor diyebiliriz. Yeni lider ilk günlerinde ve aylarında belki vaadlerinin bir kısmını yerine getirecek, ama sonraki günlerde ‘yerim dar’, daha sonraki yıllarda da ‘yenim dar’ demeye başlayak. Elbette, yeni liderin bütün vaadlerini yerine getirmesi gibi bir ihtimal de var, ama çok düşük bir ihtimal. Tahminimiz o ki, benzer şekilde sağlam temeller üzerinde yükselmeyen her iktidar gibi; Yunanistan’daki yeni iktidar da dönüşme ve değişme tehlikesi ile karşı karşıya...
Bununla birlikte şu gerçeği de görmek lazım: Hiç kimse bulunduğu mevki ve makamın kalıcı olduğunu düşünmemeli. Değişmeyecek gözüyle bakılan hükümetler de değişir, güçlü iktidarlar da bir gün sana erer. O halde hayır dua ile anılmak ve bu kubbede hoş bir sada bırakmak isteyenler, milletin taleplerine kulak vermeli ve “Ne oldum” değil, “Ne olacağım?” demeli.
Yunanistan’taki derin ekonomik kriz yeni bir liderin doğmasına sebep oldu. Yunanistan için bu durum da bir ‘kriz’dir ve muhtemelen bu da yeni ve başka bir liderin/liderlerin doğmasına sebep olacak. Sonunda ne mi olacak: Tabii ki kıyamet kopacak, ‘zerre’leri tartacak bir mizan kurulacak...