"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yol gösteren çok olur

Faruk ÇAKIR
11 Haziran 2015, Perşembe
Tarihten ibret alınmadığı için, hadiseler tekerrür edip duruyor.

Herkes bilir ki, ibret alınmış olsa ve hatâlar tekrarlanmasa, tarih de tekerrür etmemiş olurdu. Dedelerimiz bunun tecrübeli şahitleri olduğu için; bir yandan “Tarih tekerrür eder” derken, bir yandan da (merhum Âkif’in diliyle) 

Tarih”i tekerrür diye ta’rif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?”
denilmiştir.

Tarihin bir defa daha tekerrürü ile karşı karşıyayız. Türkiye’yi idare edenler, “En iyisini biz biliriz” tavrı takındılar ve yapılan ikazları, itirazları dikkate almadılar. En büyük hatalardan biri de, bulundukları mevki ve makamların kendilerine mülk olmadığını unutmuş olmalarıydı. 

İlk bakışta haklı gibi görünen, uzun dönemli planlar yapıyor ve yüz yıl iktidarda kalacaklarını bilmânâ ifade ediyorlardı. Mevki ve makamların geçici olduğu unutulunca, kibir ve gurur dört  bir yanı sarmış ve ikazlara kulak kapatılmış durumdaydı. 

7 Haziran 2015 seçimleri herkes için ibret ve derslerle dolu olarak, idarecileri de sarstı. Sandıktan çıkan neticeden gerekli derslerin alınıp alınmadığı önümüzdeki günlerde anlaşılır. Tabiî ki sarsılan sadece idareciler olmadı. Sebeplere hakikî tesir verir şekilde şahıslara bağlananlar, ortaya çıkan tabloyu kabul etmekte zorlanıyorlar. Böyle bir tablonun ortaya çıkmasına sebep olan vatandaşa kızgınlık had safhada. İmkân olsa, 7 Haziran’ın bir rüya olmasını, 6 Haziran şartlarının devam edip gitmesini çok arzu edenler çıkacak. Ama artık çok geç. Efesli Heraklitos’a (ölümü: MÖ. 475) izafe edilen “Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz” sözünü hatırda tutmak lâzım.

Sandıktan çıkan mevcut tabloyu yorumlayan ve Türkiye’yi idare edenlere “Biz daha önce söylemiştik, bizi niye dinlemediniz” anlamında tenkitler yönelten ‘dostları’ da var elbette. Ancak bu tenkitler biraz da “Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur” sözünü hatırlatıyor. Her türlü ikaz ve eleştiriyi geri çeviren, iktidarı hatâlarıyla birlikte dört elle savunanlar da maalesef o ‘dostları’ydı. 

Seçim sonrası ikazlarını sıralayan bir yazar, “(...) Ayrıca kendisine destek veren medyanın neden azınlıkta kaldığını ve hiçbir etkisi olmadığını ve durumunu da tartışmalıdır” demiş. İktidarı destekleyen medya için, yine iktidarı destekleyen bir yazar tarafından “hiçbir etkisi olmadığı” tesbitinin yapılması elbette dikkat çekicidir. Ancak bu ikazlar geç kalmış ikazlar listesinde sayılmaz mı? Her türlü yalanı ve dolanı manşetlerine taşıyan mâlûm medya, milletin ‘âh’ını almış olmadı mı? 

Başka bir nokta da, Türkiye’yi idare edenlerin o medyaya o günlerde “El insaf” dememiş olmasıdır. Türkiye’nin en müstehcen yayınını yapan bazı gazeteler de, iktidarı destekleyen medya arasında yer alıyordu. “Mütedeyyin” idarecilerimiz, bir gün olsun o gazetelere “Bu nasıl yayın anlayışı? Bu gazeteyi evime götüremiyorum, çocuğuma okutamıyorum!” dedi mi? Dedi ve sözünü dinletemediyse ayrı bir husus, ama o gazetelerin manşetlerinde yer almak her halde o idarecilerin gözünü kör etmiş olmalıydı.

“Biz dünyayı fethetmeye çıkmıştık, siz nelerle meşgul oluyorsunuz?” diyen idareci ve destekçiler olabilir. Hemen ifade edelim ki, ‘merkez’ olan ‘kalb dairesi’ sağlam olmadıktan sonra değil dünya, mahalle dahi fethedilemez. Siz/biz, önce akılları ve kalbleri fethedelim. Savaşmak gerekiyorsa da en büyük savaşın ‘nefisle/şeytanla olan savaş’ olduğunu bilelim.

Görebildiğimiz kadarıyla ‘dostları’ idarecilere yol gösterdiğini söylüyor, ama asıl onların ‘doğru yol’u bulması lâzım. Ders alma ihtimali görmediğimiz için, tarihin tekerrür edeceği kanaatindeyiz. Kader, adâlet edecek inşâallah.

Okunma Sayısı: 1450
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aşkın Doğan

    11.6.2015 03:07:37

    Yeni asya'nın meşveretle aldığı kararlarda hata yaptığının görülmemesi ve aynen üstad zamanında olduğu gibi hava unsuru gibi büyük dünya hadiselerinin sonuçları hep yeniasyayı doğruladı.Ustadı eski-yeni ve üçüncü Said dönemleriyle bütün olarak görmek ve şahsı manevinin çıkarmış olduğu gazete ve yayınları okumak ve diğer yayınlara bakmamak ancak bizi yeniasyacı yapabilir.Biz zannederiz ki diğer gruplar bizden daha iyi biliyorlar,hayır onlar şahsı manevi karşısında yıldız böceği gibi kalırlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı