"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Yılan yuvası’ sistemi

Faruk ÇAKIR
03 Ağustos 2016, Çarşamba
Dünya, her geçen gün maddî mânâda daha zenginleşmiş olsa da, aynı ölçüde huzur ve sükûna kavuştuğu söylenemez. “Para var, huzur var” denklemi sadece slogan olarak kalmış ve dünya huzura muhtaç hale gelmiştir.

Para olduğu hâlde huzurun olmamasını değişik şekillerde izah edenler olabilir. Ancak işin temelinde gelir dağılımındaki adaletsizliğin yattığı artık daha net olarak görülüyor. 

Zonguldak’ta düzenlenen “Söz Çalışma Ekonomisi Öğrencilerinde Gençlik Kurultayı”nda bir konuşma yapan Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak da gelir dağılımındaki adaletsizliğe dikkat çekmiş. 

Kavlak, ekonominin büyüdüğü, ticaretin katlanarak arttığı süreçte emeğin bu zenginlikteki payının düştüğünü hatırlatarak şöyle demiş: “Bir taraf hızla artarken, bir taraf aynı hızda azaldı. Azalmaya da devam ediyor. Eğer savaşların, çatışmaların, şiddetin, terörün, huzursuzlukların, mutsuzluğun sebebini arıyorsanız, başka yerde aramayın. Gelir dağılımındaki bu adaletsizliğe bakın yeter. Sadece 62 kişinin servetinin, dünyanın yarısına eşit olduğunu bilmeniz yeter. Emin olun, dünyanın her yerinde kıyamet kopuyorsa, İşte bu yüzden, bu adaletsizlikten kopuyor.”

“Adalet mülkün temelidir” sözünün bilinmesine rağmen adalete yeterince değer verilmediğini de söyleyen Kavlak, “Adalet yoksa, ‘hiçbir şey yok’ demektir. Onun için bugün eğer, dünyanın çivisi çıktıysa, adaletsizlik yaygınlaştığı içindir. Bugün eğer, çatışmalar, şiddet, terör tırmanıyorsa, adaletsizlik büyüdüğü içindir” ifadelerini kullanmış. (AA, 22 Nisan 2016)

Bu tesbitler, bir bakıma günümüz Türkiye’sini de anlatmış olmuyor mu? ‘Adalet’e gereken önemin verildiğini ve adaletin en iyi şekilde tecelli ettiğini kaç kişi söyleyebilir? Doğrudur, Hz. Ömer’den misaller verilerek ‘âdil olunması gerektiği’ni Cuma hutbelerinden de dinliyoruz. Aynı şekilde idarecilerimiz de Hz. Ömer’i örnek almak gerektiğini ifade etmekten geri kalmıyorlar. Peki, bu tavsiyeler ne ölçüde uygulanıyor?

Gelir dağılımındaki adaletsizlik gündeme gelince, Bediüzzaman’ın yıllar önce yaptığı tesbiti hatırlamak ve hatırlatmak durumundayız. Bazıları, “Yine mi Risale-i Nur’dan ‘delil’ getireceksin?” diyebilir. Şu tesbitten haberdar olup da paylaşmamak mümkün mü: “Acaba hakikat-ı İslâmiyenin binler mesâilinden yalnız zekât mes’elesi, düstur-u medeniyet ve muavenet olursa, bu belâya ve yılanın yuvası olan maişetteki müdhiş müsâvatsızlığa devâ-i şâfî olmayacak mıdır? Evet en mükemmel ve bozulmaz bir devâ olacaktır.” (Bediüzzaman Said Nursî, Muhakemat, Mukaddeme, s. 66)

Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, neredeyse bir asır önce, gelir dağılımındaki adaletsizliği ‘yılan yuvası’na benzetmiş ve bunun çaresi olarak da ‘zekât müessesesi’ni göstermiş. Gelir dağılımındaki adaletsizlik sadece Türkiye’nin değil, bütün dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük dertlerden biri değil mi? Bu derdi bir yıl önce değil de, 100 yıl önce tesbit edip çaresini de sunan bir âlime, minnet duyulmalı değil midir?

Varsa başka çeresi olan söylesin. Yoksa, bu tavsiyeler dikkate alınsın. ‘Sosyal hayat’ tamamen mahvolmadan önce...

Okunma Sayısı: 3120
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı