Haklı olarak her şeyin yerlisini, tabiî ki kaliteli olmak şartıyla yapmak istiyoruz.
80 milyonluk Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu mal ve hizmeti kendisinin üretebilmesi elbette takdire şayandır. Yerli araba, yerli uçak, yerli helikopter derken acaba bir şeyi unutuyor muyuz? Eğer bu ihmalimiz devam ederse yerli mobilya, yerli et, yerli süt de bulamayacak hale gelebiliriz.
Elbette ‘et’in yerlisi ya da yabancısı olmaz. Fakat ‘yabancı et’e muhtaç olduğumuzda bunu ekseriyetle daha pahalıya yemek durumunda kalırız. Ayrıca dışarıdan satın alınan gıda maddelerinin sağlıklı olup olmadığı da tartışmalı.
Yanlışı şu noktada yapıyoruz: Çok daha kolay olan ‘yerli’leri üretmeyi ihmal edip en başta ‘zor’lara talip oluyoruz. Zora talip olmak tabiî ki takdire şayandır, ama kolayı ihmal etmek, en basitinden Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak şekilde ‘odun’ yetiştirememek gibi bir durumla karşı karşıyayız.
Son günlerde mobilyacı, marangoz dostlarımızın feryadları daha sık duyuluyor. Mobilya malzemelerine, netice itibarıyla bildiğimiz ‘odun’a, ‘tahta’ya, ‘sunta’ya çok fazla zam geldiğinden dolayı şikâyetçiler. “Tepki gösterelim, sesimizi duyuralım” diye sosyal medyadan medet umuyorlar.
Mobilyacı ve marangozları temsilen bir açıklama yapan Manisa Marangozlar Odası Başkanı Zeki Apak, mobilya malzemelerine son 6 ayda yüzde 60 ila 70 arasında zam geldiğini, bu durumun mobilya üreticilerini zora soktuğunu söylemiş. “Satış fiyatlarının değişmediğini, gelen zamlar karşısında üretim yapamaz hale geldiklerini” dile getiren Apak, başlatılan imza kampanyasına destek verdiklerini açıklamış. “6 ay öncesine kadar 150-160 lira arasında aldıkları mobilya üretim malzemesi olan bir tabaka MDF’nin şu anda, 210-220 lira arasında satıldığını söyleyen Apak, “Mobilya malzemelerinin bir kısmı yurtdışından geliyor. Bir kısmı da Türkiye’den karşılanıyor. Ancak tüm mobilya malzemelerine zam geldi. Neredeyse 1 yılda yüzde 100 zam gördük. Bu hammaddeye bir çözüm bulunsun. Burada artık esnafın önünü açacak yeni projeler üretilmeli. 3 yıldan bu yana satış fiyatları değişmedi. Mobilya üreticisi işi almadan önce oturup fiyatı düşünüyor. Bu duruma artık birileri dur demeli” demiş. (DHA, 25 Şubat 2018)
Peki ne oldu da son 6 ayda MDF’ye (netice itibarıyla ağaca, tahtaya) yüzde 70 zam geldi? MDF ya da tahta üreticilerine sorulsa onlar da mutlaka haklı bir sebep söyleyeceklerdir. O halde Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak nisbette ‘yerli odun, ağaç’ yetiştirip üretemeyen bir sistem başka teknolojik ürünlerinin ‘yerli’sini arzu edilen ölçüde ve fiyatta üretebilir mi?
Zaman zaman mobilya üretimi yapan hemşehrilerimizle dertleşiriz. Şu an için fazla gündeme gelmese de en büyük dertleri çırak bulamamak. Usta zaten yok. Bir de enflasyonun yüzde 10 civarında açıklandığı yerde malzemeye yüzde 70 zam yapılınca varın esnafın halini düşünün. Tabiî ki bu zamlar zincirleme olarak asıl son tüketiciyi etkiliyor.
Daha önce başka vesilelerle hatırlattığımız bir bilgiyi bir defa daha hatırlatalım: Türkiye sadece dünyanın en pahalı benzinini kullanmıyor. Buna ilâve olarak dünyada en pahalı ‘ağaç, odun’ da Türkiye’dedir. Bu bilgiyi paylaşan da Kastamonu Entegre GEO’su Haluk Yıldız olmuştu: “Türkiye’de ağaç fiyatları ton başına 90-100 dolar civarında. Benzer ağaçlar ABD’de 25 dolar, Rusya’da 25-30 dolar, Avrupa’da ise 50-70 dolar dolayında.“ (Dünya g., 29 Mart 2016)
Her şeyden önce ‘yerli ağaç, odun’ yetiştirmeye var mısınız?