"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Yerinde say’ma Türkiye!

Faruk ÇAKIR
27 Haziran 2015, Cumartesi
Keşke, sadece büyük vaadlerde bulunmakla ‘Büyük Türkiye’ye ulaşmak mümkün olsaydı. Ne yazık ki çalışmadan, terlemeden, koşmadan böyle bir hedefe ulaşmak mümkün değil.

“Büyük Türkiye” hedefi, bugün ortaya konulan bir hedef değil. Yıllar önce bu hedef ortaya konulmuş ve ulaşmak için de belli ölçülerde gayret sarfedilmiş. Bu hedefe ulaşılamamış olmasının sebeplerinden biri de, kaplumbağa hızıyla da olsa yürüyen Türkiye’nin darbeler sebebiyle ‘ters çevrilmiş’ olmasıdır. Her ne sebeple olursa olsun ‘ters çevrilen’ kaplumbağanın hedefine ulaşması mümkün olur mu?

Askerî darbelerden bunca kötülük görmüş bir millet olarak, darbelerin Türkiye’ye verdiği maddî ve manevî zararları dört başı mamur bir şekilde ortaya koyabilmiş değiliz. Her darbenin Türkiye’yi geriye götürdüğü noktasında ihtilâf yok, ama ne ölçüde gerilediğimiz de ortaya konulamadı. Belki zor, ama yapılması gereken bu iş yapılmadığı için, darbeciler gülünç iddialarla neredeyse her on yılda bir yönetime el koydular. 

Peki, bugün geldiğimiz noktayı nasıl tarif etmeli? Kanaatimizce, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun tesbitleri bu noktada itiraz görmez. Hisarcıklıoğlu şöyle demiş: “Biz büyümede tıkandık. Son 6 yıldır yerimizde sayıyoruz. Sayın Babacan’ın dediği gibi ‘orta gelir tuzağı’nın içindeyiz. Kişi başına millî geliri 10 bin dolara getirdik, kaldık. 6 yıldır aynı yerdeyiz. Biz tekrar hızlı bir büyüme trendine girmek durumundayız. İnsanlara iş bulabilmek için yapmak zorundayız. Zenginleşmek için yapmak durumundayız. (...) Yeni bir büyüme modeline ihtiyacımız var. Bu kapsamda ben ülkemin geleceğinden umutluyum.” (Cihan bülteni, 26 Haziran 2015)

İki nokta çok önemli. Birisi, Türkiye’nin 6 yıldır ekonomik anlamda yerinde saydığı, aynı yerde olduğu; diğeri de, ülkemizin geleceğinden umutlu olunması gerektiği yönündeki tesbittir. Türkiye’nin ‘orta gelir tuzağı’na yakalandığı, belli bir seviyeye geldikten sonra yeni bir sıçrama yapamadığı, ‘zengin ülkeler’ listesine giremediği pek çok uzmanın dile getirdiği bir tesbittir. Zaten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun da hatırlattığı üzere bu tesbiti Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da dile getirmiştir. Yani mesele siyasî bir mesele değil, ekonomik bir mesele. Aynı tesbiti, farklı dünya görüşlerine mensup iş adamı dernekleri de dillendirmiştir.

Türkiye ‘6 yıldır aynı yerde sayıyor’ ya da ‘orta gelir tuzağı’na yakalandı diye ümitsizliğe mi kapılalım? Hayır, her şeye rağmen istikbalden ümitliyiz ve ümitli olmalıyız. Elbette bu sıkıntıları aşarız ve aşmalıyız. Ancak hakkaniyetli bir ‘durum tesbiti’ de yapmak durumundayız. Hadiseyi olduğundan farklı gösterip, göz boyama ve ‘badana’ işleriyle meşgul olursak sadece kendimizi kandırmış oluruz.

“Büyük Türkiye” olabilmek için ‘yerinde say’ komutunu göz ardı edip, kararlı adımlarla ileriye doğru hamle yapmak gerekir. Bunun için yeterli maddî ve manevî imkânlara da sahibiz. Yeter ki, gerçekleri görelim ve kendimizi ve milleti yanıltma gayretinden vazgeçelim.

O halde, vakit kaybetmeden “yeniden bismillah” diyerek yola koyulalım.

Okunma Sayısı: 1464
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı