"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni zamlar için bahane

Faruk ÇAKIR
05 Temmuz 2015, Pazar
Ekonomiyi idare edenler de bilir ki, Türkiye’nin gerçek anlamda zengin ülkeler arasına girebilmesi için katma değeri yüksek, ihraç edilebilir mal ve hizmetler üretmesi gerekir.

Bunu herkes bilir ve söyler, ama sıra bunları yapmaya gelince bahanelere sarılınır. Çünkü konuşmak kolay, yapmak ise zordur.

Hep söylenir: Meselâ, bir kamyon patates ihraç edip, bir adet ‘akıllı cep telefonu’ alamayan bir ülke, bir sistem, bir ekonomik yapı; ‘borç’tan kurtulamaz. Türkiye’nin dertlerinden biri de budur. Elbette belli ölçülerde mal ve hizmet ihraç ediyoruz, ama bunun yanında çok daha fazlasını ithal ediyoruz. Dolayısıyla daha az kazanan ve kazandığından daha çok harcayan durumundayız. Bu durum, uzun dönemde ekonomik krizlere de zemin hazırlıyor.

Hepimizin ittifak ettiği başka bir konu da, gerçek anlamda ihtiyaç olmayan ‘lüks tüketim’e olması gerekenden daha fazla para harcamak. Hadisenin karikatürize edilerek şöyle denildiğini duymuşsunuzdur: İşsiz bir genç, taksitle aldığı en pahalı telefonu cebinde taşıyor, ama arkadaşına ‘alo’ diyecek kadar ‘kontör’ü, lirası, konuşma hakkı yok!

Hepimizin yaşadığı, şahit olduğu, üzücü tablo budur ve mutlak surette değişmelidir. Ama nasıl? Türkiye’yi idare edenler bu tabloyu değiştirmek için uzun, yorucu, zor, ama kalıcı olan yolu tercih etmek yerine; kolay, geçici ancak çare olmayan yolu tercih ediyorlar. Ekonomi Bakanının açıklamasına göre, önümüzdeki aylarda cep telefonu ve tablet bilgisayar gibi ürünlere yeni vergi getirilecekmiş! Niyetlere göre, yeni vergiler sonrası ‘ithal cep telefonları’nın fiyatı artacak, gençler de bu telefonları almaktan vazgeçecek! 

Bu mümkün mü? 2014 yılında da yurtdışından getirilen telefonlara, yerli üretimi zora soktuğu için yeni vergiler getirilmişti, ama netice pek değişmedi. Evet, mutlak surette lüks düşkünü olmaktan kurtulmalıyız. Ancak bunun yolu yeni vergiler ihdas etmek olmamalı. Bu tedbirin de bir ölçüde faydası olur, ama kalıcı çare olması mümkün değil. 

Önemli bir nokta da şu olsa gerek: Lüks tüketime mani olmak isteyen idarecilerimiz, işe kendilerinden başlamalıdır. Kullandıkları her malzemeyi ithal ve lüks ürünlerden seçen bakan ve idarecilerin ‘lüks tüketimle mücadele’ etmesi mümkün olur mu? Desteklenmesi icap eden sadece yerli cep telefonu üreticileri midir? Niçin yerli otomobil üreticilerini desteklemek için ulstra lüks ithal arabalardan vazgeçmeyi düşünmezler? İğneden ipliğe her şeyin en pahalısını kullanan kişilerin, millete ‘tasarruf edin, lüks ürün kullanmayın’ demesi inandırıcı olabilir mi?

Lüks tüketimle mücadele edilmesi de netice itibarıyla bir eğitim işidir. Televizyonlarda her türlü lüks ve israfa varan tüketimi teşvik edip, sonra da ithal mallara ek vergiler getirmek sadece yeni zam dalgalarına sebep olur. 

Lüks telefon ve bilgisayarlara itiraz edenlere her türlü destek verilmesini alkışlarız. Ama Türkiye’yi idare edenler de lüks ve şatafatlı harcamalardan vazgeçsin lütfen!

 

Okunma Sayısı: 2308
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı