Hal ve gidişe bakılırsa koca bir ülke ölüm döşeğinde de insanlık bu acıya, bu duruma, bu fâciaya seyirci bile değil.
Seyirci bile değil, çünkü seyirci olabilmek için Yemen’de yaşananlardan haberdar olmak lâzım.
Değil dünyanın, maalesef İslâm dünyasının ve Türkiye’nin de Yemen’de yaşananlardan haberdâr olduğu söylenemez. Yemen’le ilgili kaç haber okuduk? Adı türkülerimizde geçiyor diye belki Yemen’i duymuşuz, ama ne ölçüde tanıyoruz? Oralarda yaşanan sıkıntılardan ne ölçüde haberimiz oluyor?
Ansiklopedik bilgiler aktararak çok kısaca Yemen’i tanıyalım:
İki yılı aşkın süredir Husiler ve onlara destek veren devrik cumhurbaşkanı yanlıları ile meşrû hükümet güçleri arasında yaşanan çatışmalara sahne olan Yemen (resmî adı ile Yemen Cumhuriyeti), Orta Doğu’da, Umman Denizi, Aden Körfezi ve Kızıldeniz kıyısında, Umman’ın batısında Suudi Arabistan’ın güneyinde yer alan bir ülke. Başşehri San’a’dır. Romalı coğrafyacılar tarafından “Mutlu Arabistan” diye adlandırılan Yemen, genel olarak Mekke’yi dünyanın merkezi kabul eden İslâm coğrafyacılarına göre doğuya doğru dönüldüğünde Kâbe’nin güneyinde (sağında-yamin) kaldığından bu adı almıştır. Orta Doğu’da bulunan ülkenin kuzeyden Suudi Arabistan ve doğudan Umman olmak üzere iki adet komşusu bulunmaktadır. Petrol, balık, kaya tuzu, mermer, kömür, altın, kurşun, nikel, bakır ve batıdaki verimli araziler başlıca tabiî kaynaklarıdır. Ülkede çöl iklimi etkilidir. Ülkenin toplam nüfusu 25 milyon kişi civarında olup, nüfusun çok önemli bölümü Araplardan oluşmaktadır. Nüfusun % 99.1’i Müslümanlardan geri kalan % 0,9’ luk azınlık bölümünü Yahudiler, Hindular, Bahailer ve Hıristiyanlar oluşturmaktadır. Müslüman nüfusun tahminen % 65’ini Sünnîler, % 35’ini Şiîler oluşturmaktadır. Ülkedeki okuma-yazma oranı 2011 tahminlerine göre % 65.3’dür.
Adında bile ‘mutlu’luk olan bir ülkenin açlık, kıtlık ve kargaşa sebebiyle ölüm döşeğinde olmasına nasıl razı olunur? Maalesef Yemen’de neler yaşandığını da yine günde bin defa kızdığımız Birleşmiş Milletler’in yöneticilerinden öğreniyoruz. BM Yemen İnsanî Yardım Koordinatörü Jamie McGoldrick, Yemen’in başşehri Sana’daki otoritelerin insanî yardımları engellediğini, yardım görevlilerine giriş izni vermediğini belirterek bu durumdan endişe duyulduğunu açıklamış.
Yemen nasıl bir duruma düşürüldü ki insanî yardımlar bile muhtaçlara ulaştırılamıyor? ‘Taht kavgaları’ bu kadar mı etkili oldu?
Yemen’de en temel hizmetlerin bile durma noktasına geldiğini vurgulayan BM yöneticisi McGoldrick, ülkede kolera krizinin yanı sıra 7 milyondan fazla kişinin kıtlık sınırında olduğunu da hatırlatmış. Buna ilâve olarak BM Nüfus Fonundan (UNFPA) yapılan açıklamada da kolera salgınının Yemen’de yeterli beslenemeyen 1,1 milyon hamilenin hayatını tehlikeye attığı bildirilmiş.
Başka acı bir bilgi de, Yemen’de devam eden iç savaşta geçen yıl çocuk ölümlerinin yüzde 51’inden Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin sorumlu olduğu iddiasıdır. BM’nin “Çocuklar ve Silâhlı Çatışmalar” ile ilgili taslak raporunda bu iddia dile getirilmiş.
Ölüm kıskacına alınan Yemen’in adındaki ‘mutlu’luğa kavuşması için İslâm dünyasını ve insanlığı harekete geçmeye dâvet edelim ve ediyoruz. Yemen’in acısını içimizde hissedelim ve ‘mutlu Yemen’ için duâ edelim.