"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yara gizlenmez, tedavi edilir

Faruk ÇAKIR
30 Aralık 2014, Salı
Terörün ülkemize ve milletimize verdiği zararları anlatmakla bitiremeyiz.

Geçen yıllarda dönemin Şırnak Valisi, terör hadiselerinin sadece Şırnak’a ve sadece hayvancılık noktasında verdiği zararın 100 milyar dolara yakın olduğunu söylemişti ki bu tesbite ciddi bir itiraz olmadı.

Binlerce kişinin ölümüne sebep olan terör hadiselerini sadece ekonomik kayıpla izah etmek de mümkün değil. Velev ki maddi zararı olmamış olsun, terörün devamına göz yumulabilir mi? Ülkemize her şeyden önce huzur, bunu sağlamak için de adalet ve hakkaniyetl lazım.

Geride bıraktığımız yıllarda terörü sona erdirmek için çok çeşitli gayretler ortaya konuldu, adımlar atıldı. Ancak bir şekilde bu adımlar hedefe ulaşamadı. Tam terör bitti, bitiyor derken yeniden alevlendi. Şimdi yeni bir süreçten bahsediliyor. Her ne kadar Türkiye’yi idare edenler “Bize güvenin, biz gereğini yaparız” diyorlarsa da şeffaflık olmadan bu meselenin halledilmesi kolay görünmüyor. Elbette asıl iş görenler siyasetçilerdir, ama milletin de atılan adımlardan vaktinde ve zamamında haberi olması lazım. Acaba başlatılan bu süreç çok daha kısa zamanda neticeye ulaşmalı değil miydi? Böyle süreçler uzadıkça, netice alınması zorlaşabilir.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde meydana gelen hadiselerde ölenler oldu ve haklı olarak “Neler oluyor?” sorusu akla geldi. İdarecilerimiz ise, “Devlet, her yerde her türlü tedbiri almaya muktedirdir. Provokatif unsurlara karşı etkin tedbirler alınmıştır. Provokasyonla karşı karşıya olduğumuzu açık şekilde görülmektedir. Her şey kontrol aldında” anlamına gelecek beyanlarda bulunuyorlar. Ayrıca, bu konuda kendilerine tam olarak güvenilmesini, başka soruların akla gelmemesini arzu ediyorlar. Öte yandan, yaşanan hadiselerin altında başka maksatla olduğunu hatırlatanlar da oluyor.

Peki, televizyonların neredeyse ‘canlı’ olarak yayınladıkları görüntüleri izleyenler haklı olarak endişeye kapılmaz mı? Yüzleri kapalı kişilerin ellerinde silâhlarla öteye beriye koşturması, silâh seslerinin duyulması ve üstelik ölenler olması karşısında “Merak etmeyin, bize güvenin” demek yeter mi? Bu görüntülerde bir yanlışlık yok mu? Başka bir nokta da, hadiselere bir isim bulunmakla izah edildiğinin zannedilmesi... Neymiş, provokasyonmuş. Mümkündür ki provokasyon olsun. Ama devletin ve Türkiye’yi idare edenlerin vazifesi bu ve benzeri muhtemel provokasyonları engellemek değil mi? Provokasyonlara fırsat verdikten sonra ‘idare’ başarılı kabul edilebilir mi?

Bazıları da, yaşanan hadiselerin ‘canlı yayın’larla anlatılmasını tenkit edip, “Kabahat medyada. Bu haberleri vererek onların reklamını yapıyor” şeklinde görüş beyan ediyorlar. Bu endişe bir yönüyle doğru olsa da, çare bu hadiseleri görmezden gelmek, yok saymak değil ki. Kabahati sadece medyaya havale etmek işin kolay yanı. Asıl sorumlu, idarecilerdir. Hem provokasyonlara meydan vermeyecekler hem de millete doğru bilgi verecekler. Böyle yapmayıp, yarının ve problemin üstünü örtmeyi tercih ederlerse Allah muhafaza etsin çok daha ağır faturalar ödemek mecburiyetinde kalabiliriz.

Terörle mücadele dünyanın en zor işidir. Hele Türkiye gibi ‘stratejik öneme sahip’ ülkelerde bunu yapmak çok daha fazla gayret ister. On yıllarımız heba oldu, bir on yıllarımız daha heba olmasın. Terör mutlaka sona erdirilsin, ama hak, hukuk ve adalet içinde kalarak. Milleti de bu çözüme iştirak ettirerek... “Bize güvenin, gerisini merak etmeyin” tavrı terörü çözmeye yetmez ve yetmiyor zaten...

Okunma Sayısı: 1519
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı