"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Yanlışlıkla öldürmek’ suç değil mi?

Faruk ÇAKIR
05 Haziran 2017, Pazartesi
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), ABD’nin öncülüğünde IŞİD’e karşı mücadele veren uluslar arası koalisyonun, göreve başladığı Ağustos 2014’ten Nisan 2017 ayına kadar 484 sivilin “yanlışlıkla” ölümüne sebep olduğunu açıklamış.

‘Yanlışlıkla’ ölenler, öldürülenler Irak ve Suriye’de yaşadıkları için ciddî anlamda itiraz eden, hesap soran “Ne yapıyorsunuz?” diyen de olmamış. ABD’nin başını çektiği koalisyon da her halde bu açıklamayı yapmış olmakla meseleyi izah ettiğini düşünmüş olmalı.

Aynı süre içinde Irak ve Suriye’de 21 bin 35 hava saldırısının düzenlendiği ve bu saldırılara ilişkin 440 sivil kaybı ihbarı geldiği kaydedilen raporda, bunlardan sadece 118’inin “güvenilir” bulunduğu, sivil kayıpların ise 484 olduğu açıklanmış. 

Koalisyonun hava saldırılarını yakından izleyen bağımsız sivil toplum kuruluşları ise Irak ve Suriye’de çok daha fazla sivilin  IŞİD’e karşı mücadele veren koalisyonun hava saldırılarında öldüğünü ileri sürüyor. Irak ve Suriye’de yaşananları takip eden STK’lara göre, koalisyonun göreve başladığı günden bu yana ölen sivil sayısının 3 bin 100’den fazla olduğu hatırlatılmış. (AA, 2 Haziran 2017)

STK’ların açıkladıkları gibi ‘yanlışlıkla öldürülen’ sivillerin sayısı 3 bin değil de, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın açıkladığı şekilde 484 olmuş ise normal mi karşılanacak? Hür dünya bu meselede daha ciddî ve daha kararlı tavır takınmak durumunda. Hiç kimsenin, hiçbir ülkenin ‘yanlışlıkla sivil öldürme’ hakkı olmadığını bilmeli.

Amerika’nın Irak ve benzeri ülkelere ‘demokrasi götürme’ iddiasıyla müdahale etmesi en başta tartışılmalı ve itiraz edilmeliydi. Maalesef Afganistan ve Irak hadisesi ortada olduğu halde benzer yanlış adımlar Suriye’de de atıldı, atılıyor. Amerika başta olmak üzere koalisyonun diğer üyeleri yaptıkları bu ‘yanlış’lıklar sebebiyle insanlığa hesap vermek durumundadır. Bugün için böyle bir ihtimal uzak görünse de uzun dönemde bu ülkeler, bu idareciler insanlık nezdinde mahkûm olacaklar ve olmalıdırlar.

Aslında Birleşmiş Milletler ya da benzeri kuruluşlar, çirkin menfaatleri için savaş hukukunu dahi çiğneyen bu ülkelere dur diyebilmeli. Her devlette bulunan ‘iyi’ler el ele verirse bunu yapmak mümkün olabilir. Bir balina için harekete geçen insaniyetin, sivil insanların yanlışlıkla öldürülmesi karşısında susması, ilgisiz kalması ve itiraz etmemesi düşünülemez. 

Bu mesele uygun şekilde insanlığın gündemine taşınabilse muhtemeldir ki bu ‘yanlışlıkla öldürme’ler sona erer ve ‘koalisyon güçleri’ de keyfi hareket etmekten vazgeçer. ‘Yanlışlıkla öldürme’lerin koalisyon güçlerini meydana getiren ülkelerde yaşanmasına acaba o ülke yöneticileri ve insanları razı olur mu?

ABD ya da koalisyona destek veren ülkeler yanlışlıkla öldürülen sivillerin sayısını açıklayarak işlerini yaptıklarını düşünmesinler. İyi insanlar ve insanlık bu yapılanları elbet bir gün sorgulayacak ve bu yanlışlara imza atanlar vicdanlarda mahkûm olacaktır. 

Külli atin karib/ Gelecekte olacak her şey yakındır.

Okunma Sayısı: 2050
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ramazan Çalışan

    5.6.2017 15:59:54

    Ahiretin varlığı ilahi adaletin geregidir. Özelde ortadoğuda genelde dünyanın her tarafında yaşanan acılar, yapılan zulumler bu ülkelere Demokrasi götürecegiz deyip o ülkenin yer altı yer üstü kaynaklarını çalanlar, insanlarını öldürüp,ülkelerinden göçe zorlayan emparyelist düşünce" güçlü olan haklı olur." felsefesi ile hareket ediyor .Az çok,kücük büyük,iyi kötü herşeyin hasabının görülecegi bir MAHKEME-İ KÜBRA'nın varlığını unutuyorlar.Bediüzzaman'ın zalim zulmünde,mazlum izzetinde göçüp gidiyorlar, demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyorlar.Hakikatı ile , masumların vicdanlarını rahatlatıp, derin bir nefes almasını sağlıyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı