Terörle mücadele konusunda ülkemiz birikmiş bir tecrübeye sahiptir. Belki de tecrübeyi, ‘kötü tecrübe’ olarak da tarif edebiliriz. Çeyrek asrı geride bırakan bir tecrübeden bahsediyoruz, ama terörle mücadelede arzu edilen mesafenin alındığı söylenemez. Çünkü terör bitmemiş, farklı metotlar kullanarak can almaya, ocak söndürmeye devam etmiştir. 

Benzer yanlış adımlar uluslar arası terör mücadelesinde de atılıyor. Terörle mücadele adı altında ülkeler işgal ediliyor ve neticede terör bitmiyor, şekil de yer değiştiriyor. Bir dönem için ülkelerin korkulu rüyası olan terör örgütleri görünüşte ortadan kalkarken, başka ve yeni terör örgütleri ortaya çıkıyor. Adeta biri gidiyor, beşi, onu, yirmisi geliyor. Şu an için Ortadoğu’yu kana bulayan, neredeyse ‘devlet’ olarak isimlendirilen örgütün adını 5 yıl önce duyan, bilen var mıydı? 

“Büyük devletler”in terörle mücadele adı altında yaptıkları yanlışlara dikkat çekip itiraz edenler de var elbette. 

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayman Mazyek bu isimlerden biri. Alman hükümetinin Suriye’ye asker gönderme kararını eleştiren Ayman Mazyek, teröre karşı en iyi ve en güçlü silâhın, silâh sevkiyatlarının durdurulması olacağını söylemiş. 

Neue Osbrücker Zeitung’a açıklama yapan Ayman Mazyek, Suriye’de bir barış konseptinin hayata geçirilmesi için bölgesel güçlerin müzakere masasına oturmaya zorlanması gerektiğini hatırlatan Mazyek, ancak bu yolla “terörün ve diktatörlüğün kurutulacağını” söylemiş.

Gerçekten de silâh tüccarları daha çok silâh satmak için ‘tuzak’lar kurmasa, terör bu kadar can yakabilir miydi? Ülkeler anarşi ve terör batağına sürükleniyor, ocaklar sönüyor, ama silâh tüccarları memnun. Bataklığı kurutmadan ‘terörist avlama’nın çare olmadığını en son Afganistan’da ve Irak’ta bütün dünya görmedi mi? Buna rağmen çare olmayan yolların yeniden denenmesi, eski hataların şimdi de Suriye’de denenmesi iyi niyetle izah edilebilir mi?

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayman Mazyek’in IŞİD ve El Kaide’nin ortaya çıkmasının “tamamen yanlış yürüyen bir savaş politikasının” sonucu olduğu yolundaki tesbitine kim itiraz edebilir? Aynı zamanda, “El Kaide’den IŞİD çıktı, acaba bundan sonra ne çıkacak?” sorusuna, “Hayır, yeni bir terör örgütü çıkmaz. Terör sona erer” diyen bir kişi çıkar mı?

İçeride ve dışarıda uygulanan yanlış politikaların teröre zemin hazırladığını kabul etmek durumundayız. Ki, sonrasında yanlış adımlardan vazgeçip doğru adımları atabilelim. 

Çare, terörü doğuran sebepleri ortadan kaldırmaktır. Başa kürek çekmeyelim, gerçekleri görelim.