"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yanlış anlayış, yanlış yol

Faruk ÇAKIR
27 Kasım 2015, Cuma
Sadece İslâm âlemi değil, dünyanın diğer ülkeleri de ‘fıtrat dini İslâm’ı anlamamış olmasının faturasını ödüyor.

İslâm ülkeleri, İslâmı doğru temsil edip güzel örnek olamadıkları için çeşitli ithamlara maruz kalırken, diğer ülkeler de yersiz korkulara ve endişeye kapılıyorlar. Neticede iki taraf da kaybediyor.

Her fırsatta ifade etmeye çalışıldığı üzere ‘barış dini İslâm’ı; terörle, kavgayla, kanla, silâhla birlikte hatırlamak ve hatırlatmak İslâma yapılan en büyük kötülüklerden biridir. İslâmı bilmeyen topluluklarda böyle bir kanaatin hakim olduğu da bir gerçek. Başlı başına bir ‘cinayet’ olan bu anlayışa sebep olanlardan biri de din/İslâm adına hareket ettiklerini iddia eden ‘cahil’lerdir. İslâmın, başkalarına zorla kabul ettirilemeyeceğini bilmeyen kişi, isterse ‘hafız’ olsun; özünde cahil sayılır. 

“Bağdat/Basra harap olduktan sonra” anlamında ibretlik bir açıklama ile karşı karşıyayız. 2002 yılında Endonezya’nın Bali Adası’nda düzenlenen bir saldırıda 202 kişinin ölümüne sebep olanlardan Ali Imron, ‘kendisi gibi düşünen’ gençlerin yanlış yolda olduğunu ifade etmiş.

Ömür boyu hapse mahkum olan ve geçen gün Endenezya’nın Cakarta şehrindeki polis merkezinde gazetecilere konuşan Imron, “Saldırıları, İslâm dininin zaferi için düzenlemiştik ancak şiddet yoluyla bunu başarmanın yanlış olduğunu sonradan anladık. Hayalim İslâmiyetin tüm dünyaya yayılması. Bu çok güzel bir hedef. Ancak bu hedef uğruna düzenlediğimiz saldırılar yanlıştı. İslâm şiddet ile yayılamaz” itirafında bulunmuş. 

Din/İslâm adına terör eylemi düzenleyenleri kastederek, “Onlarla görüşebilsem, izledikleri yolun ne kadar yanlış olduğunu anlatırdım” diyen Imron, “Onlara ‘cihadın’ gerçek anlamını anlatmak isterdim. Cihat, ancak savaşın olduğu yerlerde ve Müslümanlar saldırıya uğradıkları zaman söz konusu olur” şeklinde konuşmuş. (AA, 25 Kasım 2015)

Geç olsa da ibretli bir itiraf. Imron belki gençlerle konuşup onlara gerçekleri anlatma imkânı bulamayacak, ama elinde böyle bir imkân olan milyonlarca Müslüman var. İslam dünyasında binlerce ‘alim’ var. Dolayısı ile ‘doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu” anlatmak onların en birinci vazifesi. Aksi takdirde hepimiz zarar görürüz ve görüyoruz.

Keşke Imron ve onun gibi yüzlerce, binlerce genç de teröre alet olmadan bu hakikatleri öğrenmiş olabilseydi. O zaman ne yüzlerce masum ölür ne de “İslamofobi/İslamdan korku” yaşanırdı.

Yıllar önce Endonezya’nın Bali Adası’nı kana bulayan Imron gibi, gençlerin ve insanların zihnini ‘yanlış bilgilerle dolduran’ bazı ‘alim diye bilinen’ kişilerin de itiraf etmesi gereken şeyler var. Maalesef bazıları, yanlış bilgilerle gençleri böyle çıkmaz sokaklara sevk etmiş.

“Doğru İslâmiyet ve İslamiyete layık doğruluğun” bilinmesi en başta İslâm dünyası için şarttır. Ki, gençler ‘ifsat şebekeleri’nin oyuncağı haline gelmesin.

Yanlış anlayışın tashihi ve düzeltilmesi için çok gayret gerekiyor, vesselam.

Okunma Sayısı: 1858
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Musta okutan

    27.11.2015 06:23:56

    HAYIRLI CUMALAR ALLAH SİZDEN EBEDEN RAZI OLSUN SİZLER İNŞAALLAH MEHDİİ KEBIRIN MEDHİNİ HAK EDEN MÜCAHİTLERSİNİZ SİZİ ÇOOOK SEVİYORUZ

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı