Günün şartlarına uygun, aklı ve kalbi ikna edecek bir eğitim sistemi ile çok daha iyi noktalara gelebileceğimiz kabul edilmelidir.

Çok uluslu bir Amerikan şirketi olan Google’ın [Google Avrupa] Ortadoğlu ve Afrika Pazarlamadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Yonca Dervişoğlu Brunini de gençleri eğitmeyi, Türkiye’nin yapması gereken işlerin başında saymış. 

12 yıldır Google’da çalışan ve üst düzey kadın yöneticilerden biri olan Yonca Dervişoğlu Brunini, “Global kariyeri(nizi) neye borçlusunuz?” sorusuna karşılık, “Çok çalışmaya. Biz büyürken Google yoktu. Ben ne olacağımı bilmiyordum. Ama hep çalıştım. (...) Hayatımın hiçbir döneminde ‘yapamam’ diye düşünmedim, aksine ‘çok çalışır yaparım’ dedim” demiş. 

“Teknoloji herkes için çalışarak, eğitimde ve iş yaşamında fırsat eşitliğine katkıda bulundu” diyen Brunini, “TOBB ve İŞKUR ile 9 şehirde düzenlediğimiz yüz yüze verdiğimiz eğitimlerde 65 bin kişiyi eğittik. Hedefimiz 3 yıl içerisinde 1 milyon kişiye erişip, 200 bin kişiye istihdam sağlamak” tesbitinde bulunmuş.

Google’ın Ortadoğlu ve Afrika Pazarlamadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Brunini, bugünkü bazı mesleklerin 2030’lu yıllarda ortadan kalacağı ve Türkiye’nin bu duruma hazır olup olmadığı konusundaki bir soru üzerine de şöyle demiş: 

“AB ülkelerinde çok yakın gelecekte 1 milyon tane dijital beceri gerektiren iş pozisyonu olacak. [Bu gelişme] 2030’lara kalmayacak. Ancak çok büyük işsizlik olmasına rağmen AB’de bu genç insanların bu pozisyonları dolduracak eğitimleri yok. O yüzden de çok hızla gençleri eğitmek gerekiyor. Türkiye’nin de potansiyeli var. Türkiye de gençlerini eğitmeli. Yeni açılan pozisyonların yüzde 95’i dijital beceri gerektirecek ve şu anda ne Türkiye’de ne de AB ülkelerinde okullarda bu eğitimler verilmiyor.” (Konuşan: Elif Ergu, Hürriyet, 5 Ocak 2018)

Yonca Dervişoğlu Brunini’nin eğitim hayatıyla ilgili tesbitleri de dikkat çekici: “Benim hayatımda annem çok önemli. Kendisi öğretmendir, Çayhan Dervişoğlu. Hep iyi okumamızı destekledi. ‘Yağmur yağıyor, aaa ders çalışmak için harika bir hava’ gibi sözlerle sürekli çalışmamız için ortam yarattı. Dedem Ekrem Orhon. (Rize’nin efsane belediye başkanı) Annem Ekrem Orhon’un kızı. Beni Amerika’da master yapmaya teşvik eden ve burs almaya yönlendiren kişi de annemdir. Babam Prof. Ahmet Dervişoğlu. Matematikçi. Babam da kardeşimle bana matematikçi Gauss’tan örnekler verirdi. Gauss’a zamanında, ‘müthiş dahisiniz’ demişler, ‘hayır, bunu hakaret sayarım, ben çok çalışıyorum’ demiş. (...) Bizim hayatımızda hep okul ve çalışmak çok önemliydi.”

Bilhassa çocukların ve gençlerin okumaya teşvik edilmesi, onların önüne güzel örnekler konulması çok önemli. Gençlerimizi eğitebilirsek 2030’lara ve sonraki yıllara hazırlanmış oluruz. Yok, “Eğitim neyimize? Bize slogan yeter” der ve yanlışta ısrar edersek birimiz değil hepimiz zarar etmiş oluruz.

Tabiî ki eğitim sadece çocukları ve gençlerle sınırlı değildir. “Beşikten mezara kadar eğitim” anlayışı hayatımıza hükmetmeli vesselâm.