"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ters tepmeliydi, ters tepti

Faruk ÇAKIR
19 Kasım 2015, Perşembe
Başta Avrupa olmak üzere bütün dünyada ‘İslâmdan korku’yu yaymaya çalışan ve her fırsatta bunu yapan bir şebekenin olduğunu kabul etmek lâzım.

Bazen küçük, bazen büyük tuzaklar, provokasyonlar ve yanıltmalar yapılıyor. Amerika’da 11 Eylül 2001’de meydana gelen “İkiz Kule” saldırısı bu tuzakların belki de en büyüğüydü. Şükürler olsun ki o büyük tuzak bile ters tepti, kuranların başına döndü.

“Fransa’nın 11 Eylülü”ne benzetilen 13 Kasım 2015 Cuma akşamı Paris’de gerçekleştirilen terör saldırıları da kısmen ters tepti, inşallah tamamen ters teper. Bu saldırıların birden çok sebebi, bahanesi, hedefi olabilir. Ancak saldırı sonrası hemen Müslümanlar aleyhinde hava oluşturulmak istenmesi, bazı camilerin kundaklanması; asıl maksatın “İslâm korkusu”nu Avrupa ve dünyada alevlendirmek olduğunu gösteriyor.

Bu ihtimal ve bu tehlike her zaman için vardır. Fakat, dünya siyasetine yön verenlerin mutedil beyanları bu tuzağın bozulacağını hatırlatıyor. Meselâ, Paris saldırısından sonra Kanada’da bir caminin kundaklanması sonrası “Beni derinden sarstı ve rahatsız etti” diyen Kanada Başbakanı Trudeau, “Namaz için camiye giden aileler müsterih olsun. Hükümetimiz sizin haklarınızı koruyacak. Caminizin en kısa zamanda yeniden ibadete açılmasını ümit ediyorum” demiş. 

Saldırının bir hedefi de başta Suriyeli mülteciler olmak üzere Müslümanlara Avrupa kapılarını kapatma gayreti olarak yorumlanmıştı. Bazı ülkeler bu yönde kararlar da aldı. Uzun dönemde bu tuzağa düşülmeyeceğini de söylemek mümkün. Nitekim, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Suriyeli mülteciler için “Bu insanların yüzüne kapıları kapatmak değerlerimize ihanet etmektir” demiş ve bazı eyaletlerin aksi yöndeki açıklamaları için “Diyalog kuracağız, danışacağız, birlikte inceleyeceğiz ve sorunu teşhis edip kaygıları gidereceğiz” açıklamasında bulunmuş.

“Bu insanların yüzüne kapıları kapatmak değerlerimize ihanet etmektir”deki “değerler” her halde “ortak insanî değer”ler olsa gerek. Bu nokta da çok önemli. Bir ülkenin, bir kişinin ‘değer’leri değil, “insanî değerler” konuşursa kurulan tuzaklar daha kolay devre dışı kalır.

Tuzakların bozulduğunu ve inşallah bundan sonra da bozulacağını akla getiren başka hadiseler de var. Hollanda’nın Rotterdam şehrindeki Essalam Camii’nde, Paris’teki terör saldırılarında ölenler için anma programı yapılmış ve toplantıya Hollandalı ‘yetkililer’ de katılmış. Teröre karşı ortak tepki gösterilirse tuzaklar boşa çıkar. Mutlak surette ortak insanî değerleri öne çıkararak, terörün bütün insanlığa karşı suç işlemekten ibaret olduğu anlatılmalı.

İslâm dünyasının da bu meseleyi daha ciddî konuşması, tartışması, gündemine alması icap eder. İslâm adına hareket ettiklerini iddia eden, ama gerçekte İslâma gölge olan ‘eylemci’ler net ve yüksek sesle reddedilmeli.

Mesele gelip, “doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu ortaya koyma vazifesi”ne dayanıyor. Türkiye bu noktada İslâm âlemine yön verme kabiliyetine sahiptir. Çünkü bu dersleri veren Risale-i Nur, Türkiye’de telif edilmiştir.

Risale-i Nur’un kıymetini bilelim ve ona dört elle sarılalım. Şüphesiz ki, tuzakları boşa çıkarmanın en tesirli yolu budur.

Okunma Sayısı: 2100
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı