Teröre sebep olan, onu besleyen, teşvik eden her kim varsa Allah’ın azabı ebediyyen onların üzerine olsun.
Hemen her terör saldırısında olduğu gibi Fransa’nın Nice şehrindeki terör saldırısında da yine masumlar zarar gördü. 100’e yakın kişinin öldüğü bu terör saldırısını şiddetle kınıyoruz.
Dünya liderleri ve siyasetçiler de bu saldırıyı en ağır açıklamalarla kınadı. Farklı bir tavır beklemek de zaten mümkün değil. Ancak bu ve benzeri saldırılar terörün tamamen sona erdirilmesi için çok daha ciddî çalışmalar yapılması icabettiğini gösteriyor.
Komşumuz Suriye’den gelen sığınmacılardan çoçuk yaşta olan bir misafir özetle şöyle demişti: “Mülteci, muhacir, sığınmacı olmamızı istemiyorsanız ülkemizi rahat bırakın, bombalamayın, işgal etmeyin.”
İşin özünde ve temelinde bu mesele var. Anarşi, terör ve mülteci gibi meselelerin olması istenmiyorsa ülkeler hasîs menfaatler için işgal edilmeyecek. Hür dünya, demokrasi ve maddî refahı sadece kendisi için değil, dünya için de istemedikçe terörü, fakirliği ve cahilliği mağlûp etmek mümkün olmaz. Suriye ya da benzer ülkelerde yarım asır devam eden ‘millete rağmen idare’ler olduysa bunda zengin dünya ülkelerinin sorumluluğu yok mu?
Saldırı sonrası Fransa’nın aldığı kararlar da dikkat çekici. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, olağanüstü hal uygulamasının 3 ay daha uzatılacağını söylemiş. Hollande ayrıca, Suriye ve Irak’ta devam eden saldırıları da arttıracaklarını kaydetmiş. (AA, 15 Temmuz 2016)
Fransız halkına hitap eden Hollande, terörle mücadelede yeni bir döneme girildiğini de hatırlatmış. Bazı uzmanlar da bu saldırıyı ABD’deki “11 Eylül İkiz Kule Saldırısı”na benzetiyorlar. Her hâlükârda teröre karşı mücadele edilmeli. Ancak bu mücadele doğru yol ve doğru metodlarla olmalı. Aksi hâlde terörün daha da tırmanmasına yol açılabilir.
Önemli noktalardan biri de terörün her çeşidine herkesin birlikte karşı çıkması gereğidir. “Benim teröristim iyidir” anlayışı kimseye fayda sağlamaz. Dünyayı dolaşan ve şehirleri vuran bu terör saldırılarını sona erdirmek için uzun dönemli ve herkesin katkısını sağlayacak çalışmalar yapılmalı. Terörü besleyen, teröris yetiştiren sistemler eğitimle, ikna metoduyla devre dışı bırakılmalı. Terörün kökünü kazımak için tek başına bombalamak yeterli olsaydı, Amerika Irak’ı yıllarca bombalamadı mı? Aynı işi bundan sonra Suriye’de yapması acaba teröre son vermek için çare olur mu?
“İkinci Avrupa”nın bir yanlışı da teröre karışan kişilerin kimliğinden yola çıkarak barış dini olan İslâmı terörle yan yana görme ve gösterme gayretidir. Samimî, hakîkî Müslümanlar ve İslâm tarihi bu ithâmı reddeder. Karıncayı dahi incitmemeyi tavsiye eden ve öğreten bir inanç sisteminin masumları katletmesi mümkün olur mu?
Ey Rabbimiz! İnsanlığı ve İslâm âlemini terör musîbetinden muhâfaza eyle. Âmîn.