"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suriye’yi unuttuk mu?

Faruk ÇAKIR
27 Aralık 2017, Çarşamba
Suriye, iyi ilişkiler içinde olduğumuz bir komşu ülkeydi. Hatta Türkiye ile Suriye ‘ortak bakanlar kurulu toplantısı’ dahi yapmıştı.

Unutulmuş olabilir, ama o tarihlerde şu haberler yayınlanmıştı: “Türkiye-Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Kurulu toplantısının kapanış oturumunun ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. (Dönemin Dışişleri Bakanı) Davutoğlu, bugünün Türkiye ve Suriye tarihinde önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ‘Gerek Türkiye, gerekse Suriye tarafında son derece hissi anlar yaşadık. İki halkın birbirini bu kadar özlediği hepimizce malûmdu, ama bu kadar özlemle birbirlerini beklediklerini ve kucaklaşma arzusu içinde olduklarını bir kez daha müşahede ettik. Son derece hissi ve asırların getirdiği o kültürel harmanı yansıtan bir buluşma oldu.’” (AA, 14.10.2009)

Türkiye ile komşumuz Suriye’nin ortak bakanlar kurulu toplantısı yapılacak şekilde dost olması elbette alkışlanacak bir durumdu. Fakat bu durum uzun sürmedi ve maalesef iki komşu ülke birbirinden iyice uzaklaştı.

Gündem çok hızlı değiştiği için Suriye’de yaşananları unutmuş gibi görünüyoruz. İç savaş sona erse bile Suriye’nin yakın bir zamanda sıkıntıları geride bırakması kolay değil. Bazı şehirler baştan sona yıkılmış durumda. Geçenlerde bu yıkımın tamiri için 250 milyar dolar ile 1 trilyon dolar arasında para harcanması gerektiği belirtilmişti. Daha önceki hadiselerde olduğu gibi dünyanın ‘jandarma’ları Suriye’yi yıktı, şimdi de parasını alıp yeniden inşa edecekler. Bu arada Türkiye’nin bu inşa faaliyetlerinden uzak tutulacağı da söyleniyor.

Neyse ki Suriye’yi unutmayanlar da var. Uluslar arası tıbbî insanî yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), yayınladığı iki raporla Güney Suriye’ye yönelik insanî yardımın önemli ölçüde arttırılması gerektiğine dikkat çekmiş. Raporlar, MSF ekipleri tarafından Temmuz 2016 ve Mayıs 2017’de, yaklaşık 200 bin kişinin yaşadığı Doğu Dera bölgesindeki şehir ve kasabalarda yürütülen kapsamlı iki halk sağlığı araştırmasına dayanıyor. 

Kapsamlı verilere dayanan raporda şöyle denilmiş: Son yıllarda Doğu Dera nüfusunun neredeyse yarısının şiddet olayları sebebiyle yerinden edildiği, bölgede özellikle anne-çocuk sağlığına yönelik hizmetler bakımından tehlikeli bir açık olduğu, riskli bir durum olan evde doğum oranlarının ürkütücü rakamlara ulaştığı, 5 yaş altı çocuklarda önlenebilir hastalıklara karşı aşıları eksik olanların oranının yüzde 60’ı bulduğu görülüyor. Suriyelilere ulaştırılabilen insanî yardım hacmi yeterli değil; insanî yardım kuruluşları ise gerektiği gibi ihtiyaç sahiplerine ulaşamıyor.

Bütün dünya “Suriye bu hale nasıl düştü?” sorusuyla beraber “Bu halden nasıl çıkar?”ın cevabını da aramak ve bulmak durumundadır. Milyonlarca insanın komşu ülkelere gitmek durumunda kaldığı, bir o kadar insanın da maddî ve manevî sıkıntılarla karşı karşıya kaldığı bir komşu ülkemiz varken biz rahat edebilir miyiz?

Suriye meselesi bütün dünyanın meselesidir, ama komşu olmamız hasebiyle daha fazla bizim meselemizdir. İnşallah bu sıkıntılı dönemler sona erer ve yeniden iki ülkenin bakanları, başbakanları faydalı toplantılar yapabilir hale gelir...

Okunma Sayısı: 1403
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı