Onbir ayın sultanı oruç ayını hayırlısı ile uğurladık ve (bugüne ulaşanlarla) Ramazan Bayramını idrak ediyoruz.
Geçen yıllara nisbetle Ramazan ayında yeni bir ‘savaş’ başlamadıysa da, devam eden iç savaşlar en başta İslâm ülkelerini yakmaya devam etti. Irak, Afganistan, Suriye ve Afrika’daki bazı ülkeler bu yangından en fazla etkilenen ülkeler oldu.
Ramazan ayının son günlerinde İran ile BM Güvenlik Konseyi’nin beş üyesi [ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere] ve Almanya’nın yürüttüğü müzakereler anlaşma imzalanmasıyla neticelendi. Uzmanların da ifadesiyle bu imza, en başta Ortadoğu, dolayısı ile İslâm dünyası ve neticede dünya siyaseti bakımından önemli neticeler doğurmaya aday.
İran ile ‘en zengin ülke’ler arasında anlaşma sağlanabildiğine göre, Suriye konusunda da bir anlaşmanın olması mümkündür. Bu iç savaş, bu kavga ve kargaşa sonsuza kadar devam edemeyeceğine göre ‘barış’ın bir an önce tesis edilmesi gerekir. Suriye’nin gerçek dostları, savaşın devamını değil, bir an önce barışı temin için çalışmalıdır.
Suriye’deki savaşın etkilediği ülkelerin başında Türkiye geliyor. Hem ihracatımız düştü, hem de 2 milyonu aşan Suriyeli muhacir olarak ülkemize geldi. Elbette hoş geldiler, safalar getirdiler; ancak büyük sıkıntılar çektikleri de muhakkak. Mülteci kampı ve misafirhanelerde kalanların haricinde, sayıları tam olarak bilinmeyen, sokakta, parkta ikamet etmeye çalışan Suriyeliler var. Yaz aylarındayız ve bu sebeple muhacir kardeşlerimiz bir şekilde sokaklarda, parklarda sabahlayabiliyor. Havalar soğuyunca ne olacak? Mağdur olanların sayısı fazla olduğu için, bir kişinin el uzatması da yaraya merhem olmaz.
Bizim için bugün bayram ve haklı olarak sevinçliyiz. Aynı sevinç, aynı mutluluk Suriyeli komşularımızın da hakkı değil mi? Onlar bir bayramı daha buruk geçiriyorlar. Hiç vakit kaybetmeden bu yara sarılmalı, Suriye de barış ve huzura kavuşmalı.
Sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin pek çok ilinde mağdur Suriyeli kardeşlerimiz var. Nitekim, Mardin’de 46 sivil toplum kuruluşu bir araya gelerek “Mardin-Suriye Yardımlaşma Platformu” oluşturmuş ve muhacirlere yardım ederek onları sevindirmiş.
Muhacirlere el uzatılması elbette çok önemli bir adım. Ancak bu yardımlar umumî problemi çözmüş olmuyor. Türkiye’yi idare edenler mümkün olan her türlü diplomatik yolu kullanıp, Suriye’de barışı temin etmeye çalışmalıdır.
Ümidimiz, duâmız ve temennimiz; önümüzdeki kış aylarından önce bu ‘iç savaş’ın sona ermesi ve Suriyeliler başta olmak üzere bütün İslâm âleminin mutlu ve huzurlu bayramlara kavuşmasıdır.
Gerçek anlamda bayram her ‘insan’ın hakkı...