Suriye hadisesi tamamen farklı bir duruma geldi. Komşumuzda kısa sürede iktidar değişikliği bekleyenler için gelinen nokta hayal kırıldığı olarak adlandırılabilir.
Başka yerlerde olduğu gibi Suriye’de de olan maalesef masum insanlara oldu. 5 yıldan fazla devam eden kargaşa ve savaşta 500 bine yaklaşan ölüm sayısından bahsediliyor. Bunun yanında 5 milyon kişi de mülteci olmuş durumda.
Bu feci tablo karşısında dünya ülkelerinin iyi bir imtihan vermediğini her halde ifade etmeye gerek yok. Yıllardan beri devam eden savaş sona erdirilemediği gibi mültecilerin ve göçmenlerin maddî ihtiyaçları dahi tam olarak karşılanamadı. Üstüne üstlük bu mağduriyetler kimilerince pazarlık konusu dahi yapıldı.
Dünya ülkeleri bu konuda iyi bir imtihan veremediği gibi Türkiye’yi idare edenler de yanlışlar yaptı. Nasıl olduğu tam anlaşılamayan bir şekilde ‘ortak bakanlar kurulu toplantısı’ yapabilen iki ülke bir anda kanlı bıçaklı oldu. Elbette Türkiye’nin Suriye’den göç edenlere, mültecilere ve mağdurlara kucak açan tavrı takdir gördü ve dünyaya örnek oldu. Maddî imkânlar seferber edildi ve 3 milyona yakın, belki daha fazla Suriyeli mülteci misafir edildi. Mültecilere kucak açmak notasında iyi bir imtihan verilirken, dış politika ve siyaset noktasında aynı başarı gösterilemedi. Komşumuz Suriye’deki kavga, kargaşa ve savaşın başladığı ilk günlerde “Etmeyin, yapmayın. Şu yanlıştır, bu yanlıştır” diye dile getirilen itirazlar hiç dikkate alınmadı. “En iyisini biz biliriz. 3 ayda bu iş tamam” anlayışıyla hareket edildi ve gele gele bugünkü tablo ile karşılaştık.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da Suriye politikasının ‘baştan beri’ yanış olduğunu ifade etmiş. Hürriyet Ankara Bürosu’nu ziyaret eden Kurtulmuş şöyle demiş: “Baştan beri Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğuna inananlardanım. Tabiî ki Esad rejiminin, zalimlerin yanında yer alacak değiliz. Şimdi bunları tamir ediyoruz, düzeltiyoruz. Suriye’de Ruslarla gidilecek olan görüşmelerde Halep üzerinden iyi bir Halep barışı ve Halep barışı üzerinden de iyi bir Suriye barışı tahkim edilmesi lazım.” (Hürriyet, 5 Ocak 2017)
Suriye politikasının yanlış olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’un “baştan beri” vurgusu çok önemlidir. Her halde bu vurgu, 1980’lere kadar inmez. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’un bu beyanı, gözü kapalı bazı taraftarları rahatsız etmiş görünüyor. Sosyal medya hesaplarında itiraz sesleri yükseltenler, “daha net ifadeler” sarf etmesini istemiş.
Çok söz söylenebilir, ama ihtiyaç var mı? İnsanoğlu hata yapar, ama hatada ısrar edilmemeli. Bu beyanlar ‘yanlışın, hatanın itirafı’ olarak görülmeli ve bir an önce isabetli politikalara geçiş yapılmalı. Hatalardan ders almak önemlidir ve böyle olmasını temenni ediyoruz. Aynı zamanda “Şurada hata yapılıyor” diyenleri dinlemeden itiraz edilmesinin Türkiye’ye ağır faturalar ödettiğini de hatırlamak lâzım.
Elbette yapılan hatalar Suriye politikalarıyla sınırlı değil. Pek çok konuda benzer hatalar yapıldı. Sükûnetle yeniden düşünüp, itiraz edilen noktaların yeniden ele alınmasında fayda var. Aksi halde yeni itirafları duymaya devam ederiz.
Meseleler sakince ve konuşarak halledilir. Hamasetle olmaz ve olmuyor, vesselâm.