Zalimlerin ilanihaye kazanması ve galip gelmesi fıtrat kanunlarına aykırı olduğuna göre; hak, hukuk ve adalet tanımayan İsrail’in “son kaybeden” olacağını söylemek her halde kehanet olarak görülemez.
Zulüm ve haksızlıkta sınır tanımayan İsrail’in “son kaybeden” olacağını gösteren alametler çoğalmaya başladı diyebiliriz.
Zalim İsrail’in ‘son kaybeden’ olacağını akla getiren bazı haberler şöyle:
Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu toplantıları nedeniyle New York’ta bulunan Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, BM Genel Kurulunda konuşma yaptı. Konuşmasında İsrail’in Gazze’ye saldırılarını da ele alan Wong, İsrail’in, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Gazze’ye temel hizmetler ve insanî yardımın sağlanmasının mümkün kılınması da dahil olmak üzere tedbir kararlarına uyması çağrısında bulundu. BM’nin Filistin’i Yahudi ve Arap olmak üzere iki devlete bölmeye ilişkin 181 sayılı kararını hatırlatan Wong, “77 yıl geçti ancak hala Filistin devleti yok. Dünya daha fazla bekleyemez. Tüm ülkeler çatışma döngüsünü kırmak için katkıda bulunmalı. İki devletli bir çözüm, sonu gelmeyen şiddet döngüsünü kırmanın tek umududur” diye konuştu. (AA, 28 Eylül 2024)
İsrail’in ‘son kaybeden’ olacağını akla getiren bir başka haber de Yunanistan’dan duyuldu: Yunanistan Yeni Sol Partisi Meclis Grubu Başkanı Aleksis Haritsis, Lübnan’a yönelik saldırılarının ardından İsrail’e acilen silah ambargosu, ekonomik ve diplomatik yaptırımların uygulanması gerektiğini belirtti. Haritsis, sosyal medyada yayımladığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Lübnan’da ikinci cephe açmakla kalmayıp İran ile de açık savaş başlatmayı amaçladığını, bunun bölgede daha geniş çatışmaya yol açacağını bildirdi.
Bir başka güzel haber de Endonezya kaynaklı: Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi, New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’nda konuştu. Marsudi, “Gazze’de 41 binden fazla insan öldürüldü. Batı Şeria ve Lübnan’da durum giderek kötüleşiyor. Bu yeterli değil mi? Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrail’in zulmünü durdurmak için ancak tüm Filistinliler yerlerinden edildiğinde, 100 bin Filistinli öldürüldüğünde ya da asıl silahlı çatışma patlak verdiğinde mi harekete geçecek?” ifadelerini kullandı. Bunun oldukça geç olacağını vurgulayan Marsudi ayrıca, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasını eleştirdi. Marsudi, Netanyahu’nun İsrail’in “barış istediği” ifadelerini hatırlatarak “Gerçekten mi? Dün o buradayken İsrail Beyrut’a eşi benzeri görüşmemiş bir hava saldırısı düzenledi, bu açıklamaya nasıl inanacağız?” dedi.
Bir haber de Cenevre’den: İsrail’in Gazze’de yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü saldırılar, Türk sivil toplum kuruluşu Human Movie Team öncülüğünde düzenlenen eylemde, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi önünde protesto edildi. Eylemciler, Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca ve Arapça basın bildirisi okudu.
Bu haberler, “çok daha güzel haberler”in ön habercisi olarak görülemez mi? Zalim İsrail’in “son kaybeden” olması için fiili ve kavli duaya devam etmek lazım vesselam.