"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Sömürgeci medya’ya itiraz

Faruk ÇAKIR
17 Nisan 2016, Pazar
Küba’nın güneyinde yer alan ve 3 milyona yakın bir nüfusa sahip ada ülkesi Jamaikalı şair Mutabaruka, İstanbul’da düzenlenen “Uluslararası Üsküdar Şiir Festivali”ne katılmış ve dikkat çekici açıklamalar yapmış.

Jamaikalı şair Mutabaruka’nın ‘medya’ konusundaki tesbitleri de önemli. Şair Mutabaruka, ‘yalan haberlere yer veren medya’yı dinleyenlerin ‘korkudan evinden dışarı çıkamayacağı’nı ifade etmiş.

Ülkesiyle ilgili bilgileri de paylaşan Mutabaruka, Jamaika’nın “İngiliz sömürgesi” olduğunu hatırlatarak, kendilerine sadece Batı kaynaklarının sunulduğunu, Türkiyeli şair ve yazarlar hakkında bilgi sahibi olmamaktan üzüntü duyduğunu dile getirmiş. (AA, 16 Nisan 2016)

Mutabaruka’nın “küreselleşme” tesbiti de dikkate alınmalı: “Küreselleşme diye dünyaya sunulan şeyin gerçek adını söyleyecek olursak, esas hikâye Amerikalılaşma. Ülkemde halkıma sunulan haberler, Amerika medyasının sunduğu haberler. Her haberi Amerika’nın ön yargısı ve filtresi ile izliyoruz ve inanırsak ‘Ah, zavallı Amerika!’ diyoruz. Küreselleşme adıyla başka toplumların kendilerini yönetme özgürlüğünü elinden alıp, sözde özgürlük ya da serbest piyasa ekonomisi adı altında üstümüzde baskı kuruyorlar.”

Dünyada ‘iyi’ ve ‘kötü’yü temsil eden, birbirinden farklı “İki Avrupa” olduğu gibi birbirinden ayrı “İki Amerika” olduğunu da söyleyebiliriz. Dolayısıyla burada eleştirilenin, ‘kötüleri ve kötülükleri teşvik eden Amerika medyası’ olarak anlamak isabetli olur. Gerçi medya söz konusu olduğunda ‘iyi’lere rastlamak pek kolay değil, ama yine de toptan itham isabetli olmayabilir.

Jamaikalı şair Mutabaruka’nın medya konusundaki değerlendirmeleri, aslında ortak bir kanaatin ifade edilmiş şekli gibidir. “Ülkemde halkıma sunulan haberler, Amerika medyasının sunduğu haberler. Her haberi Amerika’nın ön yargısı ve filtresi ile izliyoruz” tesbiti sadece Jamaika için mi geçerlidir? Türkiye için de aynı tesbit yapılsa itiraz edilebilir mi? Belli başlı haberler “uluslar arası ifsat şebekeleri”nin kontrolünden sonra okuyucuya ulaşmıyor mu? 

Elbette bu konuda sadece Amerika’nın ya da başka ülkelerin haber ajanslarını kınamak ve suçlamak kolaylığına sığınamayız. İslâm dünyasında yeteri kadar haber üretebiliyor muyuz? Bu haberleri dünyanın ilgisine ve bilgisine sunabiliyor muyuz? Yıllardan beri gündemde olan ve ‘kuruldu, kurulacak’ denilen ‘İslâm dünyasından haberler ajansı’ daha ne zamana kadar beklenecek?

Hemen hatırlatmak icap eder ki, mesele ‘haber ajansı’ kurmakla çözülecek bir dert de değildir. Önemli olan haberleri dikkatli bir süzgeçten geçirebilmekle başlar. Gazetelerin çoğunluğunda ‘dış haberler’ denildiğinde ‘Amerika haberleri’nin yer alması ciddî bir hata ve yanlış değil mi? 50’den fazla ‘İslâm ülkesi’ var ve dünyanın hemen her ülkesinde ‘din kardeşlerimiz/Müslümanlar’ yaşamakta. Niçin bu insanların dertleri ‘dış haberler’ sayfasında gerektiği kadar yer almasın? Amerika ya da Avrupalı yöneticilerin her beyanı haber konusu olurken, 1 milyarı aşan ‘İslâm dünyası’ndan ‘tek satır’ haber olmaması bizim hatamız değil mi?

Jamaikalı şairden gelen bu haklı ikaz, inşallah ‘İslâm dünyası’nın uyanışına vesile olur.

Okunma Sayısı: 2197
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı