Terör sadece ülkemizin değil bütün dünyanın başında olan büyük bir belâ ve musîbettir.
Dolayısıyla bu belâyı defetmek de bütün dünyanın meselesidir. Eğer dünya ülkeleri bu noktada ittifak edebilirse terörün adım atması mümkün olmaz. Zaten terörün can almaya devam edebilmesi, bazı ülkelerin ya da ifsat şebekelerinin “Benim terörün ya da teröristim iyidir” anlayışı değil mi?
Teröre toplu ve birlikte karşı çıkmak da çok önemlidir. Haberlere bakılırsa İspanya bunu başarmış görünüyor. İspanya’da 17 Ağustos’ta 5 kişinin ölümüne sebep olan terör saldırısına tepki için binlerce kişi meydana çıkmış ve “Korkmuyorum” demiş. Terör saldırısına tepki için Barselona’nın Gracia Caddesi’nde toplanan binlerce kişi, Katalanca “No tinc por” (Korkmuyorum) yazılı pankartın arkasında yürümüş. Ve bu yürüyüşte Müslüman dernekleri en önde yer almış.
70 bin gülün dağıtıldığı yürüyüşte, “Korkmuyorum”, “En iyi cevap barış”, “İslamofobiye hayır”, “İslâm barıştır” yazılı dövizler taşınırken Müslümanlar da “Müslümanım terörist değil”, “İslâm barış dinidir” yazılı dövizler taşımış ve teröre karşı tepkilerini en üst seviyede dile getirmiş.
Dünyanın her yerindeki teröre karşı örnek olabilecek bu gösteriye İspanya Kralı 6. Felipe, Başbakan Mariano Rajoy, Meclis ve Senato başkanları, bakanlar, Katalonya özerk yönetimi hükümeti üyeleri ve İspanya’daki diğer özerk yönetimlerin başkanları, bütün siyasî partilerin liderleri, eski İspanya Başbakanları, bazı Belediye Başkanları, diplomatlar ve sanatçılar da hazır bulunmuş.
Bu bilgilere bakılırsa bütün İspanya’nın bir olup teröre hayır dediği, tepkisini dile getirdiğini söylemek mümkün. Keşke her ülkede bu birlik, beraberlik ve ortak tepki ortaya konulabilse. Öyle ya bütün siyasî partilerin, eski ve yeni liderlerin katıldığı bir yürüyüşün netice almaması mümkün mü? Böyle bir zeminde teröristler kök salabilir mi?
Müslümanları hedef tahtasına koymak isteyen bu ve benzeri terör saldırılarına karşı İspanya yöneticilerinin Müslümanlarla yan yaya yürümüş olması “İslâmdan korku”yu bertaraf edebilir. Nitekim Barselona’da Kral 6. Felipe, İspanya tarihinde halkla birlikte gösteriye katılan ilk Kral olmuş ve yürüyüşünü, Başbakan Rajoy ve Barselona’da yaşayan Müslüman bir kadınla birlikte yapmış. (AA, 26 Ağustos 2017)
Elbette Müslümanları savunan ve koruyan bu yürüyüşe itiraz edenler de çıkmış, ama azınlıkta kalan bu insanların havayı değiştirme imkânları olmamış.
Katalonya Meydanı’nda son bulan gösterinin manifestosunu ise İbn Battuta Vakfı’nın sözcüsü olan veri alalisti Miriam Hatibi (@miriamhatibi) ve Rosa Maria Sarda (aktrist) okumuş. Bu manifesto hakikaten dikkat çekici ve “Avrupa ikidir” tesbitine uygun bir açıklama. Dünyanın neresinde olursa olsun bütün terör saldırılarının kınandığı manifestoda “Korkmuyoruz, çünkü biliyoruz ki sevgi nefretin önüne geçecektir.
(...) Bizi bölmeyi başaramayacaklar çünkü yalnız değiliz. Barselona’da, Berlin’de, Bağdat’ta, Kabil’de ya da dünyanın neresinde olursa olsun birlikte yaşamayı savunan ve şiddete karşı çıkan milyonlarız” ifadeleri kullanılmış.
Evet, meselenin özü burada: “Dünyanın neresinde olursa olsun birlikte yaşamayı savunan ve şiddete karşı çıkan milyonlar” vardır ve bu milyonlar her türlü fenalığa karşı sesini yükseltmek durumundadır. Yani teröre ve her türlü fenalığa karşı dünyadaki “iyi”lerle işbirliği şart.