"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Senoz’dan Cerattepe’ye

Faruk ÇAKIR
08 Mart 2016, Salı
En çevreci olması gereken ülkemizin, çevre konusunda geçer not almadığını söylesek her halde itiraz eden olmaz.

Şehirlerimizin durumu bir yana, artık köylerimiz bile çevre konusunda sınıfta kalıyor. ‘Medeniyet’ köylerimize ulaştıkça, ‘çevre’ kirlendi, etrafta çöp dağları meydana gelmeye başladı.

Dünyanın en güzel şehirlerinden olan İstanbul, acaba çevre noktasında geçer not alabilir mi? Bu kadar yüksek bina, yoğun trafik, nüfusa nisbetle park ve bahçelerin yetersizliği ciddî bir problem değil mi? Cadde ve sokak kenarlarına hatırı sayılır sayıda ağaç dikildi, ama bunları bile koruyamıyoruz. Yapılan her inşaat esnasında bazı ağaçlar, fidanlar feda ediliyor. Çevre dostu olanlar müstesna, müteahhitlerimizin bir kısmı inşaat demirlerini adeta ağaçların üstüne atıyor ve onların kırılmasına, yaralanmasına sebep oluyor. Belediyelerimiz de kaldırım düzenlemesi yaparken ağaçların ‘boğazı’nı betonlarla adeta sıkıyor ve onların ölmesine sebep oluyor. Bizim sokaklarda gördüğümüz bu manzaraları, idarecilerimiz görmüyor mu? Muhtemelen görmüyorlar, çünkü onlar ‘özel ev’lerinden ‘özel araç’larla ‘özel güvenlik’ eşliğinde seyahat ediyor. Halkın içine giren, sokaklarda gezen, hataları yerinde gören kaç tane ‘başkan’ımız var?

Türkiye epey bir süreden beri Artvin’deki Cerattepe konusunu tartışıyor. Ayrıntılar bir yana bırakılacak olursa, Cerattepe’de maden var ve bu madenin çıkarılmasına karar verilmiş. Tabiî ki ‘iş’i alan şirket, işe ağaç keserek başlamış. İtirazlar üzerine mesele Başbakan’a kadar gitti ve mahkeme kararının beklenmesine karar verildi. Hadisenin bir yönü böyle.

Asıl önemli olan, bu ve benzer hadiselerde idarecilerin verdiği sözde durmamasıdır. Devlet idarecilerini dinlediğinizde çevreye zarar verilmeyeceği vaadini duyarsınız. Onlara göre bu işler çevreye zarar vermeyecek şekilde planlanmıştır. Çalışmalar esnasında ağaç kesilmeyecek, eskaza kesilirse on katı sayıda yeni fidan, ağaç dikilecektir. Devletin resmî haber ajansı, Cerattepe’de yapılacak çalışmalar için bir ‘tablo’ hazırlamış. Buna göre, çalışma sahasındaki yüzey toprak (heyelan olmasın diye) 5 metre sıyrılacak ve depolanacak. Maden işlenip de iş bitince ‘depoda bekleyen’ bu toprak yeniden sahaya serilecek ve bölgede ağaçlandırma bu saha üzerinde yapılacakmış! (18 Şubat 2016, http://aa.com.tr/tr/info/infografik/517)

Başka vaadleri bir yana bırakalım, şu ‘toprak depolama işi’nin olabileceğine ihtimal verebilir misiniz? 

Benzer tartışmalar Rize, Çayeli, Senoz Vadisi’nde de yaşanmıştı. Hatırlanacağı üzere Senoz Vadisinde de 16 adet ‘değirmen tipi HES’ yapılmak istenmiştir. Bir kısmı yapıldı, faaliyete de geçti. O zaman da “Çevreye zarar verilmeyecek. Ağaç kesilmeyecek, topraklar derelere dökülmeyecek” gibi onlarca ‘güzel’ söz verilmişti. Yaşayanlar gördü ki bu sözler kâğıt üstünde kaldı. Sayısını bilmediğimiz kadar ağaç kesildi, ormanlar kırıldı. Topraklar ırmaklara, derelere döküldü. Ve bu plansızlığın ağır faturasını Senoz Vadisinde yaşayan herkes hissetti. Kasım 2015’de meydana gelen toprak kayması ve sel felâketinin yaraları hâlen sarılabilmiş değil. Hani verilen sözler?...

Senoz Vadisi’nde ve başka vadilerde verdiği sözleri tutmayan, milleti dinlemeyen, ‘dediğim dedik’ davranan idareciler Artvin Cerattepe için verdikleri sözleri tutar mı? 

Benim cevabım: Hayır.

Okunma Sayısı: 1502
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı