En başta ifade etmek isteriz ki, yine ‘yapılan bir iş’e itiraz edeceğiz. Çünkü bir işin ucunda ‘israf’ var ise, ona itiraz edilir, etmeliyiz ve ediyoruz.
Önce, kanaatimize göre içinde israf olan ‘iş’le ilgili habere bakalım: “Osmanlı döneminin en önemli mimarî yapılarından birisi olan ve Mimar Sinan’ın ‘Ustalık Eserim’ dediği ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunması dolayısıyla her yıl yüzbinlerce turistin akınına uğrayan caminin dış aydınlatması için valilik çalışma başlattı. 1 milyon 534 bin TL’ye mal olacak çalışmada 2 bin 656 adet armatür kullanılacak. 29 Ekim 2015 tarihinde tamamlanması hedeflenen çalışma sonucunda Selimiye Camii komşu ülke Bulgaristan ve Yunanistan’dan da görülebilecek. Yetersiz aydınlatma nedeniyle geceleri uzak mesafeden görülemeyen cami yeni aydınlatmayla birlikte 100 kilometreden fark edilebilecek.” (Zaman, 22 Temmuz 2015)
Elbette haberin ayrıntıları da var, ama aktarmaya gerek var mı? Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ dediği, Edirne’deki Selimiye Camii’ne elbette her türlü ihtimam gösterilmeli, ama bunun yolu sadece ışıklandırma için 1 milyon 534 bin TL ayırmak mıdır? Bir buçuk milyon (eski para ile bir buçuk trilyon) ne demektir? Bu para ile neler yapılır? Hem bu para, caminin ayakta kalması ve tamiri için gerekli olsa mesele değil, daha fazla harcansın. Ama sadece gösteriş ve “100 km öteden, Yunanistan ve Bulgaristan’dan görünsün” diye böyle bir iş, böyle bir yatırım, böyle bir israf yapılabilir mi?
Kimse kusura bakmasın, ama bu haberi okuduğumda sevinmedim, sevinemedim. Arzu ederdim ki, başkasına itiraz sırası gelmeden yapılmak istenen bu işe Diyanet İşleri Başkanlığı itiraz etsin! “Vay, cami için yapılan ışıklandırmaya, yatırıma, ‘iş’e nasıl itiraz edersin?” diyenler olabilir. En başta da ifade etmeye çalıştığımız üzere, nerede olursa olsun ‘israf’a itiraz ederiz ve etmeliyiz. Selimiye Camii ışıklandırılacak ve Yunanistan ve Bulgaristan’dan, 100 km öteden görülecek diye kime ne fayda? Bir Allah’ın kulunun imanı mı takviye olmuş olacak? Neticede bu bir israf değil mi? Hem, 1.5 milyon lira harcanıp cami ışıklandırıldıktan sonra, her gün ve her yıl harcanacak elektrik harcaması ne kadar olacak? Cami dahi olsa ‘uzaktan iyi görünsün’ diye israfa kapı açılmamalıdır.
Türkiye’yi idare edenlerin bu kadar parası varsa ve harcamak için uygun yerler arıyorlarsa, muhtaç öğrencilere burs versinler. Yok, illa da cami ve mescit yapılmak isteniyorsa, bu paralar gerçekten ihtiyaç duyulan yerlere gönderilsin. Bu iş için ayrılması düşünülen para ile, yüzlerce öğrencinin bir yıllık burs ihtiyacı karşılanır ve çok daha isabetli olur.
“Devlette bunca israf varken, bu israf mı dikkatinizi çekti?” diyenler de olabilir. Bir miktar haklılık payları olsa da, gördüğümüz ve bildiğimiz her türlü israfa imkânlarımız ölçüsünde itiraz ettiğimiz de bilinsin. Hem, başkalarının israfı cami için israf etmeye fetva verdirir mi?
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, “Selimiye Camii için yapılacak olan [1.5 milyon liralık] bu iş israf değildir” diye fetva verecek olursa, ‘fetva’yı dinler, itirazımızı gözden geçiririz! Yunanistan ve Bulgaristan’dan da görülsün diye ‘israf’ yapılır mı? Müdakkik, ehil hocalarımız cevap versin.