Adana Aladağ’da bir özel öğrenci yurdunda Salı akşamı meydana gelen ve faciayla sonuçlanan yangın sebebiyle yüreklerimiz dağlandı, hüzne boğulduk.
Bu vesile ile yangında vefat eden ve inşallah Cennet’e uçtuklarına inandığımız talebelere rahmet dilerken ailelerine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Elektrik tesisatından çıktığı belirtilen yangında 11 talebe ve bir yurt çalışanı yanarak vefat etti. Yaralılar da var ve onlar da tedavi görüyor. Büyük bir acı. Allah, yakınlarına dayanma gücü versin.
Bu ve benzeri facialar dünyanın her yerinde yaşanabilir. İdarecilere düşen, böyle facialar yaşanmasın diye gerekli olan tedbirleri almaktır. Muhtemeldir ki tedbir alınsa da böyle kazalar, facialar meydana gelebilir. Fakat bizim vazifemiz mümkün olan her tedbiri almaktır. Anlatılanlara bakılırsa bu hadisede bazı ihmaller yaşanmış. Bundan sonra benze faciaların yaşanmaması için yarını beklemeden bugün tedbir almak durumundayız.
Peki, bu facia bizi uyandırmaya yetecek mi? Uyandırmasını arzu ederiz ama pek de ihtimal vermiyoruz. Çünkü daha önce de benzer facialar yaşandı ve idarecilerimiz “Bundan sonra her türlü tedbiri alacağız. Yanlış yapanlara fırsat vermeyeceğiz” mealinde sözler sarf etti. Mesela, 2008 yılında Konya’nın Taşkent İlçesinde bir kurs binasında gaz sıkışması neticesi patlama meydana gelmiş ve 17 talebe ve öğretici vefat etmişti. O faciadan gerekli dersler çıkarıldı mı?
Meseleye ‘filan cemaat, filan kuruluş’ gibi yaklaşmak doğru değil. Kim olursa olsun yanlış yapanlara imkân ve fırsat verilmemelidir. Toptancı bir anlayışla herkesi itham etmek de yanlıştır. Suç şahsidir ve yanlış yapanlar cezasını çekmelidir.
Bazen okul kapılarının talebeler üzerine düştüğünü ve ölümlerine sebep olduğunu okuyoruz. Bir okul kapısı düştüğünde uyansak ve bütün okul kapılarını kontrol etsek olmaz mı? Meydana gelen bir yangın sonrası ortaya çıkan ihmalleri ortadan kaldırmak için çok ciddi bir kontrol sistemi kursak isabetli olmaz mıyız? Binalarımızda gördüğümüz yangın merdivenlerinin kaçta kaçı gerçekten işe yarıyor? Bırakalım şahısların elindeki binaları, devletin kullandığı her bina yönetmeliklere uygun mudur?
Yakın zamana kadar asansörler konusunda ciddi sıkıntılar çekiliyordu. Konu gündeme geldi ve belli bir geçiş süresi tanınarak bütün asansörlerin yönetmeliğe uygunluğu denetlendi. Problem büyük ölçüde halledildi. Demek ki istenirse yapılıyor. O halde bu facia bize ders olsun ve bütün okul binaları, yurt binaları ve benzeri yapılar baştan sonra elden geçirilsin, kontrol edilsin. Elbette dostlar alışverişte görsün şeklinde değil. “Benim oğlum burada çalışabilir mi? Burada okuyabilir mi? Burada yatabilir mi?” hassasiyetiyle hadiseye yaklaşılsın.
Bütün bu tedbirler alındığı halde yine de yangınların, faciaların, kazaların olması mümkündür. Mümkündür, ama hiç değilse “Biz tedbirimizi almıştık. Takdir Allah’tan” deriz. Tedbirlerimizi almadan tembelliğe ve ihmale sığınırsak yanış yapmış oluruz.
Hem ibret alalım hem de mümkün olan her türlü tedbiri alalım. Yarını beklemeden, bu saat itibarıyla!