"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ölçü kaçınca ilaç da zehir olur

Faruk ÇAKIR
21 Eylül 2016, Çarşamba
Sosyal hayatta ölçüyü muhafaza edebilmek başlı başına bir mesele.

Hele günümüzde ölçüsüzlükten yana şikâyetçi olmayana rastlamak mümkün mü? Ölçülü olmak adaletin de gereği olduğu halde ölçüsüzlük bir moda gibi yayılma istidadı gösteriyor.

19 Eylül 2016 Pazartesi günü itibarıyla 19 milyon öğrencinin ders başı yaptığı açıklandı. İlk günkü ‘tören’lerde 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili konular anlatılmış. Hatta ilk, orta ve lise öğrencilerine farklı muhtevalı broşürler, kitapçıklar dağıtılmış. Yine sosyal medyada yazılanlardan öğrendiğimize göre bazı okullarda broşürler dağıtılmamış. 

Lise öğrencilerine dağıtılan broşürü görme imkânı bulduk. Milli Eğitim Bakanlığı imzalı broşürde bir profesörün imzası var. Hazırlanan broşür genel bir bakışla değerlendirilecek olursa gazete haberi gibi hazırlandığı söylenebilir. Gazete okuyan ya da televizyon dinleyen öğrenciler için o broşürde yeni bir bilgi yok. Fakat siyasi muhtevası yüksek olan bir kitapçığın okullarda dağıtılması isabetli midir?

Broşürde anlatılan ‘tarih’ bilgisi de 80 yıldır anlatılandan farklı değil. Düşünün ki 1950 öncesi dönem anlatılırken “ordu siyasete karışmadı” denilmiş. Broşürdeki bütün bilgilerin doğru olduğu kabul edilse bile bu ‘bilgi’ doğru mudur? İlk gün, ilk adımda bu bilgiyi öğrencilere sunmak nasıl izah edilecek?

Bunca yıldan beri eğitim sistemindeki tarih anlayışına itiraz edenler bu bilgiyi doğru mu kabul edecek? Yapmayın, etmeyin, öğrencileri yanıltmayın!

Şu nokta da önemli: 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ne kadar kınansa yeridir. Çirkin ötesi, karanlık bir girişim olduğu noktasında ittifak var. Fakat dikkat edilsin; netice itibarıyla Allah’a şükür ki başarılı olamamış bir girişimdir. Adına isterseniz işgal girişimi denilsin, fark etmez. Çirkin ötesi çirkin bir adım, teşebbüs, girişim. Yapanlar kanun önünde mümkün olan en ağır cezaya çarptırılsın ve çarptırılmalıdır. 

Yalnız, ancak, ama; bunu vesile edip okullara siyaset sokulacak olursa çok daha yanlış olur. Dikkat edilmesi gereken nokta burasıdır. Ayrıca her konuda dengeli olmakta fayda var. “Hangi şeyi vasfetsen, olduğu gibi vasfet” (Sözler, Lemaat, s. 1166) ve “Bir derman, haddinden geçse, dert getirir” (Mektubat, Hakikat Çekirdekleri, s. 804) tespitlerini dikkatle almak icap eder. Ölçü kaçırılırsa faydalı olan ‘ilaç’ zarar vermeye başlayabilir.

Muhtemelen birileri, “Broşürdeki bir cümleden hareketle itiraz etmek isabetli değildir” diyebilir. Ancak şunu unutmamak lazım: Bazı cümleler vardır ki bütün bir çalışmayı özetler. Tarihi gerçeklerle örtüşmeyen bir bilginin eğitim yılının ilk gününde öğrencilere sunulması doğru olmaz. Şimdiye kadar seçim meydanları, televizyon ekranları ve her yerde “Yalan söyleyen tarih utansın” diyenler bu tespite itiraz etmeli değil midir?

Eğitim, bir yönüyle de insan kazanma sanatıdır. Siyasi anlayışlar okullara, sınıflara sokmaya çalışılırsa insanlar kazanılmaz, kaybedilir. Farklı siyasi anlayışa mensup öğrencileri ve velileri ‘ortak nokta’da buluşturmak lazım. Yanlış tarih bilgileriyle yola çıkarak bunu yapmak mümkün değil.

Herkes, hepimiz ölçülü olalım ve tarihi bilgileri doğru öğrenip doğru anlatalım. Başka çaremiz de yok.

Okunma Sayısı: 2631
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı