"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neleri tartışmalıyız?

Faruk ÇAKIR
03 Mayıs 2016, Salı
Ülkemizde büyük tartışmalar yaşanıyor, ama bu tartışmalar temel meselelerle ilgili değil. Bir bakıma ‘havanda su’ dövüyoruz. Dertlerimizi sıralayıp, ona göre çareler aramamız icap etmez mi?

Çocuklarımız, gençlerimiz ve onları doğrudan etkileyen eğitim meselelerini gerektiği kadar tartışabiliyor muyuz? Bazı ülkelerin nüfusu kadar öğrencimiz var diye övünmek yeter mi?

Şartlar ve ihtiyaçlar değiştiğine göre, eğitim sistemi de bu değişikliklere ayak uydurmak durumunda. Milyonlarca genç işsizlik sebebiyle kıvranırken, sanayi tesislerinin ‘kalifiye eleman / yetişmiş insan’ araması ciddî bir çelişki ve sistem hatası değil mi? Uzmanlar, önümüzdeki yıllarda daha fazla ‘teknik eleman’ ihtiyacı ortaya çıkacağını ifade ediyorlar. Ülkemiz bu duruma gerekli hazırlığı yapabilmiş midir?

Meselâ, Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Başkanı Doğan Ufuk Güneş, şu ikazı yapma ihtiyacı hissetmiş: “Korkarım yazılım konusundaki dönüşümü hızla yapamazsak bizim çocuklarımız gelecekte Antalya’ya gelen turistlere hizmet etmenin ötesine geçemeyecek.” 

Elbette ‘turistlere de hizmet eden’ler olmalı. Fakat sadece ‘turiste hizmet’ ederek “Büyük Türkiye” olunabilir mi?

‘KOBİ Zirvesi’nde konuşan YASAD Başkanı Doğan Ufuk Güneş, yazılım alanında gelişmeler yaşanmasına karşın istenilen eğitim düzeyine ulaşılmadığını ifade ederek şöyle demiş: “IPv6’ya geçtiğimiz bugün sonsuz sayıda cihazı internete bağlayabilir hale geliyorsunuz. ‘Internet of the things’ değil ‘Internet of the everything’ dönemindeyiz. [‘Nesne’lerin değil, ‘her şey’in internete bağlandığı devir] Bilgi ekonomisini ve girişimcilik ekosistemini iyi anlamamız lâzım. Türkiye’nin çıkış yakalayacağı bir alan varsa bu yazılımdır. (...) Kesinlikle yazılımın stratejik sektör olarak kabul edilmesi, eğitim sisteminin yazılıma göre güncellenmesi ve çerçevenin buna göre düzenlenmesi lâzım. (...) Liselerde, meslek liselerinde bu dönüşümü yapamazsak vallahi de billahi de bin yıllık bir treni kaçıracağız.” (AA, 29 Nisan 2016)         

Türkiye Bilişim Derneği Başkanı İlker Tabak da yazılım zorluklarının büyük bir kısmının mevzuattan kaynaklandığını, bilişim alanında en fazla katma değer oluşturan alanın yazılım olduğunu belirterek, “Türkiye için kurtuluş yazılım sektöründedir” demiş.

Zirveye katılan diğer uzmanlar da farklı bakış açılarıyla bu önemli meseleye ağırlık vermek gerektiğini ifade etmişler.

Kaçırmamamız gereken bir tren var ve belirtiler bu treni de kaçırma ihtimalimizin yüksek olduğunu gösteriyor. Acaba ne zaman ‘havanda su dövme’yi ve boş övünmeyi bir kenara bırakıp bu meseleleri konuşacağız?

Yazılım noktasındaki zorluklar sıralanırken, “mevzuat”tan şikâyet edilmesi de ayrı bir dert. İktidara gelip de mevzuat ve dolayısıyla bürokrasiden şikâyet etmeyen bir idareci görmedik. 

Duâ edelim de hem mevzuat hem de bürokrasi “Büyük Türkiye”ye ayak bağı olmaktan çıksın. Başka trenlerle birlikte ‘bilişim treni’ni de kaçırmayalım inşallah.

Okunma Sayısı: 1688
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı